🦏 10 Sınıf Anlatım Bozuklukları Örnekleri

Cümledentek anlam çıkarılması gerekir.Anlam belirsizliği olması açıklık ilkesine aykırı olduğu gibi anlatım bozukluğu sebebidir. Örneğin ; Cümlede Anlam KPSS TYT Çıkmış Soru Örnekleri. 2019 TYT . (-8-9-10-11-12. Sınıf Tüm derslerin ders kitabı cevaplarını cevabınız burda sitesinde bulabilirsiniz.) AddThisUtility Frame. İçeriği takip ederken sistem izleme geçmişinizi/test cevaplarınızı vb sizin için tutar. Bundan dolayı üye olmanız kendi geçmişiniz açısından iyi olur. Üye olmak için tıklayınız, veya giriş yapınız. 0410 Etkinlik 10:22 Anlatıcı Kişi - Birinci Kişi Anlatımı 17:22 Parçada Duyular 7. Sınıf Türkçe Dersi Konusu: Paragrafın Dil ve Anlatım Özellikleri Paragrafın Dil ve Anlatım Özellikleri Örnek Soru Çözümleri Hikayenin Unsurları Paragrafta Anlatıcı Kişi Parçada Duyular 7. Sınıf Türkçe Dersleri Oynatma Listesi 11Sınıf Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı PDF. Anlatım Bozuklukları Konu Anlatımı TYT Türkçe PDF şeklinde indirebilirsiniz. Anlamsal Bozukluklar ve Yapısal Bozukluklar Konu Anlatımı TYT ve YKS PDF olarak indirip çalışabilirsiniz. anlatımbozuklukları 7.sınıf konu anlatımı ve örnekleri. Anlamsal anlatım bozukluğu nedir? anlam bakımından, yönünden anlatım bozuklukları Dil Bilgisi AnlamsalAnlatım Bozuklukları Çözümlü Örnekler Örnek 1: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Dünyada en çok yağış alan bölge burası. B) Ürettiklerinin çoğunu komşu ülkelere satıyorlar. C) Bu toprakların büyük bir Merhabaarkadaşlar. Fiilimsiler (Eylemsiler) Konu Anlatımı PDF dosyasında güncel konu anlatımını bulabilirsiniz. Bilgisayarınıza ya da telefonunuza indirip istediğiniz zaman konu çalışmak ya da tekrar yapmak için kullanabilirsiniz. Başarılar dilerim. FİİLİMSİLER Konu Anlatımbozuklukları örnekleri, anlatım bozuklukları örnek cümleler ve açıklamaları, 120 tane anlatım bozukluklarına örnek olabilecek cümle. Kitap Cevaplar (Ahmet annesini sınıf arkadaşlarıyla tanıştırdı.) 8Sınıf Anlatım Bozukluğu Testleri 7.Sınıf Türkçe Örnek Yazılıları Online Çöz 7.Sınıf Ek Fiil Online Test Çöz 10.Sınıf Fizik Konu Anlatım Sunuları ve Çözümlü Sorular. 1.Ünite: Basınç ve Kaldırma Kuvveti Konu Anlatım Sunuları 2. Ünite: Elektrik ve Manyetizma Konu Anlatım Sunusu WW1g4R. Anlatım bozukluğu özellikle sınavlarda birçok öğrencinin hata yapma oranının yüksek olduğu konulardan bir tanesidir. Anlatım bozukluğu konuları günlük hayatta çok sık kullanıldığı için cümle içinde anlatım bozukluğunu bulmak oldukça sıkıntılıdır. Bu sebeple anlatım bozukluğu ile ilgili detaylar öğrenciler için merak konusu olmuştur. Anlatım Bozuklukları Anlatım bozukluğunun birçok sebebi vardır. Anlatım bozukluğu; anlatıma dayalı anlatım bozuklukları ve dil bilgisine dayalı anlatım bozuklukları olarak ikiye gruba ayrılır. Anlama dayalı anlatım bozuklukları gereksiz sözcük kullanımı, yanlış anlamda sözcük kullanımı, çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması, sözcüğün yanlış yerde kullanılması, deyim yanlışlıkları anlam belirsizliği olarak gruplara ayrılır. Dil bilgisine dayalı anlatım bozuklukları; öge eksikleri, eklerin gereksiz kullanımı, tamlama yanlışlıkları, özne yüklem uyumsuzluğu gibi alt başlıklara ayrılmıştır. Anlatım Bozukluğu Örnekleri Anlama dayalı anlatım bozuklukları arasında genelde sözcüklerin anlamları ile alakalı anlatım bozukluklar yer almaktadır. Gereksiz Sözcük Kullanımı Örnek gizli sırlarımı aşikar etme.’ cümlesinde sır’ sözcüğü zaten gizli anlamı taşıdığı için gizli sözcüğü burada gereksiz kullanılmıştır. Doğrusu sırlarımı aşikar etme.’ olmalıdır. Yanlış Anlamda Sözcük Kullanımı Örnek ikinci el araba ücretleri bu sene çok arttı.’ cümlesinde ücret sözcüğü hizmet alma durumunda kullanılan bir sözcük iken satın alma işlemlerinde fiyat sözcüğü kullanılmalıdır. Doğrusu ikinci el araba fiyatları bu sene çok arttı.’ şeklinde yazılmalıdır. Çelişen Sözcüklerin Bir Arada Kullanılması Örnek beni hiç unutma, arada bir hatırla’ sözcüğü olasılık ve kesinlik bildiren sözcüğün bir arada kullanılması anlamına gelmiştir. Bu sebeple Beni Unutma arada bir hatırla’ şeklinde doğrusu yapılmalıdır. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanımı Örnek fakülteyi bitirince öğretmen olarak doğduğu şehre geri döndü.’ cümlesinde köyde öğretmen olarak doğduğu anlamı çıkar. Kelimelerin yerini değiştirilmesi gerekir. doğrusu fakülteyi bitirince doğduğu şehre öğretmen olarak döndü.’ olmalıdır. Deyim Yanlışları Deyimler kalıplaşmış sözcüklerdir. Bu sebeple kelimelerin yerleri ya da kelimeleri değiştirilemez. Örnek çok konuştuk bugün beynimi şişirdi.’ örneğinde olduğu gibi Beyin şişirmek kalıplaşmış bir sözcük değildir. çok konuştu bugün kafamı şişirdi.’ şekline doğrusu yapılmalıdır. Anlam Belirsizliği Bazı kelimeler cümlede birden fazla anlamı karşılar. Bu sebeple belirsizliğin giderilmesi gerekir. küçük evin arkasına saklandı.’ cümlesinde küçük bir ev arkasına saklanan ya da Küçük bir çocuğun evin arkasına saklandığı anlamı çıkar. Bu sebeple bir virgül konularak cümlenin anlamını düzeltilmesi gerekir. Doğrusu küçük, evin arkasına saklandı.’ olmalıdır. Duygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine aktarırken kurduğumuz cümlelerin açık ve anlaşılır olması, gereksiz unsurlar taşımaması, çelişkili anlatımlardan uzak olması ve dil bilgisi açısından doğru olması gerekir. Cümlelerimiz bu özellikleri taşımadığında, anlatım bakımından bozuk olur; iletişim tam olarak ÖNCEAnlatım bozuklukları konusu 7. sınıf ve 8. sınıf düzeylerinde parça parça işlenmektedir. Bu sınıflar için özel hazırladığımız konu anlatımlarına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsinizDuygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine aktarırken kurduğumuz cümlelerin açık ve anlaşılır olması, gereksiz unsurlar taşımaması, çelişkili anlatımlardan uzak olması ve dil bilgisi açısından doğru olması gerekir. Cümlelerimiz bu özellikleri taşımadığında, anlatım bakımından bozuk olur; iletişim tam olarak bozuklukları, anlamsal anlama dayalı bozukluklar ve yapısal yapıya dayalı bozukluklar olmak üzere iki temel başlıkta Bozuklukları Kavram Haritası1. Anlamsal Anlama Dayalı Anlatım Gereksiz Sözcük Kullanılmasıİyi ve sağlam bir cümlede gereksiz sözcük bulunmaz. Cümlede gereksiz sözcüğün kullanılması, anlatım bozukluğuna yol açar. Cümlede düşüncenin belirtilmesinde belli bir görevi olmayan sözcükler gereksizdir. Bu tür sözcükler, cümleden çıkarılmalıdır. Bunu şöyle yapabilirizBir sözcük cümleden çıkarıldığında, cümlenin anlam ve anlatımında bir bozulma, daralma olmuyorsa, o sözcük gereksizdir. Çıkarıldığında cümlenin anlamı ve anlatımı bozuluyorsa, o sözcük sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozuklukları, eş anlamlı kelimelerin bir arada kullanılması ve anlamca birbirini kapsayan kelimelerin bir arada kullanılması olmak üzere iki şekilde oluşur Eş Anlamlı Sözcüklerin Bir Arada KullanılmasıBu tür anlatım bozuklukları aynı anlama gelen sözcüklerin veya söz gruplarının aynı cümle içerisinde kullanılmasıyla Bari hiç olmazsa sen yanımızda “bari” ve “hiç olmazsa” sözcükleri aynı anlama gelmektedir. Bu iki sözcük de aynı anlama geldiğine göre, cümlede ikisinin bulunmasına gerek yoktur. Demek ki biri gereksiz kullanılmıştır. Bu durumda cümleyi “Bari sen yanımızda kal.” ya da “Hiç olmazsa sen yanımızda kal.” şeklinde kurabiliriz.» Yetkililer hâlâ bir açıklama yapmadı “hâlâ” ve “henüz” sözcükleri eş anlamlıdır. İki sözcük de “şimdiye kadar” anlamındadır, iki sözcük de aynı anlamı karşıladığına göre, biri gereksizdir, çıkardığımızda cümlenin anlamında bir daralma olmaz. O hâlde cümleyi iki şekilde oluşturabiliriz“Yetkililer hâlâ bir açıklama yapmadı.”“Yetkililer bir açıklama yapmadı henüz.”» Hükümet bu kanunu Meclis’ten aynen, olduğu gibi geçirmek “aynen” ve “olduğu gibi” sözleri anlamca aynıdır. İki sözcük de “değiştirmeden, değişiklik yapmadan” anlamındadır. Cümlede bozukluğu gidermek için bu iki sözcükten birini çıkarırız“Hükûmet bu kanunu Meclis’ten olduğu gibi geçirmek istiyor.”“Hükûmet bu kanunu Meclis’ten aynen geçirmek istiyor.”» Çocuk, az kalsın, neredeyse merdivenden “az kalsın” sözcüğü de “neredeyse” sözcüğü de aynı anlama gelmektedir Bir işin olması, gerçekleşmesi çok yakınken olmaması. İyi bir cümlede aynı anlama gelen sözcükler kullanılmamalı, kuralından hareketle bu iki sözcükten birini çıkarırız“Çocuk, az kalsın merdivenden düşecekti.”“Çocuk, neredeyse merdivenden düşecekti.” Anlamca Birbirini Kapsayan İçeren Sözcüklerin Bir Arada KullanılmasıBazen cümlede aynı anlama gelen sözcükler kullanılmaz. Anlamca birbirini kapsayan sözcükler kullanılabilir. Bir sözcüğün ifade ettiği anlam, diğer sözcük içinde olduğundan, bu tür ifadeler de anlatım bozukluğuna yol Kardeşim soruları hemen böyle bir kullanım söz konusudur. “Hemen” ile “çözüverdi” sözcükleri eş anlamlı değildir. Ancak “çözüverdi” eyleminde “tezlik, hemen yapma” anlamı vardır. Eylemde bu anlam olduğuna göre cümlede tekrar “hemen” sözcüğünün kullanılmasına gerek yoktur “Kardeşim soruları çözüverdi.”» Okula her gün iki kilometre yaya yürüyerek “yaya” ve “yürüyerek” sözcüklerinin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Çünkü “yürümek” sözcüğünde “yaya” anlamı zaten vardır. Öyleyse cümleyi şöyle söyleyebiliriz “Okula her gün iki kilometre yürüyerek giderdi.”» Almanya’daki arkadaşımla karşılıklı anlatım bozukluğu vardır. Burada “karşılıklı” sözcüğü gereksiz kullanılmıştır. Çünkü “mektuplaşmak” eylemi zaten “karşılıklı” yapılır. Bu sözcükte “karşılıklı” anlamı olduğuna göre aynı sözcüğü cümlede tekrar etmek yanlıştır “Almanya’daki arkadaşımla mektuplaşırız.” Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılmasıİyi bir cümle, karşıladığı yargıyı tam olarak anlatmalıdır. Yani cümleden bir anlam çıkarılmalıdır. Böyle olmaz da cümle çeşitli anlamlara gelirse; hem öyle bir anlam, hem böyle bir anlam çıkarsa ve birden çok yoruma yol açarsa, o cümlede çelişkili anlatım söz konusudur. İyi bir cümle açık olmalıdır. Cümledeki açıklık ise anlamın kolayca anlaşılır olması demektir. Anlamca birbiri ile uyuşmayan sözcüklerin bir arada kullanılması, cümlede çelişkili ifadenin doğmasına neden Tam üç yıla yakın bir zaman insanlık dramı yaşandı çelişkili bir anlatım söz konusudur. Bu cümlede “tam” ve “üç yıla yakın bir zaman” sözleri çelişkili anlatıma yol açmıştır. Cümlenin doğru kullanımı şöyle olmalıdır “Üç yıla yakın bir zaman, insanlık dramı yaşandı burada.”» Elbette Selim de ağabeyleri ile gitmiş “gitmiştir” mi, yoksa “gitmiş olabilir” mi anlatılmak isteniyor. Yani cümlede ya kesinlik ya da ihtimal anlamı olmalıdır. Cümlede ikisi de olduğundan çelişkili anlatım söz konusu. Bu cümle iki şekilde düzeltilebilir “Elbette Selim de ağabeyleri ile gitmiştir.” “Selim de ağabeyleri ile gitmiş olabilir.” Sözcüğün Yanlış Anlamda KullanılmasıSözcüklerin karşıladığı anlam iyi bilinmelidir. Bu olmazsa, anlatmak istediğimiz düşünce ile ortaya çıkan düşünce farklı olur. Bu nedenle konuşurken ya da yazarken, düşüncelerimizi tam ifade edecek sözcükleri kullanmalıyız. Aksi hâlde düşüncelerimizi iyi anlatamayız, hatta sözümüz yanlış Türkiye’de birçok göl kuraklık tehlikesi “kuraklık” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Çünkü bu sözcük “toprak için nemi olmayan, çorak” anlamında kullanılır. Cümlede ise topraktan değil, gölden söz edilmiş. Öyleyse göllerde suyun çekilmesi söz konusu olabilir. Bu da “kuruma” sözcüğü ile anlatılabilir. Bu durumda cümlenin doğru şekli şöyle olacaktır “Türkiye’de birçok göl kuruma tehlikesi yaşıyor.”» Öğretmen, konuyu en ayrımına kadar “ayrım” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. “Ayrım” sözcüğünde “başkalık, fark” anlamı vardır. Cümlede anlatılmak istenen bu anlam değildir. Konunun detaylarının da anlatıldığı anlamı verilmek isteniyor cümlede. Bu anlam “ayrıntı” sözcüğü ile sağlanabilir. Demek ki “ayrıntı” sözcüğü yerine “ayrım” sözcüğü kullanılarak yanlışlık yapılmıştır “Öğretmen konuyu en ayrıntısına kadar anlattı.”» Yaş geliştikçe yalnız çevrenizdekilere değil, memleketinize de yardım aşkıyla yanıyorsunuz.”cümlesinde “gelişmek” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü yaş gelişmez, ilerler. Bu nedenle cümlenin doğrusu şu şekilde olmalı “Yaş ilerledikçe yalnız çevrenizdekilere değil, memleketinize de yardım aşkıyla yanıyorsunuz.”» Politika konusunda gençleri azımsamak doğru “küçümsemek” sözcüğünün yerine “azımsamak” sözcüğü kullanılarak anlatım bozukluğu yapılmıştır. Çünkü “azımsamak “ile” küçümsemek” sözcükleri farklı anlamlar taşımaktadır. “Azımsamak”ta bir şeyi sayıca az bulmak söz konusudur. “Küçümsemek” sözcüğü ise bir şeyin niteliği ile ilgilidir. Bu sözcükte bir şeye değer vermemek, onu küçük görmek anlamı vardır. Cümlenin doğrusu şöyle olacaktır “Politika konusunda gençleri küçümsemek doğru değildir.”» Herkes, petrol ücretlerinin yüksekliğinden “ücret” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Çünkü “ücret” sözcüğünde iş gücünün karşılığı olan para anlamı vardır. Bu sözcük yerine “fiyat” sözcüğü getirilmelidir. Bu, bir şeyin para karşılığı değerini ifade eder “Herkes, petrol fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyor.” Sözcüğün Yanlış Yerde KullanılmasıCümledeki sözcüklerin yerinde kullanılmaması, söylenmek istenenin karşıtı bir anlamın ortaya çıkmasına ya da cümlenin anlaşılmamasına yol Yeni okula geldim ki ders zili “yeni” sözcüğü yanlış yerde kullanıldığından cümlenin anlamı da bozulmuştur. Cümlede anlatılmak istenen “okulun yeniliği” değildir. Aslında birinin “okula vardığı sırada” zilin çalması anlatılmak istenmiştir. Öyleyse cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır “Okula yeni geldim ki ders zili çaldı.”» Çok sınıfta duran öğrencilerin elbette canı “çok” sözcüğünün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “çok” sözcüğü “sınıf” sözcüğünden önce kullanıldığı için sanki öğrenciler değişik sınıflarda bulunmuşlar da onun için sıkılmışlar anlamı çıkmıştır. Halbuki cümlede öğrencilerin bir sınıfta “uzun süre bulunması” anlatılmak istenmiş. Cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır “Sınıfta çok duran öğrencinin elbette canı sıkılır.”» Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üç üniversiteli genç temsil sözcüğün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “üç” sözcüğü yanlış yerde kullanılmış, bu nedenle yanlış bir anlam oluşmuştur. Cümlede asıl anlatılmak istenen, “üniversiteli üç genç”tir; ancak “üç” sözcüğü yanlış yerde kullanılınca cümleden “üç tane üniversite bitirmiş genç” anlamı çıkıyor. Bu nedenle “üç” sözcüğü “genç” sözcüğünden önce kullanılmalıdır “Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üniversiteli üç genç temsil edecek.” Deyimin Yanlış Anlamda KullanılmasıDeyimler, dilin anlatım gücünü ve söyleyiş güzelliğini zenginleştiren unsurlardır. Deyimler, kısa ve özlü kalıplaşmış anlamları vardır ve deyimler bu kalıplaşmış anlamları çerçevesinde kullanılır. Kalıplaşmış belli bir anlamı karşılayan deyimin başka bir anlamda kullanılması, anlatım bozukluğuna yol Onun bize yaptığı iyiliklere hep göz “göz yummak” deyimi yanlış anlamda kullanılmıştır. Bu, “kusurlarını hoş karşılamak, görmezlikten gelmek” anlamında bir deyimdir. Yukarıdaki cümlede ise “kusur” yok, bir kişinin iyilikleri var. Bu nedenle “göz yummak” deyimi yanlış kullanılmıştır “Onun bize yaptığı iyiliklere minnettar kaldık.”» Müfettişlerin geleceğini öğrenen müdürün etekleri zil “etekleri zil çalmak” deyiminin yanlış kullanılmasından kaynaklanan bir anlatımn bozukluğu vardır. “Etekleri zil çalmak”, çok sevinmek, işleri yolunda olmak anlamında bir deyimdir. Bu deyimin yerine “etekleri tutuşmak” deyiminin kullanılması gerekir. “Etekleri tutuşmak” çok heyecanlanmak anlamında bir deyimdir. Doğrusu “Müfettişlerin geleceğini öğrenen müdürün etekleri tutuştu.”» Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların canı burnuna “canı burnuna gelmek” deyiminin yanlış kullanılmasından doğan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü cümlede büyük bir tehlike ile yüz yüze gelme anlatılmaktadır. Ama bu yanlış bir deyimle ifade edilmiştir. Çünkü “canı burnuna gelmek” deyimi “çekilen sıkıntıların dayanılmaz hâle geldiği durumlar” için kullanılır. Doğrusu “Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların yüreği ağzına gelmişti.” Anlam BelirsizliğiKişilerden ya da onlarla ilgili durumlardan söz ederken, o kişilerin yerini tutan zamirleri kullanmayız. Bundan dolayı cümlede kişi bakımından bir belirsizlik ortaya çıkar. Anlam belirsizliği dediğimiz bu ifade bozukluğunu gidermek için cümlede sözünü ettiğimiz kişinin yerini tutacak zamiri mutlaka Okula gitmediğini bugün böyle bir bozukluk vardır. Bu cümlede kişi zamiri kullanılmadığı için “kimin okula gitmediği” tam olarak bilinmiyor O mu, sen mi? Çünkü cümle;“Onun okula gitmediğini bugün öğrendim.” ya da“Senin okula gitmediğini bugün öğrendim.” olabilir. Bu nedenle kişi kavramının net olması için cümleye kişi zamiri mutlaka getirilmelidir.» Kardeşini okulda de anlam belirsizliği vardır. Bu cümlede kimin kardeşinden söz edildiği belli değildir. Bunu engellemek için kişi zamiri cümleye getirilmelidir“Senin kardeşini bugün okulda göremedim.”“Onun kardeşini bugün okulda göremedim.”Kaynak KarikaTürkçe Dersi Facebook Sayfası UYARI Anlam belirsizliği sadece kişi zamirinin kullanılmaması ile ilgili değildir. Anlam belirsizliği noktalama yanlışlığından da Gazeteci bayanın sözlerini dikkatle anlamca bir belirsizlik vardır. Çünkü cümlede sözleri dinleyen “gazeteci” mi, yoksa “bayan” mı olduğu belli değildir. Bu belirsizliği “gazeteci” sözünden sonra cümleye virgül , getirerek Mantık ve Sıralama Yanlışlığı HatasıCümlede verilen kavramların önem sırasının karıştırılması ya da cümlenin mantık açısından yanlış oluşturulması sonucunda ortaya çıkan anlatım İlk kez gerçekleşen gösteriye katılım rekor cümlede mantık hatası yapılmıştır çünkü ilk kez yapılan bir gösteriye gelen izleyici sayısının, rekor düzeyde olup olmadığı bilinemez.» Bırak patates doğramayı, yemek bile yapamaz sıralama hatası vardır. Yemek yapmak, patates doğramaktan daha zor ve üst düzey bir eylemdir. Bu yüzden “patates doğramayı” sözüyle “yemek bile yapamaz” sözü yer değiştirmelidir “Bırak yemek yapmayı, patates bile doğrayamaz o”2. Yapısal Yapıya Dayalı Anlatım Özne-Yüklem UyumsuzluğuÖzne – yüklem uyumsuzluğu kişi bakımından, tekillik-çoğulluk bakımından ve özne eksikliği bakımından olmak üzere üç grupta incelenir Kişi Bakımından Uyumsuzlukİyi bir cümlede özne ve yüklem arasında kişi bakımından uyum olmalıdır. KURAL Özne birinci tekil, ikinci tekil veya üçüncü tekil ben, sen, o ise yüklem birinci çoğul kişiye göre Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmişti.”1. çoğul biz 3. tekil ocümlesinde özne ile yüklem arasında uyumsuzluk söz konusu. Özne 1. çoğul olduğuna göre yüklemin de birinci çoğul olması gerekir“Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmiştik.”1. çoğul biz 1. çoğul biz > Bu kural tekil kişiler için olduğu gibi çoğul kişiler için de Ben ve arkadaşlarım burayı çoğul biz 1. çoğul biz» Ben ve o bu sabah İzmir’e çoğul biz 1. çoğul biz» Sen ve kardeşin bu ödevi çoğul siz 2. çoğul siz Tekillik-Çoğulluk Bakımından UyumsuzlukÖzne ile yüklem arasında belli bir uyum söz insan ve çoğul ise yüklem tekil ya da çoğul olabilir. Ancak insan dışındaki varlıkların hayvan, bitki, kavramlar… çoğul şekilleri özne olduğunda yüklem daima tekil Çocuklar bahçede top oynuyorlar. doğru» Öğretmenler, öğrencilerinin iyiliğini ister. doğruYukarıdaki örneklerde olduğu gibi özne insan ve çoğulken yüklem çoğul ya da tekil olabiliyor. Diğer bütün durumlarda yüklem her zaman tekil olur.» Kuşlar ne de güzel uçuyorlar. yanlışKuşlar ne de güzel uçuyor. doğru» Ağaçlar çiçek açmışlar. yanlışAğaçlar çiçek açmış. doğru» Gözlerim yakını iyi görmüyorlar. yanlışGözlerim yakını iyi görmüyor. doğru UYARI İnsan dışındaki varlıklara insana ait özellikler katılmış yani kişileştirme sanatı yapılmış cümlelerde özne çoğul olduğunda yüklem tekil de çoğul da Kuşlar ağaca konmuş dertleşiyorlar. doğru» Kelebekler baharın gelişini kutluyor. doğru Özne Eksikliği Bakımından UyumsuzlukÖzne ile yüklem arasında tekillik, çoğulluk ve kişi uyumsuzluğunun yanında, özne eksikliği de anlatım bozukluğuna yol cümlenin temel ögesidir. Yüklemde bildirilen iş, oluş ya da hareketi yapan durumundadır. Yüklemdeki eyleme göre öznenin olmaması ya da bir öznenin birden fazla yükleme bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar. Bu, daha çok sıralı ve bağlı cümlelerde karşımıza çıkan bir Kitaptaki yanlışlıklar düzeltilecek ve yeniden özne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. İlk cümledeki “kitaptaki yanlışlıklar” öznesi, diğer cümledeki “basılacak” yüklemine uymamaktadır. Bu da ifadeyi eksik bırakmıştır. İkinci cümleye özne getirerek bozukluğu giderebiliriz“Kitaptaki yanlışlıklar düzeltilecek ve kitap yeniden basılacak.”» Herkes ondan nefret ediyor, onun yüzünü bile görmek “herkes” öznedir. Bu özne “nefret ediyor.” ve “görmek istemiyordu.” yüklemlerine bağlanamadığından bozukluk meydana gelmiştir.“Herkes ondan nefret ediyor.” doğru. Ama “Herkes onun yüzünü bile görmek istemiyordu.” cümlesinde “herkes” öznesi “görmek istemiyordu” yüklemine bağlanamıyor. Bu nedenle ikinci cümleye özne getirilmeli, ifade düzeltilmelidir“Herkes ondan nefret ediyor, hiç kimse onun yüzünü bile görmek istemiyordu.”özne yüklem özne yüklem» Onun tezi yakında bitecek ve öğretmen olarak göreve “özne” eksikliği bozukluğa yol açmış. Bu cümlede “onun tezi” ikinci cümlenin öznesi olarak da görüldüğünden anlatım bozulmuştur. Bu bozukluk ikinci cümleye özne getirilerek giderilebilir“Onun tezi yakında bitecek ve o öğretmen olarak göreve başlayacak.”özne yüklem özne Eklerle İlgili YanlışlarCümlede eklerin eksik ya da fazla kullanılması anlatım bozukluğuna yol Biz okumasını sevmeyen bir “okumasını” sözcüğünde iyelik eki gereksiz ve yanlış kullanılmıştır. Cümlenin doğrusu “Biz okumayı sevmeyen bir milletiz.” olmalıdır.» Hayat kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini ilgi eki “eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü cümlede “verdiğini” sözcüğüne sorduğumuz “kimin verdiğini” sorusuna cevap alamıyoruz. “Hayat” sözcüğüne “-ın” ilgi eki getirilirse bu cümledeki anlatım bozukluğu giderilir “Hayatın kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini görüyoruz.” Öge EksikliğiCümlede kullanılması gereken bir öğenin bulunmaması, anlatım bozukluğuna yol açar. Cümlenin temel öğeleri özne ve yüklem eksikliğini işlediğimizden, burada nesne ve dolaylı tümleç eksikliği üzerinde eksikliği sıralı ve bağlı cümlelerde karşımıza çıkar. Genellikle ortak kullanılan öğelerin yükleme bağlanamamasından Ben öğretmenime inanır ve severim.”cümlesinde “öğretmenime” dolaylı tümlecinin “inanır ve severim” yüklemlerine bağlanmak istenmesi anlatım bozukluğuna yol açmıştır.“Ben öğretmenime inanırım.” olur; ama “Ben öğretmenime severim.” nedenle ikinci cümleye “nesne” getirilerek bozukluk giderilebilir“Öğretmenime inanır, onu severim.”» İnsanlar gazetelere inanmıyor bu nedenle de çok az nesne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. Çünkü “inanmak” eylemi geçişsizdir. Nesne almadan kullanılabilir. Ama “okumak” eylemi geçişlidir. Öyleyse bu eyleme göre, cümleye nesne getirmek gerekir. Nesne getirilmediğinde cümlede yanlış bağlanma ortaya çıkacaktır insanlar gazetelere inanmıyor, gazetelere okuyor.” Dikkat ettiyseniz “gazetelere okuyor” ifadesi yanlıştır. Bunu gidermek için de ikinci cümleye nesne getiririz. Bu durumda cümle şöyle olur“İnsanlar gazetelere inanmıyor, bu nedenle de gazeteleri çok az okuyor.”» Neden en çok şairlere kızarlar, dolaylı tümleç eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümledeki “şairlere” dolaylı tümleci “kızarlar” yüklemine bağlanabiliyor; ama “korkarlar” yüklemine bağlanamıyor. Bu nedenle ikinci cümleye dolaylı tümleç getirilmelidir“Neden en çok şairlere kızarlar, şairlerden korkarlar.” Yüklem EksikliğiSıralı ve bağlı cümlelerde iki cümlenin bir yükleme bağlanması sonucu anlatım bozukluğu meydana gelir. Yüklem eksikliği, bazen ikinci bir eylemin kullanılmaması ya da ek eylemin ortak kullanılması ile Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine, ben evime “yüklem” eksikliği anlatım bozukluğuna yol açmış. Her iki cümleyi “gittim” yüklemine bağlayamayız. “Ben gittim” olur ama “o gittim” olmaz. Bu nedenle cümledeki yüklem eksikliğini giderirsek cümle anlamlı hâle gelir“Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine gitti, ben evime gittim.”» İyi biri olduğundan dün de, bugün de kuşkuya yüklem eksikliği bozukluğa yol açmıştır. Evet, “bugün kuşkuya düşmüyorum” ifadesi doğru, ama “dün düşmüyorum” nedenle cümleye yüklem getirilmelidir“İyi biri olduğundan dün de kuşkuya düşmedim, bugün de düşmüyorum.”» Evimiz küçük, bahçesi de güzel ek-fiil eksikliği nedeniyle esas anlatılmak istenen, ifade edilemiyor. Cümlede evin küçük olduğu, bahçenin güzel olmadığı söylenmek istenirken bunun tersi bir anlam ortaya çıkıyor evin küçük olmadığı, bahçenin güzel olmadığı.Bu nedenle ek-fiil eksikliği giderilerek cümle anlamlı hâle getirilmeli“Evimiz küçüktü, bahçesi de güzel değildi.” Tamlama YanlışlarıÇoğunlukla ad ve sıfatların aynı tamlanana bağlanması sonucu oluşan bir anlatım bozukluğudur. Bu nedenle isimlerle sıfatların aynı tamlanana bağlandığı kullanımlara dikkat etmek Özel ve kamu kuruluşları iki gün tatil “kamu kuruluşları” ifadesi doğrudur. Çünkü bu, isim tamlamasıdır. Ancak “özel” sözcüğü “kuruluşları” tamlananına bağlanamaz. Çünkü “özel” sözcüğü sıfattır. Bu nedenle “özel kuruluşları” ifadesi yanlıştır. Cümledeki bozukluğu gidermek için “özel” sözcüğünden sonra “kuruluşlar” sözü getirilmelidir“Özel kuruluşlar ve kamu kuruluşları iki gün tatil edildi.”» Derste belgisiz ve işaret sıfatlarını “belgisiz” sözcüğü sıfat, “işaret” sözcüğü ise isimdir. Hem sıfatın hem ismin aynı tamlanana sıfatları bağlanması anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Bu bozukluğu gidermek için “belgisiz” sözcüğünden sonra “sıfatlar” sözcüğünü getirmek gerekir“Derste belgisiz sıfatları ve işaret sıfatlarını işledik.” UYARI Dilimizde çokluk anlamı taşıyan belgisiz sıfat tamlamalarındaki isimler çokluk eki Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellikler var.”cümlesinde “birçok güzellikler” belgisiz sıfat tamlamasındaki “güzellikler” sözcüğünde “-ler” eki gereksiz kullanılmıştır. Çünkü “birçok” sözünde zaten çokluk anlamı vardır. Cümlenin doğrusu“Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellik var.” şeklinde Bağlaç YanlışlarıBağlaçlardan bazıları olumlu ve olumsuz yargıları birbirine bağlar. Bu duruma uymayan kullanımlarda anlatım bozukluğu meydana Ahmet Bey oğlunu çok seviyor fakat bir dediğini iki cümlede “fakat” kullanılması doğru değildir. “fakat” bağlacı bir olumlu yargıyla bir olumsuz yargıyı birbirine bağlar. Bu cümlede ise ilk yargı da olumludur. Bu yüzden “fakat” çıkarılmalı, yerine “ayrıca” bağlacı kullanılmadır“Ahmet Bey oğlunu çok seviyor ayrıca bir dediğini iki etmiyordu.”» Ben yarın dışarı çıkamam, ama evde yapılacak bir sürü işim cümlede “ama” kullanılması doğru değildir. “Ama” cümleden atılmalı ya da yerine “çünkü” getirilerek şu şekilde kurulmalıdır “Ben yarın dışarı çıkamam, çünkü evde yapılacak bir sürü işim var.” Anlatım bozuklukları, anlamsal bozukluklar ve yapısal bozukluklar olmak üzere iki temel başlıkta incelenir. Anlamsal anlatım bozuklukları 7. sınıfın konusuydu. 8. sınıfta yapı bakımdan anlatım bozukluklarıyla devam ediyoruz. Bu konuyu da şu 6 başlık altında inceleyeceğizAnlatım Bozuklukları 8. Sınıf Kavram HaritasıBAŞLAMADAN ÖNCEYapısal anlatım bozuklukları konusuna geçmeden önce cümlenin ögeleri ve fiilde çatı konularında eksiğiniz varsa bunları gidermeniz bu konuyu anlamanızı Özne-Yüklem UyumsuzluklarıÖzne-yüklem uyumsuzluğundan kaynaklanan anlatım bozuklukları üç alt başlıkta incelenir Kişi Bakımından UyumsuzlukÖzne, tekil veya çoğul birden fazla kişiden oluşuyorsa “ben ve sen”, “sen ve o”, “onlar ve Ali” gibi yüklem çoğul kişiye göre Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmişti. yanlış 1. çoğul biz 3. tekil o✧ Ben ve Ayhan buraya daha önce gelmiştik. doğru 1. çoğul biz 3. tekil o✦ Ben ve arkadaşlarım sinemaya gideceğim. yanlış✧ Ben ve arkadaşlarım sinemaya gideceğiz. doğru✦ Sen ve Beyza yüksek not aldı. yanlış✧ Sen ve Beyza yüksek not aldınız. doğru Tekillik-Çoğulluk Bakımından Uyumsuzlukİnsan dışındaki varlıklar hayvan, bitki, kavramlar… özne olduğunda yüklem daima tekil Ağaç çiçek açmış. doğru✧ Ağaçlar çiçek açmış. doğru✧ Ağaçlar çiçek açmışlar. yanlış✦ Kuş ne de güzel ötüyor. doğru✧ Kuşlar ne de güzel ötüyor. doğru✧ Kuşlar ne de güzel ötüyorlar. yanlış✦ Gözüm uzağı net görmüyor. doğru✧ Gözlerim uzağı net görmüyor. doğru✧ Gözlerim uzağı net görmüyorlar. yanlışÖzne, insan olduğunda yüklem tekil de çoğul da Çocuk bahçede top oynuyor. doğru✧ Çocuklar bahçede top oynuyor. doğru✧ Çocuklar bahçede top oynuyorlar. doğru✦ Polis yasaklara uymayanlara ceza yazdı. doğru✧ Polisler yasaklara uymayanlara ceza yazdı. doğru✧ Polisler yasaklara uymayanlara ceza yazdılar. doğruUYARIİnsan dışındaki varlıklara, insana ait özellikler katılmış yani kişileştirme sanatı yapılmışsa özne çoğul olduğunda yüklem tekil de çoğul da Kelebek baharın gelişini kutluyor. doğru✧ Kelebekler baharın gelişini kutluyor. doğru✧ Kelebekler baharın gelişini kutluyorlar. doğruBelgisiz zamir ve belgisiz sıfatlar özne görevinde kullanıldıklarında yüklem tekil Birçok insan zamanın kıymetini bilmiyor. doğru✧ Birçok insan zamanın kıymetini bilmiyorlar. yanlış✦ Toplantıda herkes fikrini söyledi. doğru✧ Toplantıda herkes fikrini söylediler. yanlış✦ Bazı öğrenciler ödevini yapmamış. doğru✧ Bazı öğrenciler ödevini yapmamışlar. yanlışİPUCUÇoğul eki -ler/-ler bulunan cümlelerde bu tür anlatım bozukluğunun olabileceğini soru çözerken göz önünde Olumluluk-Olumsuzluk Bakımından Uyumsuzluk“Hiç kimse, hiçbiri” gibi öznelerde yüklem olumsuz Söylediklerine hiç kimse inanmadı. doğru✧ Söylediklerine hiç kimse inandı. yanlış2. Öge EksikliğiCümlede kullanılması gereken bir öğenin bulunmaması, anlatım bozukluğuna yol birden fazla cümlenin birbirine virgülle bağlandığı sıralı cümlelerde ve bağlaçla bağlandığı bağlı cümlelerde bu tür anlatım bozukluklarına rastlanabilmektedir. Soru çözerken bu durumu göz önünde Özne EksikliğiYüklemdeki eyleme uygun bir öznenin olmaması ya da bir öznenin birden fazla yükleme bağlanması anlatım bozukluğuna yol cümlede özne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. İlk cümledeki “kitaptaki hatalar” öznesi, diğer cümledeki “basılacak” yüklemine uymamaktadır. Bu da ifadeyi eksik bırakmıştır. İkinci cümleye özne getirerek bozukluğu giderebiliriz✧ Kitaptaki hatalar düzeltilecek ve kitap tekrar basılacak. doğru✦ Herkes ondan nefret ediyor, onun yüzünü bile görmek “herkes” sözcüğü öznedir. Bu özne “nefret ediyor” ve “istemiyordu” yüklemlerine bağlanamadığından bozukluk meydana gelmiştir.“Herkes ondan nefret ediyor.” doğru ancak “Herkes onun yüzünü bile görmek istemiyordu.” cümlesinde “herkes” öznesi “istemiyordu” yüklemine bağlanamıyor. Bu nedenle ikinci cümleye özne getirilmeli, ifade düzeltilmelidir✧ Herkes ondan nefret ediyor, hiç kimse onun yüzünü bile görmek istemiyordu.✦ Onun okulu yakında bitecek ve öğretmen olarak göreve başlayacak. yanlış✧ Onun okulu yakında bitecek ve o, öğretmen olarak göreve başlayacak. doğru Yüklem EksikliğiSıralı ve bağlı cümlelerde iki cümlenin aynı yükleme bağlanması sonucu anlatım bozukluğu meydana gelir. Yüklem eksikliği, bazen ikinci bir eylemin kullanılmaması ya da ek fiilin ortak kullanılması ile Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine, ben evime gittim. yanlışBu cümlede yüklem eksikliği anlatım bozukluğuna yol açmış. Her iki cümleyi “gittim” yüklemine bağlayamayız. “Ben gittim” olur ama “o gittim” olmaz. Bu nedenle cümledeki yüklem eksikliğini giderirsek cümle anlamlı hâle gelir✧ Beşiktaş iskelesine geldiğimizde o işine gitti, ben evime gittim. doğru✦ Virüs sebebiyle tatile geçen yıl da, bu yıl da gidemiyoruz. yanlış✧ Virüs sebebiyle tatile geçen yıl da gidemedik, bu yıl da gidemiyoruz. doğru✦ Evimiz küçük, bahçesi de geniş değildi. yanlışBu cümlede ek-fiil eksikliği nedeniyle esas anlatılmak istenen doğru ifade edilemiyor. Cümlede evin küçük olduğu, bahçenin de geniş olmadığı söylenmek istenirken bunun tersi bir anlam ortaya çıkıyor evin küçük olmadığı, bahçenin geniş olmadığı.Bu nedenle ek-fiil eksikliği giderilerek cümle anlamlı hâle getirilmeli✧ Evimiz küçüktü, bahçesi de geniş değildi. doğru Nesne EksikliğiCümlelerde ortak kullanılan nesnenin yüklemlere bağlanamamasından Ben öğretmenime inanır ve severim. yanlışBu cumlede “öğretmenime” dolaylı tümlecinin “inanır ve severim” yüklemlerine bağlanmak istenmesi anlatım bozukluğuna yol açmıştır.“Ben öğretmenime inanırım.” olur ama “Ben öğretmenime severim.” nedenle ikinci cümleye nesne getirilerek bozukluk giderilebilir✧ Ben öğretmenime inanır, onu severim. doğru✦ İnsanlar gazetelere inanmıyor, bu nedenle de çok az okuyor. yanlışYukarıdaki cümlede nesne eksikliğinden kaynaklanan bir bozukluk söz konusudur. Bu sebeple cümlede yanlış bağlanma ortaya çıkmaktadır “İnsanlar gazetelere inanmıyor, gazetelere okuyor.” Dikkat ettiyseniz “gazetelere okuyor” ifadesi yanlıştır. Bunu gidermek için de ikinci cümleye nesne getiririz. Bu durumda cümle şöyle olur✧ İnsanlar gazetelere inanmıyor, bu nedenle de gazeteleri çok az okuyor. doğru Tümleç Tamlayıcı EksikliğiSıralı ve bağlı cümlelerde yer tamlayıcısı dolaylı tümleç veya zarf tamlayıcısının ortak öge kabul edilip tüm yüklemlere bağlanması sonucu ortaya Evin önünden otobüse bindim, iki durak sonra indim ve geldim. yanlışBu cumlede “otobüse” sözcüğü üç cümlenin ortak ögesidir ve “bindim, indim ve geldim” fakat bu ögenin tüm yüklemlere bağlanmak istenmesi anlatım bozukluğuna yol açmıştır. “Otobüse bindim.” oluyor ama “otobüse indim ve otobüse geldim” uygun nedenle ikinci ve üçüncü cümleye yer tamlayıcısı getirilerek bozukluk giderilebilir✧ Evin önünden otobüse bindim, iki durak sonra otobüsten indim ve buraya geldim. doğru✦ Bu dersi seviyorum ama bir türlü istediğim notu alamıyorum. yanlış✧ Bu dersi seviyorum ama bu dersten bir türlü istediğim notu alamıyorum. doğru3. Çatı UyumsuzluğuBirleşik cümlelerde fiilimsinin ve yüklemin çatı bakımından etken-edilgen uyumlu olmaması anlatım bozukluğuna yol Yabani otlar yolarak bir köşede biriktirilsin. yanlışcümlesinde “yolarak” sözcüğü etken çatılı bir fiilimsiyken “biriktirilsin” yüklemi edilgen çatılıdır. Bu durum anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Fiilimsi edilgen çatılı yapılarak bozukluk giderilebilir✧ Yabani otlar yolunarak bir köşede biriktirilsin. doğru✦ Gece geç saatte gelinip hemen uyudu. yanlışBu cümlede “gelip” sözcüğünün edilgen çatılı bir fiilimsi, “uyudun” sözcüğünün ise etken çatılı bir eylem olması anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Fiilimsi etken çatılı yapılarak veya yüklem edilgen çatılı yapılarak bozukluk giderilebilir✧ Gece geç saatte gelip hemen uyudu. doğru✧ Gece geç saatte gelinip hemen uyundu. doğru4. Tamlama YanlışlıklarıGenellikle isim ve sıfatların aynı tamlanana bağlanması sonucu oluşan bir anlatım bozukluğudur. Bu nedenle isimlerle sıfatların aynı tamlanana bağlandığı kullanımlara dikkat etmek Özel ve kamu kuruluşları iki gün tatil edildi. yanlışBu cümlede “kamu kuruluşları” isim tamlaması doğrudur. Ancak “özel” sözcüğü “kuruluşları” tamlananına bağlanamaz. Çünkü “özel” sözcüğü sıfattır. Bu nedenle “özel kuruluşları” ifadesi yanlıştır. Cümledeki bozukluğu gidermek için “özel”sözcüğünden sonra “kuruluşlar” ismi getirilmelidir✧ Özel kuruluşlar ve kamu kuruluşları iki gün tatil edildi. doğru✦ En iyi yabancı ve Türk filmleri izleyici oylarıyla belirlendi. yanlış✧ En iyi yabancı filmler ve Türk filmleri izleyici oylarıyla belirlendi. doğru5. Bağlaç YanlışlıklarıBağlaçlardan bazıları olumlu ve olumsuz yargıları birbirine bağlar. Bu duruma uymayan kullanımlarda anlatım bozukluğu meydana Ahmet Bey oğlunu çok seviyor fakat bir dediğini iki etmiyordu. yanlışBu cümlede “fakat” kullanılması doğru değildir. “fakat” bağlacı bir olumlu yargıyla bir olumsuz yargıyı birbirine bağlar. Bu cümlede ise ilk yargı da olumludur. Bu yüzden “fakat” çıkarılmalı, yerine “ayrıca” bağlacı kullanılmadır✧ Ahmet Bey oğlunu çok seviyor ayrıca bir dediğini iki etmiyordu. doğru✦ Ben yarın dışarı çıkamam, ama evde yapılacak bir sürü işim var. yanlışBu cümlede “ama” kullanılması doğru değildir. “Ama” cümleden atılmalı ya da yerine “çünkü” getirilerek şu şekilde kurulmalıdır✧ Ben yarın dışarı çıkamam, evde yapılacak bir sürü işim var. doğru✧ Ben yarın dışarı çıkamam, çünkü evde yapılacak bir sürü işim var. doğru6. Eklerin Yanlış KullanımıCümlede eklerin eksik, fazla veya yanlış kullanılması anlatım bozukluğuna yol açarÖRNEKLER✦ Biz okumasını sevmeyen bir milletiz. yanlışBu cümlede “okumasını” sözcüğünde iyelik eki gereksiz ve yanlış kullanılmıştır. Cümle şu şekilde düzeltilmelidir✧ Biz okumayı sevmeyen bir milletiz. doğru✦ Hayat kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini görüyoruz. yanlışcümlesinde ilgi eki tamlayan eki eksikliğinden kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü cümlede “verdiğini” sözcüğüne sorduğumuz “kimin verdiğini” sorusuna cevap alamıyoruz. “Hayat” sözcüğüne “-ın” ilgi eki getirilirse bu cümledeki anlatım bozukluğu giderilir✧ Hayatın kimine mutluluk verdiğini, kimini mutsuz ettiğini görüyoruz. doğruUYARIDilimizde çokluk anlamı taşıyan belgisiz sıfatlarla oluşturulan tamlamalarda isimler çokluk eki Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellikler var. yanlışBu cümlede “birçok” belgisiz sıfatı “güzellik” sözcüğüyle tamlama oluşturmuştur. “Birçok” sözcüğü çokluk anlamı taşıdığı için “güzellikler” sözcüğünde “-ler” ekine gerekyoktur. Cümlenin doğrusu✧ Burada insanı şaşkına çeviren birçok güzellik var. doğruDAHA FAZLASIBu içeriği beğendiyseniz 8. sınıf ile ilgili diğer içeriklerimizi de inceleyebilirsiniz Anlatım bozuklukları, anlamsal anlama dayalı bozukluklar ve yapısal yapıya dayalı bozukluklar olmak üzere iki temel başlıkta incelenir. Anlatım bozuklukları konusuna 7. sınıfta anlam bakımından anlatım bozukluklarıyla giriş yapıyoruz. Bu konuyu da şu 7 başlık altında inceleyeceğizAnlatım Bozuklukları 7. Sınıf Kavram HaritasıBAŞLAMADAN ÖNCEAnlamsal anlatım bozuklukları konusuna geçmeden önce eş anlamlı kelimeler ve deyimler konularında eksiğiniz varsa bunları gidermeniz bu konuyu anlamanızı Gereksiz Sözcük KullanımıCümlede gereksiz sözcüğün kullanılması, anlatım bozukluğuna yol cümledeki bir sözcüğün gereksiz olup olmadığını o sözcüğü cümleden çıkararak anlayabiliriz. Bir sözcük cümleden çıkarıldığında, cümlenin anlamında ve anlatımında bir bozulma veya daralma olmuyorsa o sözcük sözcük kullanımından kaynaklanan anlatım bozuklukları iki şekilde oluşur Eş Anlamlı Sözcüklerin Bir Arada KullanılmasıAynı anlama gelen sözcüklerin veya söz gruplarının bir arada kullanılması anlatım bozukluğuna yol ÖRNEK✦ Olsun, kırık kalbinin aşkı benim olsun Bu sefer gönlün bana razı olsun Olsun, olsun Sana bana hediye, armağan olsunBu şarkıda hediye ve armağan sözcükleri eş anlamlıdır. Aynı anlama gelen sözcükler bir arada kullanıldığı için burada anlatım bozukluğu yapılmıştır. İki kelimeden biri çıkarılarak anlatım bozukluğu Bugün hava sıfırın altında eksi beş dereceymiş. yanlışcümlesinde sıfırın altında ve eksi ifadeleri aynı anlama gelmektedir. Bu yüzden, cümlede ikisinin bulunmasına gerek yoktur. Bu durumda cümleyi şöyle düzeltebiliriz✧ Bugün hava sıfırın altında beş dereceymiş. doğru✧ Bugün hava eksi beş dereceymiş. doğru✦ Evin birçok masrafı var. Mesela örneğin kiralar, faturalar, market harcamaları… yanlışcümlesinde mesela ve örneğin sözcükleri aynı anlama gelmektedir. Bu iki sözcük de aynı anlama geldiğine göre, cümlede ikisinin bulunmasına gerek yoktur. Cümlenin doğru hali şöyle✧ Evin birçok masrafı var. Mesela kiralar, faturalar, market harcamaları… doğru✧ Evin birçok masrafı var. Örneğin kiralar, faturalar, market harcamaları… doğru✦ Yetkililer hâlâ bir açıklama yapmadı henüz. yanlışcümlesinde hâlâ ve henüz sözcükleri eş anlamlıdır. İki sözcük de “şimdiye kadar” anlamındadır, iki sözcük de aynı anlamı karşıladığına göre, biri gereksizdir, çıkardığımızda cümlenin anlamında bir daralma olmaz. O hâlde cümleyi iki şekilde oluşturabiliriz✧ Yetkililer hâlâ bir açıklama yapmadı. doğru✧ Yetkililer bir açıklama yapmadı henüz. doğru✦ Hükümet, bu kanunu Meclis’ten aynen, olduğu gibi geçirmek istiyor. yanlış✧ Hükûmet, bu kanunu Meclis’ten olduğu gibi geçirmek istiyor. doğru✧ Hükûmet, bu kanunu Meclis’ten aynen geçirmek istiyor. doğru✦ Çocuk, az kalsın, neredeyse merdivenden düşecekti. yanlış✧ Çocuk, az kalsın merdivenden düşecekti. doğru✧ Çocuk, neredeyse merdivenden düşecekti. doğru✦ Herkesin sağlığına, sıhhatine daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. yanlış✧ Herkesin sağlığına daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. doğru✧ Herkesin sıhhatine daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. doğru Anlamca Birbirini Kapsayan Sözcüklerin Bir Arada KullanılmasıBir sözcüğün ifade ettiği anlamın, cümledeki bir ekin veya başka bir sözcüğün içinde bulunması anlatım bozukluğuna yol Kardeşim soruları hemen çözüverdi. yanlışcümlesinde böyle bir kullanım söz konusudur. “Hemen” ile “çözüverdi” sözcükleri eş anlamlı değildir. Ancak “çözüverdi” eyleminde “tezlik, hemen yapma” anlamı vardır. Eylemde bu anlam olduğuna göre cümlede tekrar “hemen” sözcüğünün kullanılmasına gerek yoktur ✧ Kardeşim soruları çözüverdi. doğru✦ Üniversiteyi kazandığı için sevinçten etekleri zil çalıyordu. yanlışBu cümledeki “etekleri zil çalmak” deyimi ” çok sevinmek” anlamındır. Dolayısıyla cümlede tekrar “sevinçten” sözcüğünün kullanılmasına gerek yoktur✧ Üniversiteyi kazandığı için etekleri zil çalıyordu. doğru✦ Okula her gün iki kilometre yaya yürüyerek “yaya” ve “yürüyerek” sözcüklerinin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Çünkü “yürümek” sözcüğünde “yaya” anlamı zaten vardır. Öyleyse cümleyi şöyle söyleyebiliriz “Okula her gün iki kilometre yürüyerek giderdi.”✦ Almanya’daki arkadaşımla karşılıklı mektuplaşırız. yanlışcümlesinde anlatım bozukluğu vardır. Burada “karşılıklı” sözcüğü gereksiz kullanılmıştır. Çünkü “mektuplaşmak” eylemi zaten “karşılıklı” yapılır. Bu sözcükte “karşılıklı” anlamı olduğuna göre aynı sözcüğü cümlede tekrar etmek yanlıştır ✧ Almanya’daki arkadaşımla mektuplaşırız. doğru✦ Kimseyle paylaşmadığı gizli sırları varmış. yanlış✧ Kimseyle paylaşmadığı sırları varmış. doğru✦ Yarışmaya arkadaşımla birlikte katıldık. yanlış✧ Yarışmaya arkadaşımla katıldık. doğru✦ Ünlü futbolcu BJK kulübüne transfer oldu. BJKBeşiktaş Jimnastik Kulübü yanlış✧ Ünlü futbolcu BJK’ye transfer oldu. doğru2. Anlamca Çelişen Sözcüklerin KullanılmasıBir cümleden iki farklı ve birbirinin tersi anlamın çıkarılabilmesi anlatım bozukluğuna sebep Elbette Selim de ağabeyleri ile gitmiş cümlede elbette sözcüğü kesinlik bildirirken olabilir sözcüğü ihtimal bildirmektedir. Oysaki bir cümlede ya kesinlik ya da ihtimal anlamı olmalıdır. Cümlede ikisi de olduğundan çelişkili anlatım söz konusu. Bu cümle iki şekilde düzeltilebilir “Elbette Selim de ağabeyleri ile gitmiştir.” “Selim de ağabeyleri ile gitmiş olabilir.”✦ Tam üç yıla yakın bir zaman insanlık dramı yaşandı cümlede tam ve üç yıla yakın bir zaman sözleri çelişkili anlatıma yol açmıştır. Cümlenin doğru kullanımı şöyle olmalıdır “Üç yıla yakın bir zaman, insanlık dramı yaşandı burada.”3. Sözcüğün Yanlış Anlamda KullanılmasıSözcüklerin anlamları iyi bilinmelidir. Cümlenin anlam bütünlüğüne uymayan yanlış bir kelime kullanmak anlatım bozukluğuna yol Türkiye’de birçok göl kuraklık tehlikesi “kuraklık” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Çünkü bu sözcük “toprak için nemi olmayan, çorak” anlamında kullanılır. Cümlede ise topraktan değil, gölden söz edilmiş. Öyleyse göllerde suyun çekilmesi söz konusu olabilir. Bu da “kuruma” sözcüğü ile anlatılabilir. Bu durumda cümlenin doğru şekli şöyle olacaktır “Türkiye’de birçok göl kuruma tehlikesi yaşıyor.”✦ Öğretmen, konuyu en ayrımına kadar “ayrım” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. “Ayrım” sözcüğünde “başkalık, fark” anlamı vardır. Cümlede anlatılmak istenen bu anlam değildir. Konunun detaylarının da anlatıldığı anlamı verilmek isteniyor cümlede. Bu anlam “ayrıntı” sözcüğü ile sağlanabilir. Demek ki “ayrıntı” sözcüğü yerine “ayrım” sözcüğü kullanılarak yanlışlık yapılmıştır “Öğretmen konuyu en ayrıntısına kadar anlattı.”✦ Yaş geliştikçe yalnız çevrenizdekilere değil, memleketinize de yardım aşkıyla yanıyorsunuz.”cümlesinde “gelişmek” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü yaş gelişmez, ilerler. Bu nedenle cümlenin doğrusu şu şekilde olmalı “Yaş ilerledikçe yalnız çevrenizdekilere değil, memleketinize de yardım aşkıyla yanıyorsunuz.”✦ Politika konusunda gençleri azımsamak doğru “küçümsemek” sözcüğünün yerine “azımsamak” sözcüğü kullanılarak anlatım bozukluğu yapılmıştır. Çünkü “azımsamak “ile” küçümsemek” sözcükleri farklı anlamlar taşımaktadır. “Azımsamak”ta bir şeyi sayıca az bulmak söz konusudur. “Küçümsemek” sözcüğü ise bir şeyin niteliği ile ilgilidir. Bu sözcükte bir şeye değer vermemek, onu küçük görmek anlamı vardır. Cümlenin doğrusu şöyle olacaktır “Politika konusunda gençleri küçümsemek doğru değildir.”✦ Herkes, petrol ücretlerinin yüksekliğinden “ücret” sözcüğü yanlış kullanılmıştır. Çünkü “ücret” sözcüğünde iş gücünün karşılığı olan para anlamı vardır. Bu sözcük yerine “fiyat” sözcüğü getirilmelidir. Bu, bir şeyin para karşılığı değerini ifade eder “Herkes, petrol fiyatlarının yüksekliğinden yakınıyor.”✦ Düzenlenen etkinlikte toprağa yüzlerce fidan ekildi. yanlış✧ Düzenlenen etkinlikte toprağa yüzlerce fidan dikildi. doğru✦ Çevresindekilerle rahat iletişim kuramayan çekimser biriydi. yanlış✧ Çevresindekilerle rahat iletişim kuramayan çekingen biriydi. doğru4. Sözcüğün Yanlış Yerde KullanılmasıCümledeki sözcüklerin doğru yerde kullanılmaması, söylenmek istenenin karşıtı bir anlamın ortaya çıkmasına ya da cümlenin anlaşılmamasına yol Yeni okula geldim ki ders zili “yeni” sözcüğü yanlış yerde kullanıldığından cümlenin anlamı da bozulmuştur. Cümlede anlatılmak istenen “okulun yeniliği” değildir. Aslında birinin “okula vardığı sırada” zilin çalması anlatılmak istenmiştir. Öyleyse cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır “Okula yeni geldim ki ders zili çaldı.”✦ Çok sınıfta duran öğrencilerin elbette canı “çok” sözcüğünün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “çok” sözcüğü “sınıf” sözcüğünden önce kullanıldığı için sanki öğrenciler değişik sınıflarda bulunmuşlar da onun için sıkılmışlar anlamı çıkmıştır. Halbuki cümlede öğrencilerin bir sınıfta “uzun süre bulunması” anlatılmak istenmiş. Cümlenin doğru şekli şöyle olmalıdır “Sınıfta çok duran öğrencinin elbette canı sıkılır.”✦ Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üç üniversiteli genç temsil sözcüğün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır. Bu cümlede “üç” sözcüğü yanlış yerde kullanılmış, bu nedenle yanlış bir anlam oluşmuştur. Cümlede asıl anlatılmak istenen, “üniversiteli üç genç”tir; ancak “üç” sözcüğü yanlış yerde kullanılınca cümleden “üç tane üniversite bitirmiş genç” anlamı çıkıyor. Bu nedenle “üç” sözcüğü “genç” sözcüğünden önce kullanılmalıdır “Fizik dalında yapılan yarışmada ülkemizi üniversiteli üç genç temsil edecek.”✦ Her kapıdan giren otobüs durağını soruyor. yanlış✧ Kapıdan her giren otobüs durağını soruyor. doğru✦ Kimliksiz sınava girilmez. yanlış✧ Sınava kimliksiz girilmez. doğru5. Deyimin Yanlış Anlamda KullanılmasıDeyimler kalıplaşmış ifadelerdir ve deyimler bu kalıplaşmış anlamları çerçevesinde kullanılır. Kalıplaşmış belli bir anlamı karşılayan deyimin başka bir anlamda kullanılması, anlatım bozukluğuna yol Onun bize yaptığı iyiliklere hep göz “göz yummak” deyimi yanlış anlamda kullanılmıştır. Bu, “kusurlarını hoş karşılamak, görmezlikten gelmek” anlamında bir deyimdir. Yukarıdaki cümlede ise “kusur” yok, bir kişinin iyilikleri var. Bu nedenle “göz yummak” deyimi yanlış kullanılmıştır “Onun bize yaptığı iyiliklere minnettar kaldık.”✦ Müfettişlerin geleceğini öğrenen müdürün etekleri zil “etekleri zil çalmak” deyiminin yanlış kullanılmasından kaynaklanan bir anlatımn bozukluğu vardır. “Etekleri zil çalmak”, çok sevinmek, işleri yolunda olmak anlamında bir deyimdir. Bu deyimin yerine “etekleri tutuşmak” deyiminin kullanılması gerekir. “Etekleri tutuşmak” çok heyecanlanmak anlamında bir deyimdir. Doğrusu “Müfettişlerin geleceğini öğrenen müdürün etekleri tutuştu.”✦ Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların canı burnuna “canı burnuna gelmek” deyiminin yanlış kullanılmasından doğan bir anlatım bozukluğu vardır. Çünkü cümlede büyük bir tehlike ile yüz yüze gelme anlatılmaktadır. Ama bu yanlış bir deyimle ifade edilmiştir. Çünkü “canı burnuna gelmek” deyimi “çekilen sıkıntıların dayanılmaz hâle geldiği durumlar” için kullanılır. Doğrusu “Şoför hatalı sollama yapmış, bütün yolcuların yüreği ağzına gelmişti.”✦ Arkadaşını sakinleştirmesi gerekirken ateşe körükle gidiyordu. yanlış✧ Arkadaşını sakinleştirmesi gerekirken yangına körükle gidiyordu. doğru6. Anlam BelirsizliğiKişilerden ya da onlarla ilgili durumlardan söz ederken, o kişilerin yerini tutan zamirleri kullanmayız. Bundan dolayı cümlede kişi bakımından bir belirsizlik ortaya çıkar. Anlam belirsizliği dediğimiz bu ifade bozukluğunu gidermek için cümlede sözünü ettiğimiz kişinin yerini tutacak zamiri mutlaka Okula gitmediğini bugün böyle bir bozukluk vardır. Bu cümlede kişi zamiri kullanılmadığı için “kimin okula gitmediği” tam olarak bilinmiyor O mu, sen mi? Çünkü cümle;“Onun okula gitmediğini bugün öğrendim.” ya da“Senin okula gitmediğini bugün öğrendim.” olabilir. Bu nedenle kişi kavramının net olması için cümleye kişi zamiri mutlaka getirilmelidir.✦ Kardeşini okulda de anlam belirsizliği vardır. Bu cümlede kimin kardeşinden söz edildiği belli değildir. Bunu engellemek için kişi zamiri cümleye getirilmelidir“Senin kardeşini bugün okulda göremedim.”“Onun kardeşini bugün okulda göremedim.”Kaynak KarikaTürkçe Dersi Facebook SayfasıUYARIAnlam belirsizliği sadece kişi zamirinin kullanılmaması ile ilgili değildir. Anlam belirsizliği noktalama yanlışlığından da Gazeteci bayanın sözlerini dikkatle anlamca bir belirsizlik vardır. Çünkü cümlede sözleri dinleyen “gazeteci” mi, yoksa “bayan” mı olduğu belli değildir. Bu belirsizliği “gazeteci” sözünden sonra cümleye virgül , getirerek giderebiliriz “Gazeteci, bayanın sözlerini dikkatle dinledi.”7. Mantık ve Sıralama Yanlışlığı HatasıCümlede verilen kavramların önem sırasının karıştırılması ya da cümlenin mantık açısından yanlış oluşturulması sonucunda ortaya çıkan anlatım İlk kez gerçekleşen gösteriye katılım rekor cümlede mantık hatası yapılmıştır çünkü ilk kez yapılan bir gösteriye gelen izleyici sayısının, rekor düzeyde olup olmadığı bilinemez.✦ Tek katlı evin en üst katında yangın cümlede de mantık hatası yapılmıştır çünkü en üst kat diyebilmek için evde birden çok kat olması gerekir oysa burada söz edilen ev tek katlıdır.✦ Virüse karşı dikkatli olmazsan ölebilirsin, hatta hastaneye bile sıralama hatası vardır. Ölmek, hastaneye yatmaktan daha olumsuz bir durumdur. Bu yüzden “hastaneye bile yatabilirsin” sözüyle “ölebilir” sözü yer değiştirmelidir “Virüse karşı dikkatli olmazsan hastaneye yatabilirsin, hatta ölebilirsin.”✦ Bırak patates doğramayı, yemek bile yapamaz o.✧ Bırak yemek yapmayı, patates bile doğrayamaz o”DAHA FAZLASIBu içeriği beğendiyseniz 7. sınıf ile ilgili diğer içeriklerimizi de inceleyebilirsiniz

10 sınıf anlatım bozuklukları örnekleri