🦭 Kardeş Kıskançlığı Ile Ilgili Drama

Bence büyük çocuğunuza kardeşiyle ilgili küçük görevler verebilirsin bu sayede mutlu olur sorumluluk alır hem de konuş onun bakıma daha çok ihtiyacı olacağını söyle sevgi aşıla. 10 Mayıs 2020 Merve2303 (50 puan) tarafından yorumlandı. Buna cok dikkat ediyorum kardesiyle alakali yardimci oluyor ama içten ice uzulmus anne KardeşKıskançlığı Nedir? Anne babalar tek çocukla yaşarken bütün sevgilerini, ilgilerini, zamanlarını çocuklarına verir. Anne baba için bazen yeni bir bebek fikri, diğer çocuğu mutsuz edeceği endişesi ile düşünmek istenmeyebilir. Bazen de kardeş yapıp yapmayacakları kararına diğer çocuğu dâhil etmek isteyebilirler. Anneve babayı başkasıyla paylaşma endişsinden kaynaklanan can sıkıntısı, üzüntü duyma, öfke ve güvensiz hissetme gibi duyguların tümü kardeş kıskançlığı nedir sorusunun cevabı olarak değerlendirilebilir. Genellikle bu süreç annenin hamile kalmasıyla başlar. Bununla beraber bu kıskançlık durumunun ne kadar Kardeş kıskançlığı ile baş etmek için öncelikle yeni bebek ile kabul edilmeyen davranışları netçe belirleyin (vurmak vb.).Önce olumlu davr anışlarından bahsedin ve bu davranışlardan ne kadar hoşlandığınızdan bahsederek başlayın. Daha sonra kabul görmeyen davranışları, sevgi dolu ve sade bir dil ile çocuğunuzun kıskançlık insan gelişimi gereği var olan bir duygu olması ile beraber baş edilmesi kolay olmayan bir duygudur. Kardeş kıskançlığı birden fazla çocuğu olan her ailede belli dönemlerde en az bir kaç kez görülmektedir. Bu durumun ortaya çıkmasındaki en büyük etken ebeveynlerin çocuklarına karşı tutumlarıdır. Çocuğun kıskançlık duygusunu empati ile karşılamak önemli olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Zeynep Gülçin Yıldırım, kardeş kıskançlığını had safhada yaşayan ailelere şu İkinci çocuğunu dünyaya getiren annelerin kardeş kıskançlığı ile ilgili psikologlara sıkça danıştığını ifade eden Uzman Psikoloğu Damla Alkan Saygılı, kardeş TavsiyeEdiyorumcom Bilimsel Makaleler Kütüphanemizdeki 19,669 uzman makalesi arasında 'Kardeş Kıskançlığının Sebepleri ve Kardeş Kıskançlığı Karşısında Neler Yapılabilir' başlığıyla benzeşen toplam 16 makaleden bu yazıyla en ilgili görülenleri yukarıda listelenmiştir. İkinci çocuğunu dünyaya getiren annelerin kardeş kıskançlığı ile ilgili psikologlara sıkça danıştığını ifade eden Uzm. Psikolog Damla Alkan Saygılı, kardeş kıskançlığının her çocukta gözlemlenebilen doğal bir tepki olduğunu, kardeşler arasındaki kıskanma derecesinin ebeveynlerin tutumlarına göre değişiklik 1mtow. KARDEŞ KISKANÇLIĞINI ANLAMAK Yazar Yaprak VEZİROĞLU, Uzman Psikolojik Danışman – Psikolog I DOĞUM ÖNCESİ VE SONRASI Çocuğu kardeşinin doğumuna hazırlamak Aileler yeni bir bebek beklerken, çocuklarını buna hazırlamaya uğraşırlar. Hamilelik ve doğum sonrası ile ilgili bilgiler verirler. Bu iyi bir yöntemdir. Neler olacağını bilmek, kaygıyı azaltır. Ancak kendimize şu soruyu sormalıyız Kardeşin varlığına önceden hazır olmak, çocuğun doğumdan sonra yaşayacaklarını kolaylaştırır mı? Olaylara hazırlıklı olunabilir ama duygulara önceden hazırlık yapılamaz. Neler olacağını bilse de, neler hissedeceğini ancak kardeşi var olduktan sonra deneyimleyebilir. Bu, anne ve baba adayları için de geçerlidir. Önemli olan birlikte bu süreci geçirirken, ebeveynin de duygularını çocuğuyla paylaşmasıdır. Eğer anne ve baba çocuğuna ne hissettiğini anlatmazsa, çocuk bu duyguların konuşulabileceğini bile tahmin edemez. Duygusal tedavinin tek yolu vardır, o da duyguları fark etmek, dile getirmek, kabul etmek ve bununla başa çıkmak için yöntemler bulmaktır. “Ben kardeşimi kıskanıyorum” diyebilmesi için, çocuk eleştirilmeyeceğini bilmelidir. Bu nedenle çocuğu eleştirmeden dinlemek, kardeş kıskançlığının en önemli ilacıdır. Eğer “ne kadar ayıp, o senin kardeşin, onu sevmek zorundasın” denirse, çocuk anne babasının sevgisini kaybetmemek için kıskançlığını bastıracak, fakat onların olmadığı yer ve zamanda gizlice fantazisini gerçekleştirmeye çalışacaktır çimdikleme, ısırma, vurma, vb. Ebeveynin yanında ise sertçe sevme ile yetinecektir, ya da mükaemmel ağabey/abla rolünü oynayacaktır. Yaşanan gerçek duygu kardeş kıskançlığı değil, annenin kaybıdır Hiçbir çocuk annesini kaybetmeye dayanamaz. Anne doğum için hastaneye gittiğinde çocuk ve anne birbirinden bir süreliğine ayrılır. Bu ayrılık nedeniyle hele bu süre elde olmayan nedenlerle uzarsa çocuk “terkedilmişlik” duygusunu yaşayabilir ve nedeni olarak kardeşini suçlayabilir. Anne, kucağında “yeni” bir bebekle eve geldiğinde, başka bir bebek bulmak için kendisini bırakıp giden annesine öfke duyar. Ayrıca anne yeni bir bebek istediğine göre, artık kendisini yeterince sevmiyor olmalıdır. En muhtaç olduğu şeyi, yani “sevgi”yi kaybetme telaşına kapılan çocuk için, bu durumun tek çaresi kardeşinden bir an önce kurtulmaktır. Öfkeli çocuk nasıl yatıştırılır? Yeni kardeşi olan çocukların genellikle çok fazla hareketlendiği ve sık sık öfke nöbetlerine kapıldığı görülür. Öfkeli davranışlar, söze dökülemeyen duyguların harekete yansımasıdır. Bu nedenle tedavisi de “konuşmak”, yani dili kullanmaktan geçer. Çocuğun asıl kaygısı “annenin sevgisini kaybetmek” olduğundan, önce bu inancı geçersizleştirmeye çalışmak gerekir. Bu amaçla çocuğa sevgimizi olabildiğince göstermek en iyi yöntemlerdendir. Ancak herşeye rağmen çocuk yine de anne babanın sevgisini sorgulamaya devam eder. “Beni hala seviyor musunuz?”, “Onu mu beni mi daha çok seviyorsunuz?” gibi sorularla sık sık duygularını dile getirmeye çalışır. Aslında bebeğe harcanan zaman ve emek göz önüne alındığında böyle bir endişeye kapılmakta haklı olabilirler, çünkü bebekler çok zaman isterler, oldukça da tatlıdırlar. Sadece anne ve baba değil, çevredeki tanıdık-tanımadık herkes artık bebeğe daha çok ilgi göstermekte, hediyeler getirmektedir. Büyük çocuk “ikinci plana” atılmışlık duygusunu yaşar. İlgiyi çekmek ve fark edilmek için gerekeni yapar. Genellikle en iyi yöntem yaramazlıktır, çünkü bu yolla ilgi çekmek garantidir. Çektiği ilgi “azarlanma” şeklinde de olsa, yetişkin biri onunla göz göze bakacak, onunla ve yalnızca onunla konuşacak, sözünü dinlettiğinden emin olmak için tüm ilgisini ona yönlendirecektir. İşte bu da çoğu zaman yeterlidir! Kızgın çocuğun kardeşine zarar verdiği görülebilir. Bu durumda yapılması gereken hemen davranışa duyguya değil net bir sınır koymaktır “Kardeşine vuramazsın! Kızgın olduğunu anlıyorum duygunun kabulü, ama bunu kardeşine vurarak çözemezsin. Kimsenin ne sana, ne de kardeşine zarar vermesine izin veremem, çünkü ben sizin annenizim ve görevim sizi korumak. Lütfen gel bu konuyu konuşalım” diyebilirsiniz. Konuşarak duygularını boşaltmasını sağlamalısınız. Çocuğunuz “kardeşimi istemiyorum, onu geri gönder”, ya da “onu camdan aşağı fırlat”, ya da “böcek olsa da onu ezsem” diyebilir. Bu sözler sizi korkutmasın, “ne kadar kızgın olduğunu anlıyorum” diye cevap verebilir, ona sarılarak onu ne kadar sevdiğinizi, kardeşi olsa da ondan asla vazgeçmediğinizi hatırlatabilirsiniz. Böylece öfkesi kabul edilmiş hissseden çocuk, sakinleşecektir. Sonra önerdiği yöntemler hakkında konuşabilirsiniz. Kendiniz de duygularınızdan yorgunluk, çaresizlik, vb. söz edebilirsiniz. Konuşamayan küçük çocuklar için kızgınlığını davranışla ifade edebileceği uygun bir yöntem bulmalısınız. Örneğin bir fırlatma yastığı edinebilir, ya da yumruklamak için yumuşak ayısını ona hedef olarak gösterebilirsiniz. ÖNEMLİ Eğer agresif çocuğunuzu cezalandırırsanız örn. döverek, çocuğunuzun şiddet içeren davranışları bitebilir. Ancak kızgınlığı yok olmayacağı için, bu duygusu öfke nöbetleri, gece korkuları, yatak ıslatma, vb. şekillerde kendini göstermeye devam edecektir . II KARDEŞ KAVGALARI 1. Çocukların kavgalarının en büyük sebebi, anne babanın zamanını paylaşamamaktır. Her gün çocuklarınıza ayrı ayrı kısa da olsa bir zaman ayırın. İkisi de sizi kimseyle paylaşmadan, sevginizden emin oldukları bir zaman geçirebilsinler. 2. Kavga ettiklerinde araya girip onları dinlemek, haklıyı haksızı ayırt etmek ve haksızı cezalandırmak pek önerilmez. Çünkü kimin haklı kimin haksız olduğu karmaşık bir konudur. Biri diğerini kızdırmış, bu nedenle tepki almış ise suçlu tek kişi değildir. Ancak yine de birbirlerine vurmalarına izin vermeyin, vuranın bu davranışın sonucunu yaşamasına izin verin. Siz araya girmezseniz aralarında bir süre sonra anlaşmaları daha kolay olacaktır. 3. Küçük olanı korumayın. Bazen küçükler büyüklerden çok daha zalim olabilirler. 4. Büyüğün ezdirmeyin, haklarına saygı gösterin. Buna kardeşinin de uymasını sağlayın. 5. Birbirleriyle anlaşamıyorlarsa, onları ayırın. Bir süre ayrı vakit geçirdikten sonra sakinleşeceklerdir. 6. Onların çözümü bulacaklarına güvendiğinizi söyleyin ki bu konuda çaba göstersinler. 7. Uğruna kavga edilen şeyi ortadan kaldırın. Kısa kısa soru ve cevaplar Kardeş için en uygun zaman nedir? Anne ve babanın kendini kazır hissettiği zamandır. Tek çocuklar problemli midir? Bu, anne ve babanın çocuk yetiştirme yöntemlerine bağlıdır. Büyük olana ne kadar sorumluluk verilmelidir? Alınan yeni rol onların hazır olduğu biçimde olmazsa sorun yaratır, ablalık/ağabeylik sorumluluğu ağır gelir. Bu nedenle “Sen artık ağabey/abla oldun” sözünü dikkatle kullanmak gerekir. Ablalık veya ağabeyliğin olumlu yönleri vurgulanmalıdır. Örneğin “artık abla oldun, yaramazlığı bırak da kardeşine iyi örnek ol” denirse abla olmak ona zor gelir. Ama “istersen kardeşinin ablası olarak bezini getirebilir ve bana büyük bir yardım yapmış olursun” denirse o da kendini olayın bir parçası olarak kabul eder, kendini değerli hisseder. Ya kendisini de emzirmemi isterse? Bu durumda kibarca “çok istersen deneyebilirsin, ama sen bardaktan süt içmeyi becerebiliyorsun, çünkü büyüdün. Kardeşin henüz bunu yapamadığı için bu şekilde beslenmek zorunda. Sen de bebekken aynı onun gibi süt emmiştin.” diyerek beklentinizi ima edebilirsiniz. Bir-iki denedikten sonra bebekliğin pek de keyifli olmadığını anlayıp vazgeçecektir. Sık yapılan yanlışlar 1. “Kardeşini senin için yaptık” Bu çok ağır bir sorumluluktur. Yeni doğacak olan çocuk, en başta anne ve babanındır, sorumluluk onlardadır. Çocuk yapma isteği ve kararı yalnızca onlarındır. Ayrıca çocukların her istedikleri yapılmaz. Anne ve baba durumu değerlendirir, uygun bulduğu istekleri gerçekleştirir. KISKANÇLIĞI AZALTMAK İÇİN BAZI ÖNERİLER 1. Çocuğunuzun yeni bebekle ilgili merakını gidermek için ona sizin kontrolünüz altında dokunmasına izin verin. Bebek sizin kucağınızda iken büyüğün onunla konuşmasını isteyin. Dokunma ve iletişim, ikisinin de gelişimi için çok önemlidir. 2. Çocuğunuzun bebekle nasıl oynayacağını ya da dokunacağını öğretirken “hayır” lardan kaçının. “Hayır, bebeğin gözüne dokunma” yerine “bebeğin gözleri çok narin, onun yerine ellerine dokun, eminim ellerini okşaman onun çok hoşuna gidecektir” deyin. 3. Çocuğunuzu kırmadan iş birliğini sağlamanın en iyi yollarında biri de uyarılarınızı bebeğin dilinden vermenizdir. Sanki bebek konuşuyor gibi sesinizi inceltip “bana gülümsemeni çok seviyorum”, “bana dokunmadan önce ellerini yıkarsan ben de temiz kalırım” diyebilirsiniz. 4. Sürekli hayır ve dur yerine ya büyükleri oyalayacak bir şey bulun, ya da küçüğü bir bahaneyle uzaklaştırın. 5. Çocuğunuzun bebeklik filmlerini ya da fotoğraflarını çıkarın. Hatta bunu doğumdan önce yapın. Kendisi bebekken ona da ne kadar çok ilgi gösterdiğinizi hatırlatın. 6. Hiçbir anne baba çocuklarına eşit davranamaz; adil davranması yeterlidir. Bu nedenle mutlaka herşeyi onlara eşit paylaştırmaya çalışmayın. Yaşına ve yapısına göre her çocuğun ihtiyacı ve anne babadan beklentisi farklı olacaktır. Bunların önce siz farkına varın, sonra da çocuklarınıza bu durumu anlatın “Sana bir kaşık, ablana iki kaşık pilav koydum, çünkü o senden daha büyük ve daha çok yemeye ihtiyacı var”, “kardeşin henüz bakıma muhtaç, bu nedenle onu ben yediriyorum. Ama seni yedirmiyorum, çünkü büyüdün ve kendin yiyebiliyorsun. Senin de derslerine yardımcı oluyorum” 7. Büyük çocuk kıskanacak diye annenin küçük çocuğa daha az fiziksel ilgi ve yakınlık göstermesi, kardeşinin yanında öpüp okşamaktan kaçınması küçük çocuğun ihtiyaçlarının tam anlamıyla karşılanamaması anlamına gelir. Aksine abartılmadan, gereğince sevip okşanan kardeşini gören büyük çocuk kardeşini nasıl sevebileceğini öğrenirken, küçük çocuğun da ihtiyaçları karşılanmış olur. 8. Çocuklar arasında kesinlikle karşılaştırma yapılmamalı, rekabet hissi doğuracak yorumlar yapılmamalıdır. 9. “Sen annenin oğlusun, sen de babanın kızısın” gibi sözler kardeşler arasındaki ilişkiye zarar verir ve rekabet hissini artırır. Oysa çocukların hem annelerinin, hem de babalarının sevgisine ihtiyaçları vardır. Anne babanın çocukları arasında ayrım yapmadığına öncelikle kendilerini inandırabilmeleri, çocuklarının kişiliklerine, yaşlarına, ihtiyaçlarına uygun tavır ve tutumlar sergileyebilmesi çoğunlukla kardeşler arasındaki olumlu ilişkileri güçlendirir. Elçin Eğercioğlu Konuk Son Güncelleme 6 Ekim 2020 “Bir gün çok sevdiğiniz eşinizin eve hiç tanımadığınız birisiyle geldiğini hayal edin. Eve getirdiği yeni kişinin -kadın ya da erkek- bundan sonra sizinle yaşayacağını söylediğini düşünün. Sizi eskisi kadar sevdiğini söylemesine rağmen, zamanının çoğunu onunla geçirmeye başlarsa ne yapardınız? Üstelik o kişinin onun ilgisine muhtaç olduğunu söylerse… Bu hoşunuza gider miydi? Hayatınıza giren bu yeni kişi hakkında ne hissederdiniz? Eşinizi onunla paylaşmak ister miydiniz?” Onu kıskanır mıydınız? Kardeş kıskançlığı da işte böyle bir durumdur ve okul öncesi dönemde karşılaşılan en yaygın sorunlardan biridir. Bir sorun olarak algılanmakla birlikte aslında çocuklarınızın kardeşlerini kıskanması, onların anne babalarını çok sevmelerinden kaynaklanan normal bir duygudur. Bu durumda önemli olan çocuğun bu duyguyla nasıl başa çıktığı ve anne babanın onun bakış açısından olaya bakabilmesidir. “Kıskançlığın en büyük nedeni; büyük kardeşin en değerli varlığını, anne babasını, kardeşiyle paylaşamamasıdır.” Fakat kıskançlık sadece büyük ya da ilk çocuklarda gözlemlenen bir durum değildir. “Küçük kardeş de büyüdükçe, büyük kardeşin becerileri karşısında kendini yetersiz bulur ve ona tanınan ayrıcalıkların farkına vararak kıskançlık duymaya başlar.” Kardeş kıskançlığı çeşitli şekillerde ortaya çıkar Dile getirme Bazı çocuklar kardeşlerine duydukları kıskançlığı sözleriyle dile getirir “Keşke hiç doğmasaydı.”, “Kardeşimden nefret ediyorum.” gibi. Regresyon / geriye dönüş Bazı çocuklar, kardeşlerinin doğmasıyla birlikte bebeklik döneminde görülen özelliklerini yeniden göstermeye başlarlar emzik emme, alt ıslatma vb. İçine kapanma Bazı çocuklar, sevilmediklerini düşünerek içine kapanabilir ve depresyona girebilirler. Zarar verme Kıskançlığı yoğun olarak yaşayan çocuklar da kardeşlerine fiziksel zarar verebilirler çimdiklemek, vurmak, düşürmek gibi. Kardeş kıskançlığı ile ilgili bilinmesi gereken temel unsurlar Kıskançlık doğal bir duygudur ve anne babanın bir başkasıyla paylaşılamamasından kardeşe karşı görünse de anne babaya karşı hissedilen kızgınlık ve kırgınlık duygularını babaların tutumu çok önemlidir. Bu tutum çocuğun kıskançlık duygusunun azalmasına ya da artmasına yol açabilir. Çocuklar Yeni Bir Kardeşi Olduğunda Kendilerini Nasıl Hissederler? Terk edilmiş, güvensiz ve desteksiz hisseder Çocuklar Neden Kardeşlerini Kıskanırlar? O ana kadar kendisine gösterilen ilgi ve dikkatin artık kardeşine gösterilmesinden dolayı kıskançlık ayrılan zamanın azalması yüzünden kardeşlerini sırası kıskançlığı etkileyen faktörlerden biridir Kıskançlık duygusu ilk doğan çocuklarda daha yoğundur çünkü onlar bütün ilginin ve sevginin üzerlerinde olmasına alışmışlardır. İkinci ya da üçüncü çocuklar ise doğumlarından itibaren anne babanın ilgisini paylaşmaya alışmışlardır. Bu durum ikinci ya da üçüncü olarak doğan çocukların kardeşlerini kıskanmadıkları anlamına gelmez; ama onların durumunda anne babanın tutundukları tutum yaşı da kıskançlığı etkiler Kardeş kıskançlığı aileye daha fazla bağımlı olunduğu ve ev dışındaki sosyal yaşam yoğun olmadığı için beş yaşın altındaki çocuklarda daha fazla görülür. Fakat çocuklar okula gitmeye başlayınca okul ortamı bir destek mekanizması olarak ortaya çıkar. Altı yaş ve üstü çocuklar anne babalarından ayrılıp arkadaşları ve öğretmenleri arasında bir yer edinirler. Başkaları tarafından kabul görmek ve sevilmek onları rahatlatır. Fakat okula giden çocuklarda kardeş kıskançlığı görülmediğini düşünmek yanlış olur. Bu dönemde bazı çocuklar kardeşleri anneleriyle evde kaldığı için daha fazla kıskançlık duyabilir ve kendilerinin okulda terk edilmiş, bırakılmış hissedebilirler. Onlar anne babalarının hala kendilerini sevdiğini ve düşündüklerini bilmeye ihtiyaç duyarlar. Kardeş Kıskançlığının Olumlu Yönleri Var mıdır? Kıskançlık engellenemese de çocukların bu duyguyla başa çıkmalarına yardımcı olunabilir ya da bu duygular azaltılabilir. Çocuk hayatında bir rakiple karşılaşmanın o kadar da kötü bir şey olmadığını fark ederse ileride hayatında- işte ya da evde- rekabet gerektiren durumlarda mücadele edebilmeyi babalar çocuğun bu kızgın duygularını işbirliğine dönüştürebilirler. Yeni bir kardeşle başa çıkmanın verdiği stres ve sıkıntı çocuğun problem çözerken, herhangi bir konuda işbirliğine girerken ya da bir paylaşımda bulunurken kullanabileceği yeni becerilere dönüştürülebilir. Kardeşini Kıskanan Çocuklarımız için Ne Yapabiliriz? Çocuğunuza kardeşini kıskandığı için kızmayın. Çünkü çocuğunuz kardeşini kıskanıyorsa önemli olan sizin ona karşı tutumunuz ve onun bu duygusuyla nasıl başa çıktığıdır. Öncelikle kabul edilmesi gereken bunun normal bir duygu olduğudur. Çocuğunuzun anlaşılmaya ihtiyacı vardır. Dolayısıyla onun duygularını anlayıp bunları ona söylersek, bu durum hem onu anladığımızı göstermemize hem de onun kıskançlık duygusuyla başa çıkmasına yardımcı olur. Örneğin “Kızgın olduğunu biliyorum; ama kardeşine zarar vermek bir işe yaramayacak,” deyip sonra da “Seni de kardeşini de seviyorum,” diye anne-baba olarak sizin, rahat olmanız gerekiyor. Kardeşini kıskanacak diye endişelenirseniz, çocuğunuz bunu hisseder ve daha gergin çocuk olduktan sonra; anne-babanın, kendi aralarında işbölümü yapmaları ve babanın desteği çok önemlidir. Böylece anne babası tarafından artık eskisi kadar sevilmediğini düşünen çocuğunuzla sürekli ilgilenebilirsiniz..Çocuğunuza, “Kardeşin doğdu; ama sana olan sevgimizde ve ilgimizde azalma yok.” mesajını vermelisiniz. Bunu sadece söyleyerek değil, aynı zamanda ona özel zaman ayırarak, birlikte ortak faaliyetler yaparak ve ona sorumluluk vererek yapabilirsiniz.“Endişelenme, seni de kardeşin kadar seveceğiz.” cümlesi ne kadar iyi niyetli olsa da çocuk için bir rekabet ortamı yaratır ve anne-babanın sevgisi için kardeşle yarışmasına yol yakınlarını, sadece yeni kardeşle ilgilenmemeleri konusunda kardeş için söylenen “Ne kadar yaramaz, sürekli beni yoruyor. Ben seni daha çok seviyorum.” gibi sözler büyük çocuk tarafından inandırıcı bulunmayacaktır 3. Bu durum çocuğunuzun size olan güvenini sürekli “bebek” diye hitap etmek yerine, adıyla hitap etmek, “benim” değil, “bizim” diyerek söz etmek daha iyi çocuğu, küçük kardeşinden, zarar verecek kaygısıyla uzaklaştırmaya çalışmak en büyük hatalardan biri olur. Fakat birlikte oldukları zamanlarda onları sürekli gözünüzün önünde tutmanız olası bir kötü durumu diye büyük çocuğa aşırı hoşgörülü olmak, durumu kardeşle ilgili işlerde, çocuğunuzdan yardım doğumuyla birlikte çocuk hemen anaokuluna gönderilmemelidir. Bu, kıskançlığı artırdığı gibi, okulla ilgili sorunlar yaşamasına da yol açabilir. Aynı zamanda bu durum çocuğun “Beni okula gönderiyorlar, onlar evde oynuyorlar,” gibi düşüncelere kapılmasına yol açabilir. Fakat anaokuluna zaten giden bir çocuğun da kardeşi doğduğu için anaokulundan alınmaması gerekir. Arkadaşlarıyla vakit geçirip oynayacağı, sevildiğini hissettiği başka bir ortamda bulunması çocuğun kıskançlık duygusuyla başa çıkmasında yardımcı şeyin eşit değil, adil olunmasına çalışılmalıdır. Eşit zaman ayırmak yerine, her çocuğa gereksinimine göre zaman ayırmak gerekir. Sevginizin eşit olduğunu göstermek yerine, her çocuğa sadece kendine özel bir sevgi duyulduğunu göstermek daha doğru olacaktır. Örneğin çocuklarınızla paylaşımlarınız ve birlikte yaptığınız etkinlikler, ilgi alanları doğrultusunda olursa onlara ayıracağanız vakit eşit olmasa da bu çocuğunuzu mutlu etmeye bütün olduğu duygusu herkes tarafından hissedilmelidir. Bu nedenle ailece, birlikte etkinlikler yapılmalıdır. Alışveriş, piknik arasında kıskançlık hissettiğinizde; onları birbirinden uzaklaştıracak değil, yakınlaştıracak ortamlar arasındaki kıskançlık, ne kadar yoğun olursa olsun, ayrı kaldıklarında birbirlerini özlerler. Bu da ilişkileri bazen bozuk olsa da, aslında birbirlerini çok sevdiklerini kardeşi olmadan yaptığınız şeyleri yapmaya devam ederseniz yaşanan kıskançlığı en aza indirebilirsiniz. Unutmayın ki kardeş kıskançlığı her çocuğun yaşayacağı normal bir duygudur. Önemli olan sizin çocuğunuzu anlamanız ve bu duyguyla başa çıkarken ona yardımcı olabilmenizdir. Bu yazıyı paylaş YazarElçin Eğercioğlu KonukPsikolog21 Aralık 1981 tarihinde İstanbul’da doğdum. 1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünde lisans eğitimi almaya başladım. Aynı zamanda Psikoloji eğitimi de almak istediğime karar verip 2002 yılında çift anadal programına başvurdum ve kabul aldım. 2005 yılında hem İngiliz Dili ve Edebiyatı, hem de Psikoloji bölümünden mezun oldum. 2010 senesinde İstanbul Ticaret Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans Programını bitirdikten sonra konularında uzman birçok uzman psikoloğun eğitimlerine katıldım. Halen Rorschach Derneği’nde Yard. Doç. Dr. Neslihan Zabcı’nın verdiği Çocuk Rorschah ve CAT değerlendirme eğitimim devam etmektedir. Ayrıca Prof. Dr. Byron Norton ile süpervizyon çalışmalarım da devam etmektedir. 2007 yılından beri ailelere danışmanlık yapmaktayım ve çocuklarla da oyun terapisi ile Yazılar Popüler Yazılar Yaşam Çocuklarda Güneş GüvenliğiYaz mevsimi, tatil heyecanı, güneşte yatıp dinlenme zevkini getirirken beraberinde daha çok çocuklu aileleri ilgilendiren güneşin zararlı etkilerinden nasıl korunacağımıza […] İnsanın doğasında var olan kıskanma duygusu çocuklukta genellikle kardeş doğumu ile su yüzene çıkar. Bir kardeşim olsun, kardeş istiyorum diyerek anne babasını bıktıran bir çocuk bile kardeş doğumundan sonra kıskançlık belirtileri gösterebilir. Günümüzde anne ve babaların belki de en çok şikayet ettikleri konuların başında kardeşler arasında kıskançlık ve bunun oluşturduğu sorunlar gelmektedir. Yeni bir kardeşin gelmesi her şeyden önce eve yeni bir birey gelmesi demektir. Bu yeni birey evdeki dengeleri değiştirecek ve daha önemlisi çocuk tarafından rakip olarak algılanacaktır. Devamlı bakıma muhtaç, annenin tüm zamanını alan, bütün aile bireylerinin ilgisini çeken küçük yavrunun rakip olarak algılanması doğal karşılanmalıdır. Bu rakip anne ve babayı çocuktan uzaklaştıran istenmeyen biridir. Sadece ev içindeki bireylerin değil misafirlerin dahi odak noktası olmuştur, ona hediyeler gelmekte, devamlı ondan söz edilmektedir. Kardeşler arasında doğal gelişen bu durum anne ve babaların hatalı tutumları ile bir sorun halini alabilir. Genellikle ilk hata çocuğun ona bir kardeş geleceğine hazırlanmaması ile başlar. Hiçbir şeyden haberi olmayan çocuk bir gün biri ile karşılaşmakta ve kendisine kardeşi olduğu söylenmektedir. Oysa çocuğa daha gebelik sırasında kardeşinin olacağı bilgisi verilmeli ve çocuk bu duruma hazırlanmalıdır. Yeni bebeğin dünyaya gelmesinin telaşı ve sevincini fazlasıyla yaşayan aile bireyleri bir an başka bir çocukları olduğunu unutabilirler. Ancak çocuk ne olup bittiğini dikkatlice izlemektedir. Özellikle ailenin ilk çocuğu ise kendisine olan ilginin birden azaldığının farkındadır. Kendisinin de varolduğunu ispatlama çabası ile yaptığı birkaç farklı davranış biçimi anne baba tarafından tepkiyle karşılanır. Ailenin bu tutumu çocuğun “Beni artık sevmiyorlar” düşüncesini destekler. Bazı anne babalar çocuklarına devamlı “Biz seni ondan daha fazla seviyoruz” gibi sözler söylerler. Ancak çocuğun istediği daha fazla sevilmek değil sadece sevilmektir. Eğer yeni gelen kardeşe anne babanın ilgi ve sevgisi daha fazla ise bu sözlerin çocuk için bir kıymeti yoktur. Önemli olan kendisinin eskisi kadar çok sevildiğini ve değerinden hiçbir şey kaybetmediğini çocuğa hissettirmektir. Aralarında yaş farkı az olan çocuklarda kıskançlık belirtilerinin daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Çocuk ilk kardeşiyle daha çok sorun yaşamaktadır. Burada ailenin yoğun ilgisinin aniden başka bir çocuğa yönelmesinin katkısı büyüktür. Bazı çocuklar kardeşi doğduktan sora ona yoğun ilgi ve alaka gösterir. Her ihtiyacını karşılamak ister ve bebeğin bakımında anneye yardımcı olmak için çabalar. Bu çocuklar genellikle kıskançlığını dışa vurmayan çocuklardır. Gösterdikleri sevgi ilgi çok abartılı ve sahtedir. Aslında kıskançlık duygusunu dışa vurmadaki zorlukları nedeni ile böyle davranmaktadır. Kardeşlerini kıskandıklarını belli ederlerse annelerinin tamamen kendilerinden uzaklaşacağı gibi bir duyguya kapılır ve hissettiklerini dışa vuramazlar. Yeni doğan kardeşini kıskanan bir çocuk eğer anne babanın dengeli ve olumlu tutumu devam ederse kısa süre içinde yeni duruma uyum sağlar. Bu uyumu sağlamada anne babaya büyük görev düşmektedir. Kıskançlığı pekiştirecek her türlü tutumdan kaçınılmalıdır. Yeni bebeğe çocuğun yanında çok fazla sevgi gösterisinde bulunma, devamlı ondan ve onun şirinliğinden bahsetme gibi davranışlardan uzak durulmalıdır. Çocuk anne babanın kendisine olan ilgi ve sevgisinin azalmadığını hissetmelidir. Bunu hissettirmek de anne babanın elindedir. Kardeşler arasında rekabet doğal ve normal gelişimin bir parçası olarak kabul edilmelidir. Ancak rekabetin bir düşmanlık haline gelmesi ve her alanda kendini göstermesi doğal karşılanamaz. Çocuklar arası rekabet ve çekişmenin nedenleri arasında anne babanın gözüne girebilme, evde bir yer edinebilme, bireyselliğini kabullendirme, önemsenmek ve değer verilmek isteme sayılabilir. Esasen her yaşta insanlar arasında bir rekabet söz konusudur. Genellikle anne babalar kardeşler arası çekişme, didişme ve rekabet havasından büyük endişe ve üzüntü duyarlar. Onların idealinde birbirleri ile çok iyi geçinen ve hiç kavga gürültü çıkarmayan uyumlu çocuklar vardır. Kardeşler arası çekişme bütün ailenin huzurunu bozacak derecede büyük olabilir. Anne baba, kardeşler arası rekabetin normal ve hoş karşılanacak sınırlarda olup olmadığını gözlemeli, bu sınırlar aşılmadıkça müdahale etmemelidir. Birbirlerine zarar vermeyecek derecede ufak didişmelere karışmamalı ancak zarar vermeye başladıklarında birbirlerinden ayırmalıdır. Yani her anlaşmazlık ve didişmede hakim yada hakem rolünü üstlenmemelidirler. Sınırların aşıldığı düşünüldüğünde krize müdahale edilmeli eğer çözüm bulunamıyorsa yetkili birine rehberlik için başvurulmalıdır. Özellikle küçük çocuk ağlayarak, zırlayarak annenin duygusallığını kullanmaya çalışır. O zaman büyük çocuğa sen ağabeysin, sen ablasın diye haksızca yüklenilmesi hatalı bir tutum olur. Küçük çocuğun anne ve babası tarafından devamlı desteklediği ve kayırıldığını düşünen ağabey ya da ablanın anne babaya karşı olumsuz tutum sergilemesi doğaldır. Çocuklar birbirleri ile yaşadıkları zorlukları hemen aile bireylerine aktararak yardım isterler. O zaman anne babanın taraf olması beklenir. Çocuk kendisinin haklı olduğu ve desteklenmesi gerektiğini düşünür. Oysa anne babalar çok ender durumlar hariç taraf olmamalıdır. Taraf olmak onların bizi içine almak istedikleri oyuna dahil olmak demektir. Rekabeti ve yarışı alevlendirecek olan kardeşlerin birbirleri ile sık sık kıyaslanması ya da birinin diğerinin önüne çıkarılması gibi tutumlardan uzak durulmalıdır. Çocukların yalnız iken daha sakin ve rahat olmalarına karşı anne babalarının olaya müdahale beklentisini açıklamada yeterlidir. Çok çocuklu ailelerde kardeşler arası rekabet yoğun yaşandığı zaman anne baba için dayanılmaz bir hal alabilir. Burada önemle üzerinde durulması gereken her çocuğun aile içinde kendi özel yerini farkında olmasını sağlamaktır. Çocuklar arasında ayırım yapılmamsına özen göstererek her birinin ayrı birey olduğu bilinciyle davranılmalıdır. Bireysel farklılık göz ardı eden “benim çocuklarım” yaklaşımı kardeşler arasındaki rekabeti körükleyecek ve onların aile içindeki yerleri konusundaki endişelerini arttıracaktır. İkiz çocuklarda her kardeş arasında görülen rekabete ek olarak ailenin ve çevrenin birbirlerine benzemeleri konusundaki ağır baskısı devreye girer. Fizik görünümleri ile birbirlerine benzeseler dahi bu çocuklar iki farklı bireydir. Bu farklılığın ilk önce anne babalar tarafından kabul edilmesi gerekir. Aynı kıyafeti giydirme, aynı oyuncakları alma, aynı yatakta yatırma gibi tutumlar çocukların bireyselleşmesinin önünde büyük engel teşkil eder. Her çocuğun bireyselleşmesine ve ayrı kişiliğinin gelişmesine fırsat tanınmalıdır. Kaynak Editörün Notu 2-4 yaş aralığında kardeş kıskançlığı dikkat edilmez ise çocuklarda travmaya sebep olabilir. Çocuklarda konuşma geriliği ve iletişim bozukluklarına sebebiyet verebilir. İlginin diğer kardeşe kaymasını çocuk hazmedemez ve çocuk kendi dünyasında bir takım kırıklıklar yaşayabilir. Çocuk içine kapanabilir. Konuşmayı tercih etmeyebilir. İfade edici dili gerileyebilir. Çocuk bilişsel duygusal sorunlar yaşayabilir. Bu durumdan çok hafif sıyrıklarla atlatsa da çocuk ileri yıllarda anne babasına siz kardeşime verdiğiniz önemi, sevgiyi, ilgiyi bana vermediniz gibi ifadelerde bulunabilir. DKA Danışmanlıkta bu konuda destek almak için iletişim kurabilirsiniz. Kardeş kıskançlığı doğal bir duygu olup, şiddeti ve dışa vurumu her çocuğa göre farklılıklar gösterebilir. Kardeş kıskançlığı duygusuyla savaşmak yerine çocuğa bu duygusunu kabul edilebilir olduğu ve nasıl başedeceği öğretilebilir. Tanım Bu duyguyla ilk tanışma iki yaş civarındadır.. Çocuk, herkesin kendisinden daha iyi olduğunu ve kendisinin herkesten daha az sevildiğini düşünmeye başlar. Belirtiler *Kardeş kıskançlığı, kendine acıma, üzüntü, küçük düşme korkusu, can sıkıntısı, öfke, nefret ve intikam alma düşüncelerinin yanı sıra sevgi, koruma ve yakınlık hissetme isteği gibi karışık duyguların bir bileşiminden oluşmaktadır. Bu duygulardan en etkili olanları öfke, kendine acıma ve üzüntü duygularıdır. *Çocuk o güne kadar evde kendisi ilgi ve sevgi odağıyken birden ikinci plana itilmiş gibidir. Artık anne babasının ve diğer yakınlarının sevgi ve ilgisini kardeşiyle paylaşmak durumundadır. Sevilmediği düşüncesiyle anneden tamamen uzaklaşır, içe kapanır, yemek yememeye ve zayıflamaya başlayabilir. * Kabus gördüklerini, çişlerinin geldiğini bahane ederek ilgiyi kendi üzerlerine çekmeye çalışırlar. Altını ıslatma, parmak emme gibi davranışlarla önceki gelişim evresine gerileme görülebilir. * Hem gün içinde hem de geceleri aşırı sinirli olurlar. Huzursuz bir görünümleri vardır, sakinleşmekte zorlanır ve kimi zaman çevrelerindeki insanlara öfkeli davranabilirler. Kendine ya da eşyalara yönelik saldırgan davranışlarda bulunabilirler. *Evden ayrılmayı reddetmeyle birlikte Örn okula gitmek istememe baş ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtiler, emin olmak için fiziki muayene yaptırılmalıdır huzursuzluk, isteksizlik ve diğer stres belirtileri sık sık gözlenebilir. *Yeni bir kardeşin doğumu çocukta ilgi ve koruyuculuk, sıkıntı ve kıskançlık gibi çelişkili duygular yaşanmasına neden olur. Artık eskisi kadar sevilmeyeceği korkusu daha anne hamileyken başlayabilir. Son aylarda annenin yorgun, isteksiz ve yeni gelecek kardeşin hazırlıkları ile uğraşıyor olması çocuğun huysuzlaşıp, anneden ayrılmak istememesine neden olabilir. *Bazı çocuklar kıskançlık duygularını açıkça ortaya koyarak kardeşine vurma, onun oyuncağını kırma, "ondan nefret ediyorum" deme gibi davranışlar gösterirken bazıları da bu duygularını bastırır ve aşırı sevgi gösterir, bu davranışın altında çoğu zaman ana-babanın sevgisini kaybetme, tepki görme korkusu yatar. *Anne babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sorma ve sevgilerinden bir türlü emin olamama yaşanabilir. Kıskançlıkla baş edebilme Sosyal ve ruhsal açıdan sağlıklı çocuklara sahip olmanın yolu birden çok çocuğa sahip olmaktır. Kardeşler arası kıskançlığı yok etmenin herhangi bir yolu yoktur ve tamamen ortadan kaldırılamaz, ancak hafifletilebilir. Bunun için doğumdan önce ve doğumdan sonra alınması gereken önlemler vardır. Doğumdan Önce Yapılması Gerekenler en alt düzeyde tutmanın tek yolu, çocuk evin tek çocuğu konumundayken bütün istekleri yerine getirilmemelidir. Yani ve sevgi normal bir seviyede tutulursa kardeşin gelişiyle de çocuk aşırı kıskançlık durumları yaşamayacaktır. psikolojik olarak kardeşinin gelişine hazırlanmalı ve aileye katılacak ikinci çocukla ilgili bilgiler verilmelidir. Daha bebek gelmeden çocuğun ruhunda kardeşine karşı sevgi oluşması sağlanabilir. bebeğin gelişine hazırlarken kaygılı ana babalar öyle kaygılanır ki, sanki her şeyin sonu olacaktır ve bu kaygılarını çocuğu da yansıtırlar."Sakın kardeşini kıskanma", "Kardeşini kıskanırsan Allah seni cezalandırır","hiç korkma, seni de kardeşin kadar seveceğiz","Ona ne alırsak,aynısın sana da alacağız" gibi ifadeler çocuğu daha da kaygılandırır. ilgili yapılan hazırlıklarda abartıya kaçmamak gerekir. Doğumdan Sonra Yapılması Gerekenler • bebekle ilgilenirken büyük çocuğu tamamen ilgiden mahrum etmemelidir. • baba çocuğa olan sevgisini sözlerden ziyade davranışlarıyla göstermelidir. • c. Çocuğun yanında bebeğe aşırı sevgi gösterilerinden kaçınılmalıdır. • ve misafirler daha çok bebekle ilgilenirler. Gerekirse büyük çocukla ilgilenmeleri için uyarılmalıdır. • uyuduğu ortamda gürültü çıkarttığı için sert tepkide bulunmak, çocuğun kıskançlığını arttıracaktır. Sert tepki ve ceza yerine daha sakin ifadelerle uyarılmalıdır. • zarar verir endişesiyle çocuk,devamlı bebekten uzaklaştırılmaya verici davranışlara yöneldiği hissedildiğinde uyarılmalıdır;ancak uyarının boyutu kabul edilebilir düzeyde olmalıdır. arası kıyaslamalar asla her biri ayrı yetenek ve ilgiye sahiptir. • önce çocuk ana-babasının yanında yatarken,hamilelikle beraber çocuğu başka bir odada yatırmak yanlış bir kendi odasında yatan çocuğu, bebeğin doğumundan sonra kıskanmasın diye, ana-babasının odasına almak da doğru bir davranış değildir. • bakımıyla ilgili işlerde büyük kardeşin yardım etmesi verilen görevi yerine getirdikten sonra övücü sözlerle tür etkinlikler zamanla alışkanlık haline getirilirse, çocukta kıskançlık yerine koruyuculuk duygularının gelişmesini sağlar. içinde işbirliğine önem ilgi ve yeteneklerine göre ayrı ayrı sorumluluklar çabaya önem verilmeli. • duygularıyla yüzleşmesi sağlanırsa fiziksel şiddet içeren davranışlar yok çocuk büyük ise,kardeşi hakkındaki duygularını açığa çıkarmasına etkin dinlemeyle yardım edilebilir. • Kıskançlıktan dolayın kötü bir çocuk olmadığı mesajı takdirde çocuk kendini suçlu hissedecektir. • Kısacası, çocuk aileye yeni katılan kardeşinden önce nasıl bir konumda ise, kardeş geldikten sonra da bu konumu çok az değişiklikle aynen korunmalı. Kaynak Çetin ÖZBEY; 'Çocuk Sorunlarına Yapıcı Çözümler' Zübeyde ALTINSOY

kardeş kıskançlığı ile ilgili drama