🦭 1 Dünya Savaşından Önce Avrupa Devletlerinin Genel Durumu

1 Dünya savaşından önce para ve çalışma kağıdı - Koleksiyonluk Toplu Satış uygun fiyatlarla ilan ve alışverişte ilk adres sahibinden.com'da sahibinden mobil uygulamasının milyonlarca kullanıcısına sen de katıl ! Birtaraftan başta Alman medyası Türkiye adına kara propaganda yapıyor diğer taraftan ülkemin ana muhalefet partisi genel başkanı Almanya'ya gidip ''Türkiye'de hiç kimsenin can ve mal güvenliği yok'' diyor. Bütün kara propaganda, yalan ve korkutmalar sonucu Avrupalı turist girişinin azalması normaldir. zaman: Ağustos 09, 2017 Fermanagöre: 1-Müslüman ve Hristiyan tüm Osmanlı halkının ırz, namus, can, mal özgürlüğüne kavuşması. 2-Vergilerin herkesin gelirine göre alınması. 3-Mahkemelerin açık olması. 4-Rüşvet ve iltimasın kaldırılması. 5-Askerlik işlerinin bir düzene konulması ve askere alma, bırakılmanın sağlam bir esasa alınması. 1Savaş döneminde yıkıma uğrayan Avrupa devletlerinin ekonomik açıdan yeniden canlandırılmasının acil önem kazanması, 1946 coğrafyasına bakıldığında siyasî ve ekonomik olarak iki dünya savaşının yıktığı/harap ettiği Avrupa ülkeleri 2. Dünya Savaşından hem ekonomik hem siyasî olarak güçlü çıkmış 9Lenin ilk önce "Savaş Komünizmi" uygulamıştır. SSCB, gerekli ekonomik altyapı- • Avrupa devletlerinin zayıf-laması, sömürgelerde ulusal hareketlerin başlamasına se-bep olmuştur Fransa II. Dünya savaşından sonra eski sömürgesi olan Vietnam’a geri döndü. Viet- I DÜNYA SAVAI - SEBEPLER –TARAFLAR BİRİNCİ DÜNYA SAVAúI 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa’nın genel Macaristan,durumuna bakıldığında; Üçlü İtilaf (1907) : Sanayi İnkılabı ve Fransız İhtilalinin etkileri görülmektedir. İtalya (1870) ve Almanya (1871) siyasi birliklerini kurarak Antlaşmadaki"Avrupa devleti" kaydı, açıktır ki, Almanya'yı birinci planda göz önünde tutmaktaydı ve ayrıca, bir Sovyet-Japon çatışması halinde Fransa'yı Sovyet Rusya'nın yardımına gitme zorunluluğundan kurtarmaktaydı. 16 Mayıs 1935'de Çekoslovakya ile Sovyet Rusya arasında da aynı nitelikte bir ittifak imzalandı. TCİNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ. 19. yy da devletler arasındaki ilişkileri etkileyen iki olay vardır.Bunlar: 1-FRANSIZ İHTİLALİ 2-SANAYİ İNKILABI. I.DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİNDE GENEL DURUM. a)Fransız ihtilalinin getirdiği sonuçlar. Slideshow 2899479 by naeva Bloklararası silahlanma yarışının hızlanması. 1. Dünya Savaşının Özel Nedenleri. Almanya ile İngiltere arasında ortaya çıkan siyasi ve ekonomik rekabet. Japonya’nın Uzak Doğu’da sömürgeler elde etmek istemesi. Fransa’nın Sedan Savaşı sonucunda Almanya’ya kaptırdığı Alses-Loren bölgesini geri almak istemesi. vQn9f. Oluşturulma Tarihi Kasım 27, 2020 11121914-1918 yılları arasına yapılan 1. Dünya Savaşı, İtilaf ve İttifak devletlerinin hammadde ve sömürge arayışı başta olmak üzere birçok nedenle katıldığı bir savaştır. Osmanlı Devleti savaşın başlangıcında her ne kadar tarafsızlığını ilan etse de savaşa girmeye zorlanmış ve savaşa dâhil Dünya Savaşı hem Türk tarihi hem de dünya tarihi açısından en önemli savaşlardan birisidir. Özellikle, büyük bir alana yayılmış bir savaş olup birçok savaş cephesinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Çok sayıda ülkenin savaşa karışmasının ardından dört yıl boyunca devam eden savaşta hem sivil hem de asker birçok insan hayatını Dünya Savaşı TarihiBirinci Dünya Savaşı'nın başlama tarihi 1914 yılıdır. 28 Temmuz 1914 yılından itibaren başlayan bu büyük savaş 1918 yılında noktalanmıştır. İsminden de anlaşılacağı gibi dünya tarihine yön veren bu savaşta birçok ülke yer almıştır. 4 yıl boyunca süren 1. Dünya Savaşı bu zaman dilimi içerisinde birçok ülkenin yaşayış ve yönetiliş biçimini yılları arasında savaşa katılmış olan devletler hem maddi hem de manevi olarak oldukça büyük sıkıntılar yaşamıştır. Tabi savaşa katılan büyük devletler çıkarları doğrultusunda birçok anlaşma yaparak savaşın zararlarını en aza indirmeye Dünya Savaşı Tarafları ve CephelerBirinci Dünya Savaşı’nda taraflar İttifak Devletleri ve İtilaf Devletleri olarak ikiye ayrılmıştır. Osmanlı Devleti bu büyük dünya savaşında ittifak devletleri tarafında yer almıştır. İttifak devletleri; Almanya, Avusturya-Macaristan, Osmanlı İmparatorluğu, Bulgaristan ve İtalya’dır. İlk başta İttifak devletleri içerisinde yer alan İtalya, daha sonra tarafsız olacağını dile getirmesine rağmen 1915 yılında İtilaf devletleri yanında savaşa dâhil olmuştur. İtalya'nın bu tutumu sonrasında Birinci Dünya Savaşı'nın seyri bir taraf olan İtilaf Devletleri ise daha kalabalık bir ülkeler topluluğudur. İtilaf Devletleri arasında yer alan devletler ise şunlardır; İngiltere, Rusya, Fransa, Belçika, Sırbistan, İtalya, Romanya, Portekiz, Japonya, Brezilya, Yunanistan, ABD. Birinci Dünya Savaşı başladığında tarafsız olan ABD 1917 yılına gelindiğinde savaşa dâhil olmuştur. İtilaf devletleri yanında savaşa dâhil olan ABD, savaşın tüm seyrini değiştirmesinin yanı sıra sonunun da hızlanmasına neden Cephesi olarak adlandırılan cepheler arasında Kafkas Cephesi ve Kanal Cephesi yer almaktadır. Savunma Cephesi olarak adlandırılan cepheler ise Irak Cephesi, Hicaz ve Yemen Cephesi, Suriye ve Filistin Cephesi ve Çanakkale Cephesi olarak bilinmektedir. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin müttefiklerine yardım etmek amacıyla açmış olduğu cepheler de bulunmaktadır. Bu cepheler ise Makedonya Cephesi, Galiçya Cephesi ve Romanya Cephesi' Dünya Savaşı'nın NedenleriBirinci Dünya Savaşı'nın en önemli nedeni Fransız İhtilali ile yayılan milliyetçilik düşüncesidir. Diğer nedenleri ise devletlerin bağımsızlık isteklerinin artması, hammadde ve sömürge arayışı ve devletler arasındaki silahlanma yarışının neden olan özel sebepler ise;Fransa'nın ve Almanya arasındaki Alsace- Loren bölgesinin paylaşılamaması ilk sırada gelmektedir. Diğer neden ise devletlerarasındaki sömürgecilik faaliyetlerinin hızlanmasıdır. İngiltere, Fransa, Almanya, Sırbistan ve İtalya bu yarışa giren görünürdeki sebebi ise;Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahtının Saraybosna'yı ziyareti sırasında genç bir Sırplı tarafından Dünya Savaşı'nın SonuçlarıBirinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa ve Asya'da yer alan devletlerin tüm dengeleri bozulmuş oldu. Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan imparatorluğu ve Rusya parçalanmaya başladı. Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya ve Macaristan adında yeni devletler kuruldu. Birçok yeni siyasal rejimler ortaya çıktı. Yenilen devletler çok ağır antlaşmalar imzalamak zorunda bırakıldı. Bu sonuçlardan dolayı ilerde yaşanacak olan İkinci Dünya Savaşı’na zemin hazırlanmış Dünya Savaşı’nda yenilen devletlerin imzalamış oldukları ağır antlaşmalar ise aşağıdaki şekildedir Almanya Versay Antlaşması Avusturya St. Germain Antlaşması Macaristan Riyanon Antlaşması Bulgaristan Nöyyi Antlaşması Osmanlı devleti ise maddeleri çok ağır olan Sevr Antlaşması’nı imzalamak zorunda bırakılmıştır. The requested URL /tarih/1-dunya-savasinin-nedenleri-nelerdir-1-d was not found on this server. Additionally, a 404 Not Found error was encountered while trying to use an ErrorDocument to handle the request. I. Dünya Savaşı’ndan sonra dayatılan ağır savaş tazminatları, 1920’lerde Avrupa’da yaşanan genel enflasyon dönemiyle maddî yönden yıkıcı bir savaşın diğer bir doğrudan sonucu birlikte 1923 yılına kadar Alman Reichsmarkında gittikçe artan hiperenflasyona neden oldu. Büyük Buhran’ın 1929’da başlayan etkileriyle birleşen bu hiperenflasyon dönemi, orta sınıfın kişisel birikimlerini yok ederek ve kitlesel işsizliğe yol açarak Alman ekonomisinin istikrarını ciddi biçimde sarstı. Bu ölçüde bir ekonomik kaos, kırılgan Weimar Cumhuriyeti’ni istikrarsızlaştırarak toplumsal huzursuzluğu artırdı. Batı Avrupa devletlerinin Almanya’yı tecrit etme çabaları, Almanya’nın demokratik liderlerini tek başına bırakıp zayıflatarak Alman prestijini yeniden ordu kurma ve yayılma yoluyla geri kazanma ihtiyacını vurguladı. I. Dünya Savaşı’nı takip eden sosyal ve ekonomik kargaşa, Almanya’nın yeni filizlenmeye başlayan demokrasisinin istikrarını etkili bir şekilde bozdu ve Weimar Almanyası’nda çok sayıda radikal sağ partinin kurulmasına sebebiyet verdi. Özellikle Versay’ın ağır hükümleriyle bağlantılı en zararlı durum, genel nüfusun çoğundaki, Almanya’nın, yeni Weimer hükümetinin oluşmasına yardım eden ve Almanların aşırı derecede istediği ancak Versay Antlaşması’yla sonuçlanan barışı bozan “Kasım Suçluları” tarafından “sırtından bıçaklandığı” şeklindeki yaygın görüştü. Almanların çoğu Kaiser’in düşüşünü alkışladıklarını, parlamenter demokratik reformu bağrına bastıklarını ve ateşkese sevindiklerini unutmuştu. Yalnızca Alman sosyalistlerinin, komünistlerinin ve Yahudilerinin, Alman onurunu Alman topraklarına daha hiçbir yabancı ordu ayak basmadan önce utanç verici bir barışa teslim ettiğini hatırlıyorlardı. Bu Dolchstosslegende sırtından bıçaklama efsanesi, 1918 yılında Almanya’nın bir daha savaş başlatamayacağını gayet iyi bilen ve Kaiser’e barış istemesini tavsiye eden emekli Alman askerî liderleri tarafından başlatılmış ve alevlendirilmişti. Bu durum, Almanya’nın kırılgan demokrasi deneyimini devam ettirmeye kendisini en çok adamış hisseden Alman sosyalistlerinin ve liberal çevrelerinin daha fazla itibar kaybetmesine yol açtı. Tarihçi Friedrich Meinecke ve Nobel ödüllü yazar Thomas Mann gibi Vernunftsrepublikaner “aklen cumhuriyetçi” kişiler, ilk başta demokratik reforma direnmişti. Artık Weimar Cumhuriyeti’ni en az kötü seçenek olarak desteklemeye mecbur hissediyorlardı. Yurttaşlarını radikal sol ve sağ arasında kutuplaşmaktan uzaklaştırmaya çalıştılar. Alman ulusalcı sağının, Versay Antlaşması’nı gerekiyorsa zor kullanarak değiştirme vaatleri saygın çevrelerde gitgide ilerleme kaydediyordu. Bu sırada Rusya’daki Bolşevik Devrimi’nin ardından baş göstermesi muhtemel komünist tehdidi ve Macaristan Bela Kun ile Almanya’daki Spartakist Ayaklanma kısa ömürlü komünist devrimi ya da darbe kuruntusu, Alman siyasi duyarlılığının yönünü kesin bir şekilde sağcı ülkülere doğru çevirdi. Siyasi solun kışkırtıcıları, siyasi huzursuzluğa sebep olmaktan ağır hapis cezalarına çarptırıldı. Öte yandan, kurduğu Nazi Partisi Bavyera hükümetini azletme teşebbüsünde bulunan ve Kasım 1923 Birahane Darbesi’nde “millî devrim” başlatan Adolf Hitler gibi radikal sağ eylemciler, idam cezası gerektiren vatana ihanet suçundan aldığı beş yıllık cezanın yalnızca dokuz ayını hapiste geçirdi. Hapis cezası sırasında, siyasi manifestosu Mein Kampfı Kavgam yazdı. I. Dünya Savaşı’nın, ağır barış şartlarının ve Alman orta sınıfındaki komünist yönetim potansiyeli korkusunun ardından başlayan sosyal ve ekonomik huzursuzluğun yol açtığı zorluklar, Weimer Almanyası’ndaki çoğulcu demokratik çözümleri zayıflatmaya başladı. Bu zorluklar ayrıca, Alman seçmenlerinin en sonunda ve maalesef Adolf Hitler’de ve onun Nasyonel Sosyalist Partisi’nde bulduğu daha otoriter yönetim özlemini de artırdı. Benzer koşullar, en başta I. Dünya Savaşı’nı kaybedenler olmak üzere Doğu Avrupa’daki sağcı otoriter ve totaliter sistemlerin de işine yaramış ve nihayetinde antisemitizme ve bölgedeki ulusal azınlıklara yapılan ayrımcılığa müsamaha gösterme ve göz yumma seviyesini artırmıştı. Sonunda, I. Dünya Savaşı sırasındaki yıkım ve felaket boyutundaki can kaybı, savaşa katılan ülkelerde kültürel çaresizlik olarak tanımlanabilen duruma yol açtı. Uluslararası ve ulusal siyasetçilerin yaşattığı hayal kırıklığı ve siyasi liderlerle hükümet yetkililerine duyulan güvensizlik, dört yıl süren yıkıcı çatışmanın tahribatına şahit olmuş halkın bilincine nüfuz etti. Avrupa ülkelerinin çoğu neredeyse bir genç erkek neslini kaybetti. 1920 tarihli çalışması Çelik Fırtınasında Stahlgewittern savaşın şiddetini ve çatışmanın ulusal içeriğini yücelten Alman yazar Ernst Jünger gibi bazı yazarlar da var olduğu halde, Erich Maria Remarque’ın, cephe hattı birliklerinin yaşadıklarını yansıtan ve savaştan dönüp barış zamanına uyum sağlayamayan, savaşın dehşetini bizzat görmemiş sivil halk tarafından trajik bir şekilde yanlış anlaşılan bir “kayıp neslin” yabancılaşmasını anlattığı 1929 tarihli başyapıtı Batı Cephesi’nde Yeni Bir Şey Yokta Im Westen nichts Neues siper savaşı canlı ve gerçekçi bir biçimde aktarılmıştı. Siyasetçilere ve çatışmaya karşı bu mesafe ve hayal kırıklığı, bazı çevrelerde pasifist duyarlılıkta bir artış geliştirdi. Amerika Birleşik Devletleri’nde kamuoyu soyutlanma politikasını tercih etti. Bu kadar revaçta olan duyarlılığın altında yatan neden, ABD Senatosu’nun Versay Antlaşması’nı imzalamayı reddetmesi ve Başkan Wilson’ın teklif ettiği Milletler Cemiyeti’ne ABD’nin üye olmasını onaylamasıydı. Almanların bir neslinin bu sosyal yabancılaşması ve siyasi hayal kırıklığı, Alman yazar Hans Fallada’nın Küçük Adam Ne Oldu Sana? Kleiner Mann, was nun? romanında yansıtıldı. Roman, ekonomik krizle işsizliğin pençesinde kıvranan ve aynı ölçüde radikal siyasi sağın ve solun siren şarkılarına dayanamayan “sıradan” bir Alman’ı anlatmaktaydı. Fallada’nın 1932 tarihli romanı, zamanının Almanyasını doğru olarak tasvir ediyordu Ekonomik ve sosyal çalkantıya batmış, siyasi yelpazesinin zıt uçlarında kutuplaşmış bir ülke. Bu kargaşanın nedenlerinin çoğunun kökü I. Dünya Savaşı’na ve sonuçlarına dayanıyordu. Almanya’nın gittiği yol ilerideki yıllarda daha yıkıcı bir savaşa çıkacaktı. I. Dünya Savaşı ardından imzalanan barış anlaşmaları Sadece Sevr değişti Yorumlar Burak Ortahamamcilar • Son güncelleme 24/07/2022 10 milyonu sivil yaklaşık 20 milyon insanın hayatına mal olan I. Dünya Savaşı'nın “Ateşkes Günü” ile sona ermesinin üzerinden bir asırdan fazla zaman galibi İtilaf Devletleri ile Almanya arasında 11 Kasım 1918 saat "on birinci ayın on birinci gününün on birinci saati" imzalanan ateşkes anlaşmasını tam 16 barış anlaşması takip önemlisi, Almanya'nın savaşın sorumluluğunu kabul ettiği 'Versay Barış Anlaşması' sayılan 16 anlaşma arasında yalnızca Osmanlı Devleti'nin imzaladığı Sevr Anlaşması geçerliliğini Dünya Savaşı'nı sona erdiren başlıca barış anlaşmalarıBrest-Litovsk Anlaşması 3 Mart 1918Savaşın ilk anlaşması ateşkes ilan edilmeden önce İttifak Devletleri arasında imzalandı. Anlaşma, 1917 Ekim Devrimi sonrası savaştan çekilen Rusya ile Almanya, Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan arasında Beyaz Rusya'da bulunan Alman işgali altındaki Brest-Litovsk kentinde imzalanan anlaşma ile Rusya Almanya'ya batı topraklarının büyük bir bölümünü bırakmayı kabul Baltık devletleri, Polonya ve Finlandiya'yı kapsayan topraklarla beraber nüfusunun yüzde 30'undan da feragat etmiş Barış Anlaşması 28 Haziran 1919Savaşın başlangıcından beş yıl sonra Paris yakınlarındaki Versailles Sarayı'ndaki imzalanan bu anlaşma, savaştaki kayıp ve zararlardan Almanya'yı sorumlu ilan Anlaşması, savaş tazminatı ödemek ve askeri kısıtlamaya gitmek zorunda kalan Almanya'yı sürüklediği ekonomik ve siyasi buhran nedeniyle Nazi Partisi'nin iktidara gelmesinin ve nihayetinde II. Dünya Savaşı'nın çıkmasının nedeni olarak sonucunda Almanya topraklarının yüzde 15'i ve nüfusunun yüzde 10'nu ve Lorraine bölgeleri Fransa'ya verildi ve Saarland bölgesi 15 yıl boyunca uluslararası heyet yönetimine bırakıldı. Versay Anlaşması, Amerika Birleşik Devletler Senatosu tarafından hiç bir zaman Antlaşması 10 Eylül 1919Savaşın galibi İtilaf Devletleri ile Avusturya arasında imzalanan anlaşma ile Avusturya-Macaristan imparatorluğu bir çok devlete dışındaki Saint-Germain-en-Laye Şatosu'nda imzalanan anlaşmanın ardından Macaristan, Çekoslovakya ve Yugoslavya kuruldu, Romanya Transilvanya ve Bessarabia'yı da kapsayacak şekilde genişledi, Polonya'ya Avusturya ve Almanya tarafından işgal edilen topraklar Versay Anlaşması'nda Almanya'nın da yaptığı gibi, askeri güçlerinin sınırlandırılmasını kabul etmek durumunda Antlaşması 27 Kasım 1919Bulgaristan, İtilaf Devletleri ile Paris'in banliyösü Neuilly'de imzaladığı anlaşma ile yeni oluşan Yugoslavya, Romanya ve Yunanistan'a toprak vermek durumda kaldı ve Ege Denizi bağlantısını kaybetti. Bulgar devletine de orduda asker kısıtlaması Anlaşması 4 Haziran 1920Macaristan, Versay'da Savaşı galipleriyle imzaladığı bu anlaşma ile topraklarının üçte ikisini kaybetti. Anlaşmanın ardından 3 milyona yakın Macar, çoğu Romanya'da olmak üzere, sınırlarının dışında kalmış Anlaşması 10 Ağustos 1920Osmanlı İmparatorluğu Fransa'da Paris'in banliyösü Sevr'de, İtilaf Devletleri'yle ülkenin yeni sınırlarını belirleyen anlaşmaya imza anlaşma ile Osmanlı büyük oranda toprak kaybederken İstanbul ve Çanakkale Boğazları'nın hakimiyetini uluslararası bir heyete bırakmak zorunda kaldı ve bu hat boyunca da askeri güç bulundurmaktan men Sadrazam Damat Ferit Paşa'nın imzaladığı anlaşma Ankara'daki Büyük Millet Meclisi tarafından devletleri, Kurtuluş Savaşı'nın ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti ile zaman zaman kesilerek toplam 8 ay süren zorlu görüşmelerin ardından İsviçre'nin Lozan kentinde 24 Temmuz 1923'te barış anlaşması Anlaşması ile yeni Türkiye devletinin sınırları belirlendi. Türkiye, boğazları kontrol eden uluslararası heyete başkanlık etmeye başladı ancak gene de boğazlar üzerinde asker bulundurma hakkı elde edemedi.

1 dünya savaşından önce avrupa devletlerinin genel durumu