🏉 Pop Müzikte Nasıl Dans Edilir

Müziktedoğalı yansıtan akıcı, dans adımları taşıyan bir stil gelişir. Dans müziği,danslara eşlik eden çalgılar,dansın coşkusunu duyuran güçlü ritim ve dinsel yapıtlarda olduğu kadar din dışı yapıtlarda da zenginleşen armonik yapı,Rönesans’ın başlıca özelliklerdir. Rönesans Bestecilerinden Bazıları: Bu çalışmalar Arabesk-pop müzik dediğimiz kavramı meydana getirdi. 1990 sonrası bu akım yaygınlaştı. Günümüze kadar ulaştı. Pop Müzik sayesinde birçok insan müziğe yoğunlaşmıştır. 1980 öncesi pop müzikte yer alan isimler; Seyyal Taner, Neco, Atilla Atasoy, Coşkun Demir, Güzin ile Baha örnek verilebilir. Temel Demirer. 26 Temmuz 2021. Okuma Süresi: 13 dk. A A. “POP MÜZİK” FASLI[1] “Sen bizden ateş umarsın, yanmış üfürülmüş külüz biz.”. [2] Hep dedim; tekrar pahasına bir kez daha yineleyeceğim: “Sakinleştirir, heyecanlandırır, hüzünlendirir ve hatta motive edebilir” [3] veya “İnsan melodilerde mutluluğu caz yapma! caz. çoğu zaman dırdırcılara bilmeden sarf edilen masumane ama bir o kadar da kırıcı olabilen bir deyim cazcılar çok içerlerler bu yerleşik deyime ülkemizde yerleşik bir diğer söz de sudur: “dün gece düğüne gittik, caz da vardı, bi eğlendik bi eğlendik”. Müşterinasıl mutlu edilir, nasıl memnun edilir her şeyi a dan z ye yazabilecek durumundayım. Canlı müzikte kendi üzerime şu ortamda kimseyi tanımıyorum. Hizmet sektörü kolay bir iş değil, aklınıza gelebilecek tüm sanatçılarla çalıştım. Genelanlamda, metrenin müziğin ritmi veya ritmi olduğu söylenebilir. Dans müziği veya pop müzik dinlerken içgüdüsel olarak hissediyoruz. Basmakalıp dans pistinin "boom, doku, boom, doku" basit bir metrik örneğidir. Bir skorda, nabız, ilk anahtar sembolünün yanına yazılan bir çeşit kesir ile ifade edilir. Yaşam Ayavefe İle Meksika Müziğiyle Nasıl Dans Edilir? Meksika müziği eğlenceli ve canlı olabilir ve muhtemelen size dans etme konusunda ilham verecektir. Salsa dansı Meksika'daki barlarda ve kulüplerde hala popüler olduğundan, temel salsa adımlarını ritimle eşleştirmeyi deneyin. Alternatif olarak, Yaşam Ayavefe öğrenmesi Herşey bittiğinde, dönüştürücü aynı anda YouTube'dan müzik indirmeye hazırdır. Adım 2. YouTube Şarkı Dönüştürücüsünü başlatın ve cihazınızı takın. Softorino YouTube Converter, masaüstünüz için basit bir video şarkı indirme uygulamasıdır! Bağlantıyı kurmak için standart USB kablosunu kullanın. AykutAslan , Müzikte Yeni Bir Tarzın Öncüsü: Özgün Pop. Sanatçı, müzik dünyasının duayenleri arasında olan, Tanju Duman ve Haluk Özkan’ın 6 aylık stüdyo çalışması sonucunda, müzikte yeni bir soundla özgün pop tarzıyla müzik dünyasına merhaba demeye hazırlanıyor. 9zJGkay. lütfen bu nasılı oylayın!Dans ederken hem kadınların hem de erkeklerin dikkat etmeleri gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Bu kuralları dans öncesi, dans esnası ve dans sonrası olarak üç gruba ayırabiliriz. Bu yazımızda dans etmenin kurallarından ve nasıl dans edileceğinden öncesi kuralları ile başlayabiliriz. Öncelikle erkeklerin dans öncesinde yapacakları dansı çok iyi bildiklerinden emin olmaları gerekmektedir. Çünkü tam olarak dansı bilmeyen erkek, önce kendinin sonra da kadının küçük düşmesine sebep olacaktır. Çoğunlukla kadınlar, dansı iyi bilen erkeklerle dans etmek isterler ve bu da onların en doğal haklarındandır. Ancak zeki olan bir kadın, erkek dansı çok iyi bilmese da idare edebilir. Bu arada uyumlu olmayan çiftlerin de dansı yarıda bırakmaları da doğru bir davranış değildir. Dans esnasındaki davranış en önemli olanıdır. Öncelikle erkek dansa kaldırdığı kadınla piste doğru giderken koluna girmek yerine, kadının bir parça gerisinden yürümelidir. Dans esnasında fazla gevezelik yapmak da yanlıştır. Ancak çok az ve yavaş ses ile konuşulabilir. Bu arada çiftler birbirlerinin hareketlerini de takip etmelidirler. Salon hareketlerinden haberdar olan bir erkek, kadına sıkı sıkı yapışmaz. Dans sırasında erkek ve kadın arasında bir parça da olsa mesafe bulunmalıdır. Bu arada bel ve el de sadece dokunuyor gibi tutulmalıdır ve çiftler birbirlerine nefeslerini vermemeye de özen göstermelidirler. Dans esnasında kadının elbisesinde bir bozulma gibi sorun çıkması halinde ya da kadının fenalaşması gibi hallerde erkek, ustaca hareket etmeli ve kimseye belli etmeden durumu idare etmelidir. Böyle konularda hassas olan kadınları küçük düşürmemeye çalışmak ise erkeğin görevidir. Danstan sonra ise pistten hızla ayrılmamak gerekir. Erkek kadının yine biraz gerisinden yürüyerek, kadını aldığı yere kadar götürmeli ve teşekkür de etmelidir. Dansın bitmesiyle birlikte kadını olduğu gibi bırakmak, dans ve salon geleneklerine aykırı kaba bir edilirken eşin yüzüne bakılmamalı fakat gözler çokta uzaklara dalmamalıdır. Eşine göre uzun boylu olanların, kısa görünmeye çalışmaları da gülünç görünmelerine neden olur. Dans esnasında gereksiz ve gülünç hareketlerden de kaçınılmalıdır. Bilinmeyen danslara asla kalkılmamalıdır. Adımlar ile hareketler arasında uyum olmalıdır. Dansta tutuşlar kibar olmalı ve arada da biraz mesafe bırakılmalıdır. Dizlerin kırılmaması ve ayaklarında kaydırılmadan dans edilmesi de uyulması gereken kurallar arasında yer almaktadır. Bağımsız independent duruşu ifade eden indie, özellikle müzikte epey bir kavram kargaşasına yol açmakta. Arctic Monkeys Nedir?indie, independent yani bağımsız kelimesinin kısalmış tavır olarak endüstriden bağımsız müzik yapan gruplara "indie grup" denir. 70'lerin ikinci yarısında punk tepkiselliği başladığında, dört büyük plak şirketi sony music, emi, warner, universal, yeni akımlara ve deneysel çalışmalara yüz vermeyince bağımsız küçük plak şirketleri oluştu. o zamanlar gerçekten haysiyetli bir tavır olarak oluşan bu şirketler, bugün dört plak şirketinin hizmetine sunulmuş durumda. şöyle ki; dört büyük plak şirketi yayınladıkları müzikle kumar oynamazlar. çünkü onlar bir albüm için promosyon başta olmak üzere sektör içerisinde milyonlar harcarlar. dolayısıyla ancak bu paraları katlayarak geri döndürecek ünlüleri ya da piyasaya uygun yeni imajlarla yayınlayabilecekleri isimleri yayınlarlar. ancak bu arada yayınlamaya cesaret edemedikleri isimleri bedavadan denedikleri için bu "indie label"lara, yani independent plak şirketlerine destek verirler. dolayısıyla indie label'lar bu isimleri ortaya çıkarır, sonra da büyük plak şirketleri bu isimleri indie label'ların elinden almak suretiyle çarklarını sürdürürler. hip hop'tan post punk'a, rap'e kadar çok değişik türlerde albüm yayınlayan birçok indie plak şirketi vardır. Arctic Monkeys, Franz Ferdinand, Pavement gibi grupların plak şirketi Domino Recording Company, önde gelen bağımsız plak şirketlerinden. Kimler indie sayılmaz mesela?indie bir kısaltmadır, independent demektir, türü değil, tavrı sergiler evet attitude, gidip major firmalardan albüm çıkartıp, televizyonlarda boy gösterip dev festivallerde headliner olup sonra "ne tür müzik yapıyorsunuz" sorusuna indie diyen grupları da filhakika voyvoda misali kazığa oturtmak 90'larda falan alternatif vardı, herkes alternatif rock, alternatif kıl yün ve tüy yapar dinlerdi, kime neye alternatifse artık... şimdi modası geçince indie'yi koyuverdiler anlaşılan. Universal Music Group'un önemli isimlerinden Coldplay, indie bir grup değil. Her indie grup yenilikçi veya sıra dışı mıdır?indie veya independent müzik veya şirketlerin başındaki "indie" onların öyle yaratıcı, öyle enteresan vs olduklarını simgelemez, sadece bu müziklerin veya plak şirketlerinin çok şirketli gruplara ait dependent olmadıklarını gösterir universal, warner gibi. birçok independent grup vardır ki hiç orijinal olmayan gayet sıradan pop şarkıları yapmaktadırlar ama büyük şirketler bunların albümünü çıkarmadığı için veya kendileri büyük şirketleri tercih etmedikleri için independent plak şirketlerini tercih etmektedirler. enteresan, değişik müzikler büyük plak şirketleri için riskli olduğundan, bu şirketler bu tarz gruplara ilgi göstermezler, bu gruplar da çoğu zaman mecburen, kimi zaman da ideolojik sebeplerle, albümlerini independent plak şirketlerinden çıkarırlar. sırf bu tarz sanatçı/müzisyen/yapımcılara yönelmiş plak şirketleri de vardır, bunlar "indie" kelimesinin bir müzik türü şeklinde algılanmasına neden olan şirketlerdir... Domino Recording'ten The Last Shadow Puppets Alex Turner ve Miles Kane. İkonik temsilcilerimüzikte bu akımın en iyi örnekleri the cure, sonic youth, fugazi ve black flag gibi gruplar olmuşlardır. bağımsız müzik anlayışının en yaygın alt dalları ise indie rock ve indie pop'tur. bunların yanı sıra indie dance gibi bir çok alt dalı daha bulunmaktadır. Sonic Youth - Teenage Riot Bonus Nasıl indie rock şarkısı yazılır?tabi videoda alay etmek isterken çoğu indie şarkısından daha güzel bir şarkı ortaya çıkmış olsa da şahsen en sevdiğim müzik türüdür indie. Bir Filmi Kült Yapan Şey Tam Olarak Nedir? İngiltere'nin Rock'n Roll'u Yeniden Yorumlayarak ABD'yi İşgal Ettiği Dev Müzik Olayı British Invasion Uzun zamandır düşündüğüm bir konuya -geçen hafta vakit ayırarak, popüler yorumcuların şarkılarındaki sözlere, bir göz atmak istedim. Çünkü, gençlerimizin örnek aldığı, konserlerini doldurduğu popüler yorumcuların, şarkı sözlerine de önem vermesi, sözlerde anlam ve bütünlük aranması gerekmektedir. Pop müzikte Türkçe’ye, diksiyona, prozodi fazla önem verilmiyor. Çok izlenen “O Ses Türkiye” yarışması jüri üyelerinden Athena Gökhan’da öyle. Çok güzel Türkçe konuşan Gökhan’ın, şarkı söylerken ne dediğini anlamak çok zor, yeni konuşmaya başlayan çocuklar gibi!.. Pop alanında, müziğin o eşsiz gücüne güvenip, kötü/uyumsuz şiirleri şarkı sözü diye lanse etmek doğru olmasa gerek. Meşhur olduktan sonra “yaptığım her şey satar/dinlenir” yerine yorumcuların omuzlarına sorumluluk düştüğünü unutmayalım. Ülkemizde, çok şükür, gerçek şairler ve onların internet siteleri, dergileri, geleneksel yarışmaları, yarışmalarda derece alanları var ki, şiirlerine hayran kalıyoruz. Geleneksel müziklerimiz güfteleri nedeniyle asırlarca unutulmuyor, popüler alan bestecilerinin -bilimsel demiyoruz- araştırmasında yarar var… Şimdi, özellikle şarkıların sözlerindeki anlam yanlışlıkları ve argo sözler üzerinde durmak istiyorum.Eserlerle kliplerin uyumunu sorarsanız, biraz üzerinde çalışma yapmam lazım… Önce Kral TOP 10 Listesi’ne bakıyoruz; 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. yeni Şimdi bu eserlerden konumuzla ilgili birkaç örnekleme yapacağım. İlk şarkı sözü Gökçe & Kamufle’den; Sittin sene şu eve takılı kalamam koca dünyada Çok bunaldım kendimi saldım acilen biri beni kurtarsa Sittin sene şu eve takılı kalamam koca dünyada Halimi hatırımı soran yok şu üç günlük dünyada *********** Üç günlük dünyada kime küskünüm söyle Bu güzellikleri görmezden gelme İçinden geçenleri yap toparlan biraz Ruhun sana uysun yenilikler senle Şiir sahibi önce halk arasında argo olarak bilinen “sittin sene” yi kullanarak –aynı zamanda bir kadın olarak- yanlış yapmış ve bu kelimenin müzik aracılığı ile dillerdeki dolaşımını içinde bu kelime yerine çok uygun kelimeler bulunabilir. Ayrıca, 18 lik hece vezni ile başlamış, sonra 11 heceye düşmüş. 1. dörtlükte sıkılmış bu dünyada kurtarıcısını bekliyor. 2. dörtlükte ise birdenbire başka bir ruh haline geçerek, üç günlük dünyada birilerini kırdığını, bunun boş ve yanlış olduğunu, toparlanması gerektiğini söylüyor. Son cümle düşük olmuş, “ruhun sana uysun, yenilikler “zaten” seninle” gibi bir tamamlamaya ihtiyaç var. Ayrıca, ruhun sana uysun, -zaten perişan durumda anlaşıldığı kadarı ile, ruhen bozuksa, “sana” kim?- yenilikler seninle -hangi yenilikler?, yenilik istemiyor ki, sadece pişmanlık duygusu var- derken şair işleri karıştırmış.. Dolayısı ile şiir kurallarına göre yanlış ifadelerle dolu bir şarkı sözü olmuş. Halil Sezai, Yok Çocuk gibiyim şimdi Aklımda annemin nasihatleri İyi arkadaşlar buluyorum kendime Artık ağlamak yok Seven bir delikanlı var, geçmişini hatırlıyor. Bu dörtlüğün son cümlesinde artık büyüdüğünü, terbiyeli bir kişi olduğunu ve artık ağlamaması gerektiğini anlıyoruz. Yazılışta noktalama işaretleri felaket… Düşünce kalkıp siliyorum dizlerimi geçiyor Terli terli rakı içmiyorum artık Bakmıyorum kimsenin gözlerine iri iri Konuşmuyorum ağzım doluyken Kimseyle konuşmuyorum sevgilim Çünkü ağzımda hep Sana söylemek istediğim o iki kelime Giderken bana bıraktığın tek bir gözyaşı Giderken sana bıraktığım Dizleri kanayan kocaman bi çocuk Dedim ya ağlamak yok Beni bırakma Terli terli rakı içilmediğini ilk defa duyuyoruz, demek ki annesi tembih etmiş! Çok saygılı olmuş, ağzı dolu iken konuşmuyormuş, çünkü ağzında hep o iki kelime, gözyaşı varmış. Ayrılmışlar, sevdiği gitmiş ve birbirlerine bir şeyler bırakmışlar, kız, tek bir gözyaşı, erkek, dizleri kanayan kocaman bir çocuk bırakmış! -ama ağlamak yok!- Nasıl bir cümle kuruluşu, şiir örgüsü ama, ayrılmışlar, yine de sesleniyor “beni bırakma” diye,kime belli değil…duyuyor mu acaba?!. Henüz anlatamadığım bir hikayem var sana Seni sorduğum sayıkladığım seni aradığım Henüz söyleyemediğim bi şeyler var sana Sakladığım savaştığım anlatamadığım Beraberken hiçbir şey anlatmamış -ağzı dolu olduğu için olsa gerek!-soruyor, şimdi, sayıklıyor, arıyor, saklıyor, savaşıyor -4 satırın 3. satırla yer değiştirmesi gerek- ama sevdiğini söyleyememiş, çünkü ayrılmışlar. Bana anlatmayın Beni ağlatmayın Henüz içimde bütün şarkılarım Bu defa erkek, etrafına kızıyor, araya girmek isteyenlere sitem ediyor ve yardım istemiyor. Ama, biraz önce anlatacağı bir çok şey olduğunu söylemişti, nasıl iş?! “Henüz içimde bütün şarkılarım”, derken paylaştığı mı? bestelediği mi? Ve madem içindeyse neden kendini kapatıyor, şizofronik bir kişilik var ortada! Bana anlatmayın Beni ağlatmayın Beni bırak Artık şiirin en yanlış 3 satırı, bana…,-onlara sesleniyor-, beni….-onlara sesleniyor-, ama birden sevdiğine dönüyor, “beni bırak”, olacak iş değil. Baştan beri söyledikleri yalanmış, demek ki kaçan giden biri yokmuş, aramıyormuş, sevdiği yanındaymış ve kendisini istiyormuş…Hani yalvarıyordun, neden bu keskin dönüş ve aşkı kötü bir şiire çeviriş…Söz yazarı keşke hep çocuk kalsaymış!.. Duman, Yürek/söz ve müzikAli Barakos Varamadım doyamadım kokusuna tadına Adım adım kovaladım bulamadım izini Salınarak gezinerek beni deli ediyor Ölene dek mezara dek yüregimi yakıyor Aman Allah.. Ölene dek mezara dek yüregim yanıyor Hayalde izafi bir sevgili var, doyamıyor kokusuna, kovalıyor ama izini bulamıyor, ama nasıl oluyorsa salınarak geziniyor yani görüyor! ve erkek deli dek yüreğimi yakıyor, şimdiki zaman kullanmış, ama ölmemiş, o zaman yüreğini nasıl yakıyor. Bu ne kaçış bu ne gidiş Öyle delice bir aşk Varılamaz dönülemez Gel benimle dolaş aman Allah Ölene dek mezara dek gel benimle dolaş Delice bir aşk, ama bir kaçış “varılamaz dönülemez nasıl bir ifade size bırakıyorum, ama ”yinede “gel benimle dolaş” diyor, ilginç! Ve şiir üstü!.. Ahh kimin için atıyor bu yürek Söyle kimin için atıyor bu yürek Napıp ediyor sevdigini üzüyor Aklımız ermez aman Allah Nazlı ediyor gözlerimi süzüyor Ah geri gelmez Yüreği atıyor sevdiği içim ama, o sevdiğini üzüyor-çünkü izafi- Aklı almıyor bu duruma, ama “nazlı ediyor, gözlerimi süzüyor” nasıl yanlış bir cümle…Mezarlık geride kaldı galiba, artık ümidini yitirmiş geri gelmez diyor, gitmiş anlayacağınız… Alışamam degişemem gelemedim oyuna Uzanırım erişemem tutamadım elini Deli gönül dayanamaz bildiğini okuyor Sevilemez sarılamaz yine seni arıyor Aman Allah Ölene dek mezara dek yine seni arıyor Alışıp değişemiyor, uzanıyor tutamıyor elini, sevilemez-sarılamaz, -yok ki- ama deli gönül yine onu arıyor, ölümüne…Şiirdeki Allah sadece sevginin ne kadar güçlü olduğunu belli etmek için kullanılmış Ama, böyle bir sevgili yok…. Murat Dalkılıç/ Neyleyim İstanbulu/Söz ve müzikOytun Karanacak Son sözüm kalmadı söyleyecek sana Sadece birkaç küçük sitem Belki onlar da eriyip gidecek Mutlu olduğunu bilsem Şiirde 4. satır 3. satırla yer değiştirmeli. Şiir kurallarına bile bağlı kalınmamış. Göz görmeyince gönül katlanır derler Ondan biraz uzak olsam yeter Ama hiç yalnız bırakmaz anılar Çünkü en çok mesafeyi severler Hiç yalnız bırakmayan anılarının, en çok mesafeyi sevmesi ilginç…Sevdiğinin çok uzakta olduğunu söylemek istiyor. Ben birkaç parça anıyla sarhoş oldum bugün Ve mutluluğum kaldı dağlar ardında Çünkü yoksun yanımda Neyleyim İstanbul’u sonbaharda Sen çünkü yoksun yanımda Neyleyim İstanbul’u sonbaharda “Sen çünkü yoksun yanımda” cümlesinde “çünkü” olmaz. Kurallara uygun değil. Onun yerine başka bir anlamlı cümle konunun İstanbul’la ilgisi yok ki. Şimdi hiç gücüm yok sana geri dön demeye Çünkü ayrılık vardı sözlerinde Hem zaten başkasını bulmuşsundur Hakkım yok rahatsız etmeye Ne kadar çok sevdiğini, arada dağlar olduğunu söylerken, birden vaz geçip gücünün olmadığını söylüyor. Arkasından bir suçlama, hem de basitçe “hem zaten başkasını bulmuşsundur” olmamış. Ziynet Sali/ Gelemiyorum yanına/söz ve müzik Sinan Akçıl Her şeyi kenara bırak bu günlerde Aklın bir tek bu sevginde Kalbini elime bırak cesaretle Merak etme kalır bende İnsanlar neden korkar Bizim gibi sevilmekten Benimse ödüm patlar Sensizliği düşünmekten Gelemiyorum yanına İnsanlar sevilmekten/sevmekten arasında yoğun bir aşk varmış. Ancak, yinede ödü patlıyormuş, belki bırakır gider diye…Yoğun bir sevgi varsa, kişi, neden ayrılmaktan korkar ki?...“Gelemiyorum yanına” anlamsız kalmış. Mutlu olurum unutma Cennette yerin yanıma düşerse, düşerse Gelemiyorum yanına Kısa sürecek unutma Birden ölüme geçiyoruz, kendisi ölmüş, sevdiğinin mezarının cennette yanında olmasını istiyor, birden “gelemiyorum yanına”, nasıl olacak ki? Ama, “kısa sürecek” bir yolunu bulacak demek ki…Ayrıca, 1. satır yer değiştirmeli. Bu nasıl aşk şiiri!!! Korkuyorum dönene kadar biterse ya biterse Bi durup düşününce ben Hata kimde gidiş sende kalış bende Her şeyi filme alıp izleyince Bulur muyuz final nerde Tekrar günlük hayata geçtik…Ne bitiyor? Anlamak mümkün değil. Düşününce hatalı biri olduğunu anlıyor, “gidiş sende kalış bende”, sevdiği gidiyor, ama kendisi satır “Gidiş sende, kalış bende, hata kimde” olsa daha düzgün olacak. Birde kayıta merak salıyor, filme alıyor –herhalde birlikte olduğu günleri- izliyor, sonra finali de bulamıyor. Şiir sevgi ile başlıyor, cennete gidiyor, sonra belirsizliğe mahkum Yazımızı güzel bir şiirle noktalayalım; Oğlum Sevgili oğlum, bu gün tan 17 yaşındasın Görüyorum ki artık, her şeyin farkındasın Ama ne zaman ararsam seni ya diskoda ya barda ya erken karşısındasın. Haklısın oğlum, devir artık bu devir, sende çemberini çağına göre çevir Senin neyine resim, roman, şiir, senin neyine sanat vesair Ne diyor meşhur televizyon büyükleri Vur patlasın çal oynasın, devir artık bu devir. Nasılsa, son düğmesi de koptu insanlığın Vefa can çekişiyor arka sokaklarda, Umut mendil sallıyor giden trenlerin ardından Onur, adres arıyor mezarlıklarda… Ama sen de haklısın, sana mı kaldı kurtarmak vatanı Sana mı kaldı uyandırmak yatanı, Sana mı kaldı duvara yapıştırmak bu memleketi satanı. Gel gör ki oğlum, seninde kurtuluşun yok bu gidişten Ne etsen ne yapsan, bir düğün, bir bayram Bu lale devri, hangi ekrana baksan. Kim kiminle evleniyor, kim kiminle çıldırıyor Kim kime daldan dala gelinim olur musun diyor. Kimin umurunda yarınlar, kimin umurunda çocuklar Kimin umurunda bu isyankar çığlıklar Bir kavgadır, bir yarıştır, bir rezalettir gidiyor. Kime sorsan cevap dünden hazır, halk böyle istiyor. Oğlum, halk böyle istiyor, gel gör ki Bir reyting uğruna ne güneşler batıyor Oğlum, ne güneşler batıyor….. Ahmet Selçuk İlkan OğluOğlum Mernuş Şiirin son dizeleri; "Her kelime aslan ağzında, Kök sökercesine söküp çıkartacaksın, Her kelime bir tuğla boyu yükselecek Her kelime bir kat daha artacaksın. En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde, Canımın içi demesini, Kırmızı gülün adı var demesini, Nerden ince ise oradan kopsun demesini, Atın ölümü arpadan olsun demesini, İnsanın insanı sömürmesi, Rezilliğin dik alası demesini, Ne demesi be, Gümbür gümbür gümbürdemesini becereceksin. Ne şu, ne busun, Oğlum Mernuş sen; Otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun. Bedri Rahmi EYÜBOĞLU Haberler > Hangi Müzik Tarzının İnsanısın? - 1303 - 1559 Aslında dinlediğimiz müzik kadarız! 1. Müzik dinlemek için en ideal yer neresidir? 2. Hangi tavrı görmek, seni çok fena bozup, canını sıkar? 3. Hangi dondurma? 4. Sana göre hangisi hak ettiği değeri bulamamış, muadillerinin gölgesinde kalmıştır? 5. Hangi ses, seni cidden rahatsız edip kulaklarını kanatır? 6. Peki ya, hangisi sana göre çok abartılmıştır? 7. Hangi hayvan senin ruh eşin? 8. Son olarak... Müzikten beklediğin şey nedir? "Metal" çıktı! Tüm müzik türlerini kırmızı ete benzetecek olursak, metal müzik, hiç kuşkusuz keçi etine benzer. Bol aromalıdır, tadı serttir, çoğu kişi sevmez, her babayiğidin harcı da değildir; ama seven de müptelası olur, kan gibi tutulur sever. Sen işte tam böyle bir insansın. Diğer türlere müzik bile demiyorsun artık. Güzel bir riff'e can verebilirsin çünkü. Kafa sallamaktan türlü boyun ağrıları çeksen de, sıkıntı yok. Tüm kıyafetlerinin rengiyse siyah. En sevdiğin memleket Nordic/İskandinav ülkeleri. Son olarak, hadi gel brutal vokale 'böğürtü' diyenleri dövüp, kilise yakalım "Türkü" çıktı! Seni tanımlayan en doğru kelime Samimi. Evet, bu toprakları özel kılan yegane şey olan, tevazu ve samimiyet sende yüksek dozda. Şuraları okurken bile içten içe estağfurullah diyorsun, biliyoruz. Bu topraklarda doğdun, hamurun bu kültürle yoğruldu. E haliyle türküye canını verenlerden oldun çıktın. Son olarak, Bozlağın Tezenesi'ne 'gurban' olur, bağlamanın sesine Acem mülkünü feda edebilirsin!.. "Klasik Müzik" çıktı! Sen sakin bir ruha sahipsin. Ruhunu dinlendirmeyi seviyorsun yani. Bunun yanında müziğe bir 'anlam' dahilinde bakıyor, sadece bir 'eğlenme' amacıyla bakmıyorsun Felsefi derinliğin her daim içinde saklıdır, yüce duyguların insanısın da. 'Erdem' denilen 18. Yüzyıldan kalma şeylere de hala, inatla inanıyorsun. Zaten bu zamanın insanı asla değilsin. Son olarak Chopin'le geceleri, Vivaldi'yle mevsimleri, Mozart'la da ölümü fethedebilirsen sen, bay/bayan entelektüel! entel değil! "Eski 45'likler" çıktı! Öncelikle sen romantik bir insansın. Bir eski zaman dilimine aitsin bu yüzden. Öyle bir zaman ki bu, eylemler gerçek anlamını korumakta. Mesela sevmek, gerçekten sevmek -hatta tapmak-, acı çekmekse gerçekten acı çekmek. Bunu da en yakın eski 45'liklerde buluyorsun haliyle. Çünkü orada ses, gerçek ses; enstrüman gerçek enstrüman ve de duygular gerçek duygulardır. Hiçbir şey şimdiki gibi çakmanın çakması değil! Kulağına ne hoş gelirse o! Sen müziğin bölümlere ve de parçalara ayrılmasının çok saçma olduğuna inananlardansın ve galiba çok haklısın da. Çünkü insan içinde birçok duygu barındırır ve bu duygunun bir ötekine ağır basmasıyla mood'lar oluşur. 'Moduma göre', 'kafama göre' diyenlerdensin yani. Mesela güzel bir dost meclisinde pek tabii TSM dinlenir; ama aynı müziği 'kopmalar'da dinlemek çok saçmadır. Kafa yapın çok güzel kısaca, çünkü müzik herkes içindir, özellikle senin içindir, ey melodik insan "Pop Müzik" çıktı! Sen eğlencesine bakan bir insansın. Zaten gün boyunca bir sürü saçmalıkla uğraşıyorsun, elindeki tek eğlence kaynağınsa müzik. Buna da gereksiz anlamlar yükleyip elinden kaçırmak istemiyorsun ve haklısın da. Senin müzik zevkin hakkında çok ileri geri konuşan olsa da, bunlar bir kulağından girip ötekinden çıkıyor. Çünkü sen çok fazla takmayan birisin. Kafan çok güzel yani, alırız bi' dal "Türk Sanat Müziği" çıktı! Sen tam bir İstanbul hanımefendisi/beyefendisisin. Eski zamanlardan kopup gelmiş gibisin. İncelik ve zarafet senden kendiliğinden. Nezaketin hiçbir koşulda bozulmaz. Aşkı da efendice/hanımca yaşarsın, ayrılığı da, acıyı da... Kibarsın kısaca, senin neslin ne yazık ki tükendi. Bu inceliğine en yakın türse pek tabii ki TSM. Gönül şarkılarını seviyorsun yani; dilinde bülbüldür onlar! Sen sadece kopmak istiyorsun! Sen tam bir 'kopma' insanısın. Dans etmek, eğlenmek sende bir hayat biçimi. Eğitimli ol ya da olma, fark etmez, içinden gelerek dans edersin. Hatta kimileri hoplar zıplar, sen dans edersin! Techno olur, Trance olur, House olur, Disco olur, hiç fark etmez. Müzik, seni piste atsın da, tür ne olursa olsun. Kısaca dünyayı piste çevirip, yörüngesinde airwalk yapacak birisin o derece. Hey DJ, Give Us The Music "Rap" çıktı! Bu hayat bazılarına merhametli davranmıyor, onlar için yaşamak eylemi çoğu zaman zulümdür, senin için de öyle. Hayat herkese güzel, bir sana kötü; herkese kolay, bir sana zor, bugüne kadar da hep böyle oldu. İşte bu fazlasıyla boktan hayatta tutunacak tek dalın Rap, onun için nefes alıyor, onun için yaşıyorsun bir nevi. Ee zaten 'neyin var ki rapten gayri!...' "Dubstep" çıktı! Senin için şu dünyada en katlanılamayacak şey, rutine bağlamak. Onun için hep farklılık aradın durdun. Aykırı ve de asisin yani. Bunun yanında bağımsızlığına önem veriyorsun. Özgür bir leopar gibisin bu yönden; hem ayakların da hızlı Ayrıca sen asla yaşlanmazsın. Bir kere senin yaşam tempon oldukça yüksek, arkadaşların senin yaşadıklarını dinlerken bile yorgun düşerler, öyle bir tempodan bahsediyoruz burada. Tüm bu sebeplerle sen tam bir dubstep insanısın, ey blender sesine dans eden insan "Klasik Rock" çıktı! Sen biyolojik olarak olmasan bile, kafaca 68 kuşağına aitsin. Kesinlikle bir hippisin yani. Savaş karşıtlığın, romantik devrimciliğin, anı yaşama beceriniz ve salaş kıyafetlerinle başka bir zaman dilimine ait olman zaten baştan hata. Zaten dünya üstüne gelmiş en iyi jenerasyon 68' kuşağıdır. O zamanlar insan birbirini gerçekten severdi; her şey organikti, şimdiki gibi bol hormonlu değildi! Müzik de öyle Pink Floyd'lar, Led Zeppelin'ler, Rolling Stones'lar... Hey gidi!.. "Arabesk" çıktı! Sen gerçek acının, gerçek damarın insanısın. Acıyla yaşıyor, onunla var oluyorsun. Elin adamı 'düşünüyorum o halde varım' dese de, sen 'acı çekiyorum, o halde varım' diyenlerdensin. Aldanırsın çocuksu mahsun yüzlere, hazin gelir bazen bu. Hatalarını da çok iyi bilirsin ve bu lanet dünyanın batmasını istersin. Huzurun kalmadığından çok kadeh kırsan da, derdine dermanın meyler olduğunu da çok ama çok iyi bilirsin! Hadi bardaklar vefasızlara kalksın!.. Her akşam canlı yayınlarla sevdiğin sanatçılar TV+ ile evine konuk oluyor. Dinlenecek ne kadar konser varsa TV+'ta! Sen de hemen indir!

pop müzikte nasıl dans edilir