🦍 Bir Insan Kendine Büyü Yapıldığını Nasıl Anlar
İtirazedilmesi bile hipnotize edilen bir insanın aslında kendi isteğiyle olduğu ama onun hareketlerinin yönlendirilişinin başkası tarafından yapıldığını anlamak istemez pek. Çünkü ona göre o Atatürk'ün görüşlerini savunuyor. Çünkü o İslamı savunuyor, çünkü o bir türk kökeni seveni .
Büyüyapmak için öncelikle ne tarz bir büyü yapılması gerektiğine karar vermeniz gerekir. Ayrıca bu işlemi her daim uygulayabilen deneyimli birine yaptırmak daha doğru olacaktır. Bu noktada sizlere yardımcı olacak kişi Medyum Olcay’dır. İstediğiniz büyüyü yaptırmak ya da yapılan bir büyüyü bozdurmak için kendisi
medyummesrob hocanın methini ben de çok duydum 2 hafta önce kendisiyle görüştük soğutma çalışması için 3 yıllık nişanlıma bir kadın büyü yapıp kendine bağlamıştı ve benden sebepsiz yere ayrılmıştı nişanlım çok kötü davranıyordu bana bu kadın ne etti ne yaptı aramıza girdi ama bunu yanına kar bırakmamak
Kesınlıkle buyu yapıldığını dusunuyorum bıze.. Buyu nası bozulur varmı yokmu dıye nası anlasılır bilen bırı sole. Ablacığım sizin eşinizle size büyü yapan yok bak aynı şeyde dönüp duruyorsun. Yardım alman lazım artık. Raven Hunty, gizemliasli, Tahin Helva ve 2 diğer üyeler.
Dünyadabir saat kimi zaman gayb aleminde bir saniye bile olabilir. Bunun bilgisi, insan zihniyle idrak edilemez. Bu nedenle hangi büyü çalışmasının ne kadar süreceğini tam rakamlarla belirtmek imkansızdır. Medyum hocalar, ayırma vefki yaptıklarında, hiçbir zaman net bir tarih vermezler. Fakat büyüyü yaptıran kişinin bu
Lckxj. Bu konuda olur olmaz herkese müracaat etmek doğru olmaz. İlmine ve takvasına güvenilen ve hiç bir maddi menfaat beklemeden, Allah rızası için isanlara yardım eden ilim sahibi kişilerin tavsiyelerine göre de hareket edilebilir. Durum psikolojik bir rahatsızlıkta olabilir. Önecelikle dindar bir psikologa müracaat etmeyi tavsiye ederiz. Eğer büyü yapıldığı tesbit edilirse, okunması gereken bazı sure ve dualar vardır. Bunları okumaya devam etmek faydalı olur. Kişinin Allah'a sığınması, iman ve ibadet konusundaki titizliği ile büyünün tesir etmesinde etkili olan şeytanın insana yaptığı telkinlere kulak asmaması, şeytanın insanlar üzerindeki etkisini azaltır ve büyünün tesirinden de korunmuş olur. Çünkü şeytanın yaptığı, sadece telkin yoluyla korkutmak, şüpheye düşürmek, vesvese vermekten ve temelsiz kuruntulardan, neticesi olmayan vaatlerden başka bir şey değildir. Nitekim, Kur'ân-ı Kerim'de şöyle denir "Şeytan onlara söz verir ve onları ümitlendirir; halbuki şeytanın onlara söz vermesi, aldatmacadan başka bir şey değildir." Nisa, 4/120 Âyette geçen "ümitlendirme" ve "söz verme", bilindiği gibi geneldir. Ancak konumuzla ilgili olması da söz konusudur. Çünkü insan, pek çok şey umar. Hatta kendini umduğu şeylere, yani beklenti ve ümitlerine öylesine kaptırır ki, bazen kendi kendisini bile büyüler ve olmasını istediği şeyler için büyücülere gider. Bu da, yanlış olduğunu bile bile bu yola gitmesi ve şeytanın bu konuda kendisine teminat vermesiyle olur. Bu, genellikle haramlarda olur. Yani bir bakıma insan kendisinde büyü olduğunu, birilerinin bu işle ilgilendiğini düşünerek, hastalığı davet eder. Oysa, gerçek öyle olmayabilir. Nitekim âyetlerde, "İman edip yalnız Rablerine tevekkül edenler üzerinde şeytanın bir hakimiyeti olmayacağı"ndan, "Ancak onu dost edinip Allah'a ortak koşanlar üzerinde hakimiyet kurabileceği"nden söz edilir. Nahl, 16/99-100 Hakimiyet kurma konusunda insanın, inanmanın yanı sıra ihlaslı olması da söz konusudur. Şeytanın, ihlaslı kimseler üzerinde bir hakimiyeti söz konusu olamayacağı, bu kimseleri Allah'ın koruyacağı belirtiliyor. Ancak "İhlassız ve tevekkülsüz kimselerden gücünün yettiklerini kandıracağı, davetiyle şaşırtacağı; süvarileri ve yayaları ile onları yaygaraya boğup; mallarına, evlâtlarına ortak olabileceği, kendilerine vaatlerde bulunarak aldatabileceği" konusunda şeytana izin verilmiştir. İsra, 17/63-65 Bu da, yaşamakta olduğumuz hayatın bir imtihan olmasından kaynaklanmaktadır. Yoksa tam bir yetki değildir. Zaten şeytan, insana boş kuruntulardan başka bir şey telkin etmez. Açıkça anlaşılan odur ki, şeytanın, etkisi altına alıp rahatsız ettiği kimseler, onun kendisine sokulmasına zemin hazırlayan ve bu işe meydan veren kimselerdir. Zira şeytanın, Allah'ın halis kulları üzerinde kesin bir etkisi yoktur. Bunu yapmaya çalışsa bile onlar, dua ve ibadetlerle, Allah'ın kitabını okumakla bu işin üstesinden gelirler. Zaten büyü ve büyücülük yapanlar hakkında indirilen ayetin sonunda da "Ama onlar, Allah'ın izni olmadan, büyü ile hiç kimseye zarar veremez." Bakara, 2/102 buyurulmaktadır. Büyünün hakikat olduğu kabul edilince, herkese tesir etmesi de daha fazla tesir ettiği kimseler de mevcuttur. Bunlar da şeytanın vesvese ve evhamlarına önem veren ve bu tür şeylere açık olan kimselerdir. Böyle kimseler, daha çok kendi kendilerini bir saat gibi kurup hasta eder. Çünkü şeytan, insana sadece vesvese verir ve yanlışı doğru olarak göstermek ister. Aslında hiç de önemli olmayan ses veya görüntüleri kendince değişik şekillere ve seslere benzetenler evhamlı, itikadı zayıf, ibadeti ve zikri olmayan, Allah'a olan görevleri konusunda gevşek davranan ve ibadetlerini ihmal eden kimselerdir. Nitekim, âyette, bu hususlara işaret edilmektedir. Hac, 22/52-55 Bütün bu saydıklarımızın dışında, büyünün tesir ettiği takva sahibi kimseler de yok değildir. Ancak, yüce Allah'a teslimiyet gösterilip tevekkül edildiği ve tam anlamıyla sığınıldığı, günlük evrad-ü ezkarlar okunduğu, günlük ibadetlere titizlikle devam edildiği, her gün birkaç sayfa Kur'ân-ı Kerim ve Kur'ân-ı Kerim'de Hz. Peygamber'in okunmasını tavsiye buyurduğu sure ve dualar okunduğu takdirde, büyünün tesiri önlenebilir. Çünkü kötü niyetli kimseler büyü yapsalar bile, herkesin ve her şeyin üstünde mutlak güç ve kuvvet sahibi Allah vardır ki, O'nun gücü dünyanın bütün sihirbazlarının ve kendilerine yardımcı olan cinlerin ve şeytanların gücünden üstündür. Zira, kendisinde güç bulunduğunu iddia edenleri de yaratan Allah'tır. O dilemezse hiçbir şey olmaz. Nitekim, Hz. Peygambere asm yapılan büyü konusunda Cenab-ı Hak "Felâk" ve "Nas"surelerini indirip, bunlarla dua edip kendisine sığınmasını istemiştir. Hz. Peygamber de öyle yaparak şifa bulmuştur. Böylece Peygamberimiz, büyücülerin gayretlerini neticesiz bırakmış ve arzularını kursaklarına tıkamıştır. Nitekim, "Takvaya erenler var ya, onlara şeytan tarafından bir vesvese dokunduğunda Allah'ın emir ve yasaklarını hatırlayıp hemen gerçeği görürler." A'raf, 7/201 Âyette işaret edildiği gibi, şeytani bir etki altına giren kimsenin ilk yapacağı şey, Allah'a sığınmak olmalıdır. Allah'ın emrettiği hususlar kısaca, kişinin helâl ve haramları gözetmesi, dua ve ibadetlerine dikkat etmesi, maddî ve manevî olarak temiz, duygu ve düşünceler içerisinde, halis bir niyetle Allah'a müteveccih olmasıdır. Zira şeytan, kıyamet günü vaatlerinin birer aldatmaca, gerçek gibi gösterdiği şeylerin birer kuru yalandan başka bir şey olmadığını söyleyip işin içerisinden çıkacak ve büyücülerin ve peşinden gidenlerin hepsini yüzüstü bırakacaktır. İbrahim, 14/22 Bakara Sûresi'nin 102. ayetinden de anlaşılan odur ki, sihirlerin en büyük tesiri, ruhlar üzerindedir; fikirleri bozar, kalpleri çeler, ahlâkı perişan eder, toplumların altını üstüne getirir. Şu halde, 'sihrin aslı yoktur' diye aldanmamalıdır. Ve böyle sihirbazlardan sakınmalıdır. Bununla beraber bunları yapanlar, Allah'ın izni olmadıkça kimseye bir zarar veremez. Çünkü gerçek tesir ne sihirde, ne sihirbazda, ne tabiatta, ne ruhta, ne yerde, ne gökte, ne şeytanda, ne de melektedir. Hakiki müessir, ancak ve ancak Allah'tır. Fayda ve zarar denilen şey de ancak O'nun izni ile meydana gelir. O halde, her şeyden önce Allah'tan korkmalı ve Allah'a sığınmalıdır ve bunlara karşı koymak için de Allah'ın kitabına sarılmalıdır. NÂS SURESİ'NİN KARANLIK GÜÇLERE VE BÜYÜYE KARŞI OKUNMASI "De ki Sığınırım ben insanların Rabbine,İnsanların hükümdarına, insanların ilahına,O sinsi vesvesecilerin ki, insanların göğüslerine vesveseler cinlerden, gerek insanlardan." Nas, 114/6. Gerek görünüp bilinen, gerekse görünüp bilinmeyen gizli düşmanlarımıza karşı okunan ve kendisiyle Allah'a sığınılan dua makamında bulunan ve "Muavvizat"denilen, Kur'ân-ı Kerim'in son üç suresi, yani "İhlas, Felâk ve Nas" sureleri, her derde deva niteliğindedir ve deyim yerindeyse bu üç sure, "Kur'ân eczanesinin aspirinleri"dir. Bu sebeple, bunlarla Allah'a sığınmalı ve gecenin karanlığından, şeytanların, cinlerin, büyücülerin, vesvesecilerin şerrinden bunlarla korunmalıdır. Malumdur ki, büyünün tesir etmesi, kişinin içinde bulunduğu psikolojik durumlarla, karamsarlık, evham ve şüphelerle de yakından ilgilidir. Felâk ve Nas Sûresi'nde ise bu noktalara işaretle, normal durumlarda olduğu gibi, insanın başına böyle bir hal geldiğinde de yine sadece Allah'a sığınması istenmektedir. Nitekim, Kur'ân-ı Kerim'de, "Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar." buyuruluyor. En'am, 6/12. Mealini verdiğimiz, bu âyete göre; insanın her türlü tehlikeye açık olduğu, cinlerden ve insanlardan olan düşmanlarının gerek muhatap olduğu yaldızlı ve sihirli sözlerle, gerekse kitaplara dökülen ve asıl niyetlerinin ne olduğu bilinmeyen kurgu dolu yazılarla rahatça kandırılabileceğini görmekteyiz. Bütün bunlara karşı da, dinlediği kimseyi Allah adına dinlemesi ve işine O'nun adıyla, "Euzü-Besmele"ile başlaması gerekliğini, okuduğu kitapları da hak namına okuyup, hakikate dair mesajlar almak kaydıyla ve yine "Euzü-Besmele" çekerek okuması gerektiğini anlıyoruz. Çünkü şeytan, Allah namına başlanılıp bitirilen işlerde çok rahat parmak oynatamaz. Büyücülerin ve insanı kandırmak amacı güden bir kısım edebiyatçı ve felsefecinin kötü niyetleri de ancak bu yolla akim kalır. Yoksa bunların bu yollarla insanları aldatması, okuyucularını veya dinleyicilerini konunun ritmine kaptırıp büyülemeleri mümkündür. Zaten sapıtanların çoğu da böyle saptırılmaktadır. İşte, buna binaen, bu üç surede, önce İhlas Sûresi ile"Tevhid İnancı" telkin edilerek başlanması, Felâk ve Nâs Sûresi ile de Allah'a sığınılması istenmektedir. Nitekim, Yazır, bu sureyi genişçe tefsir etmiş ve bu surenin tefsirini yaparken Kurtubi'nin Ebu Zer'den naklettiği ilginç bir hadis-i şerifi de nakletmiştir. Ki, bu hadiste Hz. Peygamber "insan şeytanlarına" dikkat çekerek; "Sen insan şeytanından Allah'a sığındın mı?" Hak Dini Kur'an Dili, X/191buyurmuştur. Kısacası, günlük hayatımızda dua ve ibadetlerimize dikkat eder, dualarla Allah'a sığınır ve gerektiği gibi yakın olursak, O’nun himayesine girer, büyüden ve büyüyü uygulayabilecek büyücülerden, habis ruhlardan korunmuş oluruz. Bu çalışmayı yaptığım sırada, daha önceleri de merak ettiğim bir medyumla tanıştım. Arkadaşlarımın da ısrarıyla, bana bir bakmasını istemiştim. Suya baktı, cinlerini çağırdı ve onlara, bende büyü olup olmadığını sordu. Sonra, birkaç defa bir suya bir de bana baktı ve "Ne ile korunuyorsun?" diye sordu. Ben de "Nasıl yani?"diye karşılık verince, merakla, "Her gün ne okuyorsun?" dedi. Bunun üzerine, "Ne oldu ki?" deyince, bana, "Size pek çok kere büyü yapılmış, ama tutturamamışlar. Eğer bunları özel bir dua ile korunmayan, normal bir insana yapmış olsalardı, şimdiye çoktan işi biterdi!" dedi. Ben de her gün mutlaka "Cevşen'ül-Kebir" okuduğumu ve namazlardan sonra da sünnete uygun dua ve tesbihatlarımı yaptığımı söyledim. Bu durumda, tedavi olmak için, habis ruhlarla ilişki kurup yanlış işler de yaptığını bildiğimiz büyücüler yerine, doktorlara ve tıbba müracaat etmek gerekir. Dua ile yapılacak tedavilerde de, Resulullah'ın tavsiye ettiği dualara, ayrıca, Kur'ân'dan örneklerini verdiğimiz dualara başvurmak gerekir. Efendimizin kendisinin de yaptığı, Hz. Âişe'den rivayet edilen şu tavsiyeye uymak da en doğru davranış olur; "Hz. Peygamber yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizeteyn'i Felak ve Nas sureleri ve Kul Hüvallahu Ehad'i okur, ellerini, yüzüne ve vücuduna sürer, bunu da üç kere tekrar ederdi. Hastalandığı zaman, aynı şeyi kendisine yapmamı emrederdi." Buhari, Fedail-ul Kur’an, 14, Tıbb, 39 Hz. Peygamber hastaları, tedavi etmek için büyücülere göndermemiştir. Ya tıbba havale edip hekimlere göndermiş, ya da Kur'ân ve Sünnet eczahanesine göndermiştir. Böylece evrensel şifalardan faydalanmasını istemiştir. Hem zaten Yüce Allah, Kur'ân'ın, müminler için bir —rahmet ve bir şifa olduğunu bildirmiş İsra, 17/82, manevi dertlerimiz için başvuru kaynağı olarak da Kur'ân'ı göstermiştir. Arif ARSLAN, Büyü Fal ve Kehanet
Büyü Nasıl Anlaşılır, Büyü Yapıldığını Nasıl Öğreniriz Büyü insanları etkilemek için yapılmaktadır. Ruhani ve manevi güçlerin kullanımı olup kişiler üzerinde etkili olması için onlara ait eşyalar kullanılır. Yapılan büyülerden dolayı kişiler sıkılır, bunalır ve başlarına çeşitli olaylar gelir. Büyünün gerçek olduğu kabul edilmiştir. Büyüden korunmak isteyenlerin yapmaları gereken en iyi yol Allah’a sıkınmak olacaktır. Şeytan ve şeytanlaşmış insanların şerrinden Allah’ın himayesine girmelisiniz. Rabbimiz bu konuda şöyle buyuruyor “De ki Ey Rabbim, şeytanların kışkırtmalarından sana sığınıyorum. Ey Rabbim, onların yanımda olmalarından sana sığınıyorum.” Büyü ve sihirden korunmanın en güzel yolu İhlas, Felak ve Nas surelerini okumaktır. Resulullah Efendimiz kendisine büyü yapıldığında bu sureleri okuyarak Allah’a sığınmıştır. Büyü Yapıldığı Nasıl Anlaşılır? Kendisine büyü yapılan birisi rahatsızlanır. İşleri rast giderken her şey berbat olup eline yüzüne bulaştırır. Büyünün etkisi beyne tesir yaptığı zaman hareketlerinin kontrolünü dahi unutur. Kişi farkında olmaz hayatı değişir iyilik yaparken kötülük yapmaya başlar. Vücudun eklemlerinde ağrılar meydana gelir. Ruhani olarak değişiklik görülüp ibadetlerden uzaklaşır. Başa dön tuşu
Büyü belirtileri nelerdir? Günlük hayatta sıklıkla karşılaştığımız kelimelerden birisi olan Büyü nedir? Büyü belirtileri nelerdir? Büyü bozma, nasıl bozulur? Büyü nasıl bozulur? İşte detaylar...BÜYÜ NEDİR?Büyü veya sihir, insanların doğaüstü, paranormal veya mistik yöntemlerle doğal dünyayı olayları, nesneleri, insanları etkileyebildiğini öne süren uygulamalar ve bunların çevresinde oluşturulan kültürel kültürde sık rastlanılan büyü yapma yöntemleri arasında; çeşitli malzemelerden karışımlar hazırlama, büyülü sözcükler söyleme veya hareketler yapma, büyülü yazılar veya semboller çizme, sihirli değnek gibi araçlar kullanma, belirli bir kişiyi sembolize eden kuklalar kullanma, kan veya hayvan yağı kullanma sayılabilir. Büyüler zengin, sağlıklı veya başarılı olmak, birine yardım etmek gibi iyi amaçlarla veya birini cezalandırmak gibi kötü amaçlarla da icra ile uğraşan kişiler büyücü ya da sihirbaz olarak tanımlanır. Günümüzde "sihirbazlık" sözcüğü sıklıkla bir sahne sanatı olan "hokkabazlıkla" eşanlamlı kullanılır ve bu alanda kullanımı herhangi bir doğaüstü anlam içermez. Ortaçağda din adamı, mezarcı, şifacı, demirci gibi bazı meslek sahiplerinin ve bedensel ya da ruhsal engeli olanların büyücülükle uğraştığı düşünülürdü. Günümüzde hâlen, bazı engellilerin büyü yapma veya ruh çağırma seansları esnasında doğaüstü güçler tarafından cezalandırıldığı çarpıldığı inancına bazı toplumlarda büyüye olan inancı antik çağlardan günümüze gitgide azalmıştır. Günümüzde büyünün tüm çeşitleri modern bilim tarafından reddedilir ancak büyüye olan inanca bazı dinlerde ve akımlarda hâlen kelime kökeni olarak, Büy/Büğ/Böğ kökünden türemiştir. Etkileme, yayılma, örtme, kapatma anlamları bulunur. Büyük kelimesiyle aynı kökten gelir. Böğe şaman sözcüğü ile de alakalıdır. Büğü şeklindeki söylenişinin Moğolca Böge şaman sözcüğü ile bağlantısı vardır. Macarca büyücüye Büvesz/Büvös denir. Modern toplumda doğuştan gelen önderlik yeteneğine Batı dillerinde Karizma Büyülenç, Büyüleyim denmesi, insanların bu kavrama daima duyduğu ilgiyi BELİRTİLERİ NELERDİR?Kendisine büyü yapılan kişiye karşı ev hayvanlarının bütün davranışları değişirHayvanların deprem gibi bazı doğal afetleri önceden hissetmelerinin sebebi de bu belirtilen insana büyü yapıldığında da aynı biçimde deyim yerindeyse " erken uyarı sistemi" gibi görev üstlenmektedir. Yani evcil hayvanların bir kişiye karşı anormal davranışlar sergilemesi büyü belirtisi gibi hayvanlar ile insanların algı eşikleri birbirinden farklıdır. İnsanın duymayacağı sesleri duyabilir, insanın fark edemeyecekleri kokuların ayrımına büyü yapılan bir kişinin çevresinde bulunan ev hayvanlarının saldırganlığı artar. Bazen de bu hayvanlar büyülenmiş kişi ile aynı ortamda bulunmaktan ötürü müthiş rahatsızlık yapılan kişi,büyünün en önemli ilk belirtisini şu şekilde yaşar vücuduna bir sıcaklık girdiğini o anda kendinden geçip bayılacakmış gibi olduğunu,vücudun kasılıp titrediğini,içinde ani korku olduğunu hissedebilir. Bu durum büyünün en önemli ilk sıcaklıkla,bedene büyü ile musallat edilen şeytani cinlerin girdiği kişiler, büyünün ilk belirtilerini bedeninde sezer ancak bu konuda bilgisi olmadığı için nedenini yapılan kişide " görülen ilk belirtidir. Büyü ile içine giren şeytani cin hemen vesvese vererek,o kişiyi etkiler ve sahip olmaya ve uykuda birbirine zıt,uç noktalar yaşanır. Mesela, uyku düzeni normal olan insanda,ani bir şekilde uyku uyuyamama,uykuya dalamama veya tam tersi çok uyuma isteği olur,uykuya doyum çift şahsiyet,kimlik ve kişilikli olur. Cin şeytanları,büyü ile içine girdiği kişiye kendi arzu ve isteklerini kimsenin ruhsal yapısını bozarlar ve onu etki ettiklerinde,büyülü insan cinlerin fikir ve görüşlerini rahat bıraktıklarında kendi iradesi ile cümle kurmakta zorlanabilir ve kelime tekrarları olarak iştahı kesilir veya aşırı yemek yeme isteği bir kişiliğe sahipken ani sinirlenme ve öfkelenmeler bir neden yokken eş ve çocukları istememe sıkıntısı ve baş,eklem,ense,sırt ağrıları ve vücudun bazı yerlerinde kasılma,titreme ve uyuşma bir kişiyken,aniden dini değer ve duygular ortadan kaybolur. Abdest almakta zorlanır veya alamaz,namaz BOZMA, NASIL BOZULUR?Doktor kontrolünden sonra 7 adet defneyaprağı üzerine 3 Ayetel Kürsi ve 1 Fatiha okunup, demleyip için. Böylece o gece rüyanızda büyünün çözüldüğünü ya da cinlerden şüphe duyanlar ne yapmalı? Kendisinde sihir veya cin olduğundan şüphe edenler, sabah ezanı okunurken bir bardak suya 11 Ayetel Kürsi, 11 Fatiha suresi, 11 Felak -Nas suresi, 11 defa da "La İlahe İlla ente subhaneke inni küntü minez zalimin", 11 "La havle vela kuvvete illa billah il aliyyil azim" diyerek okusunlar. Daha sonra namaz kılıp, evinin penceresini açsınlar. Gökyüzüne 3 dakika baktıktan sonra niyetlerini arası huzursuzlukların giderilmesi için ne yapılmalı? Sabah ezanından yarım saat sonra kalkıp, bir bardak zemzem suyuna doğru, Enfal suresi 63. Ayet, Bakara suresi 165. Ayet, Rahman suresi 1., 2. ve 3. Ayetler, Nisa suresi 1., 2., 3. ve 4. Ayetler. 101 sefer "Lâ ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzâlimin" okumaları fayda sağlar. Bu suyu 3 gün boyunca çoğaltıp içerlerse etkili olabilir. BÜYÜ TÜRLERİ NELERDİR?4. yüzyıldan kalma bir vudu bebeği. Bu tür büyüde bebeğe verilen zararların o bebeğin temsil ettiği düşmana da etki edeceğine ak büyü ve kara büyü olarak ikiye ayrılır. Ak büyü, iyi niyetle bir canlının iyiliği için yapılan büyüdür. Ruhsal şifacılık veya bencilce bir amaç gütmeyen dualar vb. bu gruba girer. Kara büyü ise, kötü niyetle, nefsani amaçlarla, maddi veya manevi bir çıkar sağlamak üzere yapılan büyüdür. Bir kimseye o kimseye ait herhangi bir nesne saç kılı vs. aracılığıyla yapılan büyüye "araçlı büyü", kukla gibi bir benzerini yapmak yoluyla yapılan büyüye ise "kopyalı büyü" simulakrum adı büyü yapanların gönderdikleri tesirlerin kendilerine dönerek bizzat kendi üzerlerinde etkili olmaları sonucunda maruz kaldıkları şok, "geri dönüş şoku" olarak adlandırılır. Kara büyü ile uğraşanların başlarına gelenler "geri dönüş şoku" olarak açıklanır. Bu yüzden büyü sanatı çok tehlikeli bir sanattır. Ezoterik ve okült kaynaklara göre, eski inisiyelerin yapabildiği gibi niyetlerini, isteklerini, düşüncelerini ve imajinasyonunu denetleyemeyen insanlar asla bu alanlarda çalışma yapmamalılardır. Çünkü insanın niyeti "iyi niyet" sınırını aşıp nefsaniyet sınırına kaydığı an, çalışma kara büyüye dönüşür ve geri dönüş şoku tehlikesi başlar. Büyücüye okült literatürde majisyen adı güneyinde yaşayan Azandeler büyüyü cadılık ve kâhinlik birlikte doğanın ve toplumun olağan bir parçası olarak görürler. Böylece farklı olgular, her parçası ötekini destekleyen kapalı bir mantık sistemi oluşturur ve hem doğal ve toplumsal düzen için, hem de düzensizlik ve rastlantı için akılcı bir nedensellik sistemi ortaya çıkar. Fatiha Namaz Namaz İcra İcra Gündem Yaşam Haberler
Büyüler her ne kadar gizli saklı bir biçimde yapılmaya çalışılsa da elbet büyü yapıldığı ortaya çıkar. Kendisine büyü yapılan insan büyü belirtilerini ilk baş anlamaz, bir sağlık sorunundan olduğunu düşünür. Fakat zamanla belirtilerin büyüden kaynaklandığının farkına varır. Eğer kendinize büyü yapıldığını düşünüyor iseniz ama emin değil iseniz bu yazı kafanızdaki tüm soru işaretlerini kaldıracaktır. Çünkü yazıda büyü belirtileri konusunu en ince ayrıntılarına göre işledik. Büyü yapılıp yapılmadığını nasıl anlarız konusundaki en detaylı ve doğru bilgileri görmek için yazıyı okumaya devam edebilirsiniz. İyi okumalar. Büyü Neden Yapılır Büyülerin yapılması için insan pek çok sebep bulabilir. Boşanmak için, ayrılmak için ya da başka birisini sevdiğinden ayırmak için büyü yapabilir. Sevdiğine kavuşmak için, evlenmek için, kendisine bağlamak için de büyü yapabilir. Sağlık için, iş için, para için büyü yapabilir. Ya da sevmediği birinin hayatını mahvetmek, onu olumsuz etkilemek için kara büyü de yapabilir. Dolayısıyla büyülerin neden yapıldığı konusu çok geniştir. Her türlü istek ya da arzu büyü yöntemi kullanılarak gerçekleştirilebilir. Peki, büyü yapılıp yapılmadığını nasıl anlarız? Büyü Yapılıp Yapılmadığını Nasıl Anlarız Kendinize yada çevrenizdeki birisine büyü yapılıp yapılmadığını merak ediyor olabilirsiniz. Özellikle de hareketleri birden değiştiyse, karakteri dönüşüm geçirdiyse büyüden şüphelenmeniz çok normaldir. Büyü yapılıp yapılmadığını anlayabilmeniz için büyü belirtileri konusunda bilgi sahibi olmanız şarttır. Çünkü sadece belirtiler sayesinde emin olabilirsiniz. Bu büyü belirtileri genel olarak şunlardır Şiddetli, kronik bağ ağrıları. Baş dönmesi. Sık sık baygınlık geçirme. Bu büyü belirtileri çok sık görülen belirtilerdir. Özellikle büyü yapıldığı anda görülürken ayrıca eğer kara büyü yapıldıysa kişi sürekli bu belirtileri huzursuzluk, uykuda dengesizlik. Birden ortaya çıkan stres ve kaygı bozukluğu. İlerleyen derecelerde halüsinasyonlar görmek. Tüm bunlar da yine olumsuz ektilere sahip olan büyüler yapıldığında dönüşümü. Eskiden çok duyarlı, hassas, sevecen, duygusal olan kişinin birden bire değişmesi, kaba ve saldırgan bir insana dönüşmesi. Bu büyü belirtisi de çok sık sevmediği birisine birden bire, hiçbir sebep yok iken aşık olmak, onun sözünden çıkmamak. O kişi ile birden bire evlilik hayali kurmak. Rüyalarda sürekli o kişiyi görmek. Bunlar da en çok yapılan büyülerin belirtilerindendir. Büyü yapılıp yapılmadığını nasıl anlarız konusu bu şekildedir. Belirtilerin çoğunu yaşıyor iseniz büyü yapıldığından emin olabilirsiniz. Oylamak için yıldızlara tıklayın[Toplam Oy 0 Ortalama 0]
bir insan kendine büyü yapıldığını nasıl anlar