🏮 Gerilim Tipi Baş Ağrısı Için Egzersizler

İster gerilim tipi baş ağrısı için, isterse de migren tipi baş ağrısı için olsun, ağrı kesicileri sık kullanmak (triptan ve kombine ağrı kesiciler için ayda 10’dan, basit ağrı kesiciler için ayda 15’ten fazla) baş ağrısını kronik günlük ve süreğen hale getirebilir. Gerilim tipi baş ağrılarında gerilim ve kaygıyı azaltıcı yönlü ilaçlar, rahatlama egzersizleri ve psikoterapi gibi yöntemlerden oluşabilmektedir. Stres, kaygı, endişe gibi yoğun Bazılarıhamilelik sırasında veya tıbbi durumları olan kişiler için uygun değildir. Gerilim baş ağrısı için akupunktur. Akupunkturun gerilim tipi baş ağrılarının tedavisinde etkili olabileceğine dair bazı kanıtlar vardır. Fark edilir bir fayda elde etmek için genellikle en az 6 seans gereklidir. Gerilim tipi baş ağrısı; uyku düzensizliği, yeme bozuklukları, alkol kullanımı, aşırı gürültülü ortama maruz kalma, uzun çalışma saatleri ya da başka bir sağlık sorununun belirtileri ekseninde kendisini gösterebilir. Baş ağrısının yanında, yanma hissi, dokunmaya hassasiyet ya da keçeleşme gibi sorunlar görünebilir. Baş ağrısı, birçok insanın günlük olarak uğraştığı yaygın bir rahatsızlıktır. Öyle ki bu durum, dayanılmaz bir hal alarak günlük hayatınızı bozabilir. Gerilim tipi baş ağrısı başta olmak üzere çeşitli baş ağrıları vardır. Küme baş ağrıları ve migren ağrıları orta ila şiddetli bir baş ağrısı tipidir. Şiddetli kasılmalar ve baş ağrısı yani gerilim tipi baş ağrısının en bariz sebebi yukarıda da belirtildiği gibi strese dayalıdır. Bu yüzden kişinin öncelikle hayatında strese neden olan etmenlerden uzaklaşması gerekir. Bu gibi durumlarla yüzleşmek zorundaysa ve başa çıkamıyorsa, psikolojik destek alması önerilir. Gerilim Baş Ağrısı Belirtileri. Şiddetlenen ya da donuk bir ağrı. Bazı vakalarda iştah kaybı. Boyun, omuz, kafa derisi, başın arka kısmı ve alın bölgesinde gerginlik hissi. Dokunma ile ağrıda hassasiyet. Yanma hissi. Keçeleşme. Konsantrasyon bozukluğu. Uyku problemleri. Birincil baş ağrıları içinde en sık karşılaşılanlar migren ve gerilim tipi baş ağrıları olduğunu kaydeden Tan, “Bunlarla karşılaştırıldığında çok daha seyrek olmakla birlikte çok şiddetli, sık baş ağrılarına neden olmaları, geleneksel ağrı kesicilere yanıt vermemeleri ve farklı tedaviler gerektirmeleri nedeniyle küme baş ağrısı ve tekrarlayıcı Gerilim tipi baş ağrısı: En sık görülen baş ağrısı türüdür. Başın her iki yanında ya da boyunda sıkıştırıcı tarzda olur. Sese ve ışığa hassasiyet de olur. En sık sebepleri oturuşunuzdaki bozukluklar, stres, yoğun iş temposu, atlanmış öğünler, depresyon ve az uykudur. Migren: Başın tek yanında, zonklayıcı ZG51oN. Kategori Gerilim Tipi Baş Ağrısı GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRISI TEDAVİSİ Gerilim tipi baş ağrısı çeken kişilerin çoğu tıbbi destek almadan kendi başlarına çareler üretmektedir. Ne yazık ki ağrı kesicilerin sürekli ve tekrar tekrar kullanılmasının kendisi baş ağrısına neden olabilmektedir. Reçeteli ya da reçetesiz satılan birçok ilaç baş ağrısında kullanılabilmektedir. Ağrı kesiciler Aspirin, ibuprofen gibi reçetesiz satılan basit ağrı kesiciler genelde ilk kullanılan ilaç türleridir. İlaç kombinasyonları Aspirin ya da asetaminofen gibi basit bir ağrı kesicinin yanına eklenen kafein ya da sakinleştirici maddeden oluşmuş ilaçlar bulunmaktadır. Bu tip ilaçlar basit ağrı kesicilerden daha etkili olabilir. Triptanlar ve Narkotikler Migren ve gerilim tipi baş ağrısını birlikte yaşayan hastalarda triptanlar her iki baş ağrısına da oldukça etkilidir Opiatlar ve narkotikler bağımlılık yapabildikleri için ender olarak kullanılırlar. Koruyucu Tedaviler Doktorunuz ağrının sıklığını ve şiddetini azaltmak için size ilaç tedavisi önerebilir. Bu özellikle basit ilaçlarla geçmeyen gerilim tipi baş ağrılarında tercih edilen bir yoldur. Trisiklik antidepresanlar Amitriptilin ve nortriptilin bu amaçla en sık kullanılan ilaçlardır. Yan etkileri, kilo alma, ağız kuruluğu ve sersemliktir. Diğer antidepresanlar Depresyon teşhisi olmadan da kullanılan venlafaxine ve mirtazapine isimli ilaçların etkili olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Antiepileptik ve kas gevşeticiler Topiramate ve kas gevşeticiler kullanılabilir ancak çalışmalar devam etmektedir. Koruyucu ilaç tedavilerinin etki gösterebilmesi için birkaç hafta geçmesi gerekecektir. O nedenle aceleci olmamak gerekir Doktorunuz sizi bu konuda takip edecektir ve bu dönemde fazla ağrı kesici kullanmanın baş ağrısı yapabileceğini de unutmamak gereklidir. Yaşam Stili Değişiklikleri Dinlenmek ya da uzun, sıcak bir duş belki de ağrınızın geçmesi için yeterlidir. Aşağıdaki yöntemler kronik gerilim tipi baş ağrısı için çözüm olabilir. Stres seviyesini azaltmak Stresi azaltmanın bir yolu gününüzü planlamaktır. Ayrıca dinlenmeye mümkün olduğunca çok zaman ayrılmalıdır. Stresli bir ortam içerisine girdiğinizi gördüğünüzde kendinizi geri çekmeyi bilmelisiniz. Sıcak-soğuk uygulama Sizin tercihinize bağlı olarak ağrıyan bölgelere sıcak ya da soğuk uygulamak ağrınızı azaltabilir. Sıcak bir duş iyi gelebilir Soğuk uygulama yaparken buzu bir giysi ile sararak cildinizi korumayı ihmal etmeyiniz. Alternatif Tıp Akupunktur Kronik baş ağrılarında geçici fayda sağlayabilmektedir. İnce uzun iğneleri belirli noktalara batırarak yapılır. Bu hafif bir acıya sebep olabilir ancak bu uygulamaları konu hakkında ehliyetli kişilere yaptırmak gerekmektedir Masaj Masaj ile stres seviyesi ve gerginlik azalmaktadır. Özellikle gergin durumdaki kaslar üzerine oldukça etkilidir ve ağrıyı da azaltabilmektedir. Derin nefes almak, biofeedback, davranış terapisi Uygun şekilde yapıldıkları zaman özellikle stres seviyesini azaltarak fayda sağlayabilmektedirler. Korunma Düzenli egzersize ek olarak yapılabilecek rahatlama yöntemleri fayda sağlayabilir. Davranış terapisiyle stres ile başa çıkmanın yolları öğrenilebilir Yoga, meditasyon uygun şekilde yapıldığında fayda sağlayabilir. Bu önlemlere ek olarak kullanılabilecek ilaçlarla daha etkili sonuçlar alınabilir. Ayrıca sağlıklı bir yaşam sürmek sizi baş ağrısından uzaklaştırabilir. Yeterli miktarda uyumak, sigaradan uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak, düzenli ve dengeli beslenmek, yeterli miktarda su içmek alkol-kafein ve şekeri sınırlandırmak gereklidir Gerilim baş ağrısı stres baş ağrısı Gerilim baş ağrıları stres baş ağrıları olarak da bilinir. Gerilim baş ağrıları, başın etrafında, alnında veya başın arkasında bir bant gibi iç karartıcı, ağır ve baskı hissedebilir. Stres baş ağrıları sıklıkla sözde ile örtüşür servikojenik baş ağrısı baş ağrısı çünkü her iki baş ağrısı da genellikle ağrılarında sıkı ve ağrılı kasları içerir. Gerilim baş ağrısı Stres başınıza gittiğinde Stres, vücutta fiziksel gerilime ve dengesizliğe yol açabilir - bu da stres tipi baş ağrıları gerilim baş ağrıları şeklinde baş ağrısına yol açabilir. Bunun en yaygın baş ağrısı şekli olduğu tahmin ediliyor, ancak dediğim gibi, sıklıkla bulduğumuz karakteristik semptomlarla birleşiyor. servikojenik baş ağrısı Boyun baş ağrısı. Doğal olarak, stresli durumlarda veya sonrasında sık sık ortaya çıkmasıyla ilgili olarak adı verilmiştir. Belirtildiği gibi, stres baş ağrıları ve boyun baş ağrıları oldukça sık çakışır. Araştırmalar, zihinsel ve fiziksel stresin kas gerginliğinin artmasına ve kas liflerinde daha yüksek hassasiyete yol açabileceğini göstermiştir - bu da ağrı sinyalleri göndermektedir. Bu iki baş ağrısı bu şekilde birleştiğinde, kombinasyon baş ağrısı. Etkilenen? Facebook grubuna katıl Baş Ağrısı Ağı - Norveç Araştırma, Yeni Bulgular ve Uyum»Bu bozuklukla ilgili araştırma ve medya yazımı hakkındaki en son güncellemeler için. Burada üyeler, kendi deneyimlerinin ve tavsiyelerinin değişimi yoluyla günün her saatinde yardım ve destek alabilirler. Ağrı Giderme Stres Baş Ağrısı Nasıl Giderilir? Stres baş ağrılarını gerginlik baş ağrılarını hafifletmek için, biraz uzanmanızı yaklaşık 20-30 dakika tavsiye maske»Gözlerin üzerinde dondurucuda bulunan ve migren, boyun ve stres kaynaklı baş ağrılarını hafifletmek için özel olarak uyarlanmış maske - bu, ağrı sinyallerinden bazılarını azaltacak ve gerginliğinizin bir kısmını sakinleştirecektir. Hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki resme veya bağlantıya tıklayın. Uzun süreli iyileştirme için düzenli kullanım önerilir tetikleme noktası topları gergin kasların gergin olduğunu biliyorsun! Meditasyon ve yoga, günlük yaşamda zihinsel stresi azaltmak için yararlı önlemler olabilir. Daha fazla bilgi için Ağrı Giderici Baş Ağrısı ve Migren Maskesi Yeni pencerede açılır Ağrı sunumu Gerilim Baş Ağrısı Belirtileri Stres Baş Ağrısı Stres baş ağrılarının belirtileri ve bulguları değişebilir, ancak bazı tipik ve karakteristik semptomlar şunlardır Alında, başın üstünde veya yanında hafif ila orta derecede ağrı veya basınç Baş ağrısı genellikle günün ilerleyen saatlerinde ortaya çıkar uyku Problemleri Sürekli yorgun olma hissi Kolay sinirlenebilir Konsantrasyon zorluğu Işığa ve sese hafif hassasiyet Baş ve / veya yüzdeki tek taraflı ağrı Kas ağrısı ve rahatsızlığı aksine migren o zaman stres baş ağrılarının nörolojik semptomlarına sahip olmayacaksınız. Migrende ortaya çıkabilecek sinir semptomlarının örnekleri arasında kas zayıflığı ve bulanık görme bulunur. Ve belirtildiği gibi, stres baş ağrıları migrenin yapabileceği şekilde ses hassasiyeti, ışık hassasiyeti, bulantı, kusma veya mide ağrısına neden olmaz. Epidemiyoloji Stres baş ağrılarını kim alır? En çok kimler etkilenir? Stres kaynaklı baş ağrılarından herkes etkilenebilir. Her 4 kişiden 5'ünün zaman zaman stresli baş ağrısı yaşadığı tahmin edilmektedir. Her 3 kişiden 100'ünde kronik, günlük gerilim tipi baş ağrısı var - bu da düşünürseniz oldukça fazla. Kadınlar erkeklerden iki kat daha sık etkileniyor - belki de bu onların beynin daha büyük bölümlerini kullanma çoklu görev yetenekleriyle bağlantılı mı? En yaygın olanı, bu tür baş ağrısına sahip olanların çoğunun ayda yaklaşık iki kez etkilenmesidir, ancak kesinlikle bundan daha sık ortaya çıkabilirler. Neden Neden bir gerilim tipi baş ağrısı stres tipi baş ağrısı görüyorsunuz? Stres kaynaklı baş ağrılarının birçok nedeni ve nedeni olabilir. Çoğu zaman, evde, işte, okulda, arkadaşlardan veya aileden gelen stres gibi birkaç faktörün birleşimidir. Epizodik stres baş ağrıları, genellikle yüksek stres seviyelerine sahip bireysel epizotların tetikleyicisidir. Daha kronik varyantlar genellikle günlük yaşamdaki sürekli yüksek stres seviyesinden kaynaklanır. Birçoğu ayrıca boyundaki ve başın arkasındaki eklerdeki sıkı kaslar nedeniyle bu tür baş ağrısına yakalanır. Sırt ve boyundaki gergin kasların düzenli kendi kendine tedavisi, örn. ile tetikleme noktası topları Gergin kaslara karşı kullanılması uzun vadede iyi sonuçlar verebilir. Gerilim baş ağrılarını tetikleyen kas gerginliğinin artması aşağıdakilerden kaynaklanabilir Yeterli dinlenme veya uyku yok Kötü duruş ve dizergonomik duruşlar Duygusal ve zihinsel stres - depresyon dahil Pişmanlık tükenme Sult Düşük demir seviyeleri Egzersizler ve esneme Stres baş ağrılarında hangi egzersizler yardımcı olabilir? Düzenli kuvvet antrenmanı bunun gibi çeşitli - sadece pazı antrenmanı değil, esneme, nefes egzersizleri ve yoga strese bağlı baş ağrılarına yardımcı olabilir. Günlük, kişiselleştirilmiş, boyun germe içeren iyi bir rutin almanızı öneririz. Bunları deneyin - Stiff Neck'e karşı 4 Germe egzersizi Stres baş ağrısının tedavisi gerilim baş ağrısı Baş ağrısı tedavisi söz konusu olduğunda kombine bir yaklaşım önemlidir. Burada, gereksiz fiziksel ve zihinsel stresi azaltmak için stres baş ağrınızın ortaya çıkmasına ve düzenli olarak çalışmasına neden olan faktörleri ele almanız gerekir. iğne tedavisi Kuru iğneleme ve kas içi akupunktur kas ağrısını azaltabilir ve kas problemlerini hafifletebilir İlaç tedavisi Tüm ilaçların yan etkileri olduğu için zamanla ağrı kesici almanız önerilmez, ancak bazen sadece semptomları hafifletmeniz gerekir - o zaman kullanabileceğiniz en az güçlü ağrı kesicileri kullanmanız önerilir. Muscle Knut Tedavisi Kas tedavisi kas gerginliğini ve kas ağrısını azaltabilir. Eklem Tedavisi Kaslar ve eklemler konusunda bir uzman örneğin, kiropraktör, size işlevsel iyileşme ve semptomların giderilmesi için hem kaslar hem de eklemlerle çalışacaktır. Bu tedavi, hastanın genel sağlık durumunu da hesaba katan kapsamlı bir muayeneye dayalı olarak her bir hastaya uyarlanacaktır. Tedavi büyük olasılıkla eklem düzeltmeleri, kas çalışması, ergonomik / duruş danışmanlığı ve bireysel hasta için uygun olan diğer tedavi şekillerinden oluşacaktır. Yoga ve meditasyon Yoga, farkındalık ve meditasyon vücuttaki zihinsel stres seviyesini düşürmeye yardımcı olabilir. Günlük yaşamda çok stresli olanlar için iyi bir önlem. Kendi kendine yardım Boyun ve omuz ağrısına karşı ne yapabilirim? 1. Genel egzersiz, özel egzersiz, esneme ve aktivite önerilir, ancak ağrı sınırı içinde kalın. 20-40 dakikalık bir günde iki yürüyüş tüm vücut ve boğaz kasları için iyi olur. 2. Tetikleme noktası / masaj topları şiddetle tavsiye ederiz - vücudun tüm bölgelerinde bile iyi vurabilmeniz için farklı boyutlarda gelirler. Bundan daha iyi kendi kendine yardım yok! Aşağıdakileri öneriyoruz aşağıdaki resme tıklayın - farklı boyutlarda 5 tetik noktası / masaj topu tam bir set 3. Eğitim Çeşitli rakiplerin antrenman hileleriyle özel antrenman örneğin 6 farklı örgüden oluşan bu tam set Gücü ve işlevi eğitmenize yardımcı olabilir. Örgü eğitimi genellikle daha spesifik eğitimi içerir, bu da daha etkili yaralanma önleme ve ağrı azaltmaya yol açabilir. 4. Ağrı Giderme - Soğutma Biofreeze bölgeyi nazikçe soğutarak ağrıyı hafifletebilen doğal bir üründür. Soğutma, özellikle ağrı çok şiddetli olduğunda önerilir. Sakinleştiklerinde ısıl işlem önerilir - bu nedenle hem soğutma hem de ısıtmanın mevcut olması tavsiye edilir. 5. Ağrı Giderme - Isıtma Sıkı kasları ısıtmak kan dolaşımını artırabilir ve ağrıyı azaltabilir. Aşağıdakileri öneririz yeniden kullanılabilir sıcak / soğuk conta daha fazla bilgi için buraya tıklayın - hem soğutma dondurulabilir hem de ısıtma için mikrodalgada ısıtılabilir kullanılabilir. 6. Önleme ve iyileşme Bunun gibi sıkıştırma gürültüsü bunun gibi etkilenen bölgeye kan dolaşımını artırabilir, böylece yaralı veya yıpranmış kas ve tendonların doğal iyileşmesini hızlandırabilir. Ağrıda ağrı kesici için önerilen ürünler Biofreeze Soğuk / kriyoterapi Daha fazlasını buradan okuyun - Migren Hakkında Bilmeniz Gerekenler Aracılığıyla sorular sordu ücretsiz Facebook sorgu hizmetimiz - Sorularınız varsa aşağıdaki yorum alanını kullanın garantili cevap Demet Erdoğan, MD / Hüseyin Nazlıkul, MD ............ daha önce yazıldığı gibi ÖZET Toplumda en sık görülen şikâyetlerin başında gelen Baş ağrısı şikâyetinin oranı toplumda yüzde 90’lara ulaşırken, migren ve gerilim tipi baş ağrıları tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını oluşturur. Etiolojide periferik ve santral mekanizmalar etkili olmaktadır. Çevresel faktörlerin değişmesi, aşırı sorumluluk yüklenme, düş kırıklıkları, ailesel ve ekonomik sorunlar gibi insan yaşamındaki önemli değişiklikler sonucu yüz, baş ve boyun kaslarının sürekli gerilmesi ile ortaya çıkan şiddetli baş ağrısıdır. Bu bölgelerde perfüzyonun bozulmasıyla lokal hipoksi meydana gelir. Lenfatik dolaşımın bozulmasıyla metabolitlerin artışı ve doku asiditesi tabloya eşlik eder. Çoğu kez hasta kendi kendisine migren tanısı koyar. Oysa hem mekanizma hem de tedavi yönünden gerilim baş ağrısı migrenden çok farklı bir biçimde ele alınmaktadır. GTBA tedavisinde sorunlu kaslarda bulunan aktif tetik noktaların lokal anestezik prokain, lidokain kullanılarak çözülmesi son yıllarda bir çok çalışmaya konu olmuş ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Nöralterapi yaklaşımı içinde ise tetik nokta enjeksiyonları yanında ilgili segment, perikraniyal bölgede yer alan sinir çıkış noktaları trigeminus, n. occipitalis major ve minor, kranial parasempatik ganglionlar ve servikal sempatik ganglionlar tedaviye eklenmektedir. Dirençli hastaların tedavisinde ise yine Nöralterapi bakış açısıyla zeminde yatan bir bozucu alan varlığı araştırılmaktadır. Nöralterapi disiplini ile tedaviye alınan GTBA hastalarında elde edilen başarı sadece lokal anesteziklerle tetik nokta enjeksiyonlarına göre çok yüksek olmaktadır. Tartışma bölümünde bazı çalışmalar karşılaştırılmıştır. Ancak bu konuda daha fazla sayıda çalışmaya ihtiyaç vardır. Anahtar sözcükler Gerilim tipi baş ağrısı, Baş ağrısı, Nöralterapi, Sempatik sinir sistemi, Parasempatik sinir sistemi, Tetik nokta, Trigger nokta, Lokal anestezik, prokain, lidokain, Bozucu alan Giriş Toplumda en sık görülen şikâyetlerin başında gelen Baş ağrısı şikâyetinin oranı toplumda yüzde 90’lara ulaşırken, migren ve gerilim tipi baş ağrıları tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını oluşturur. Uluslararası Baş ağrısı Derneği IHS baş ağrılarını 14 ana grup ve yüzlerce alt grup olarak sınıflandırmıştır. Başka bir hastalıkla ilişkisi olmayan baş ağrıları primer baş ağrılarıdır. Bunlar migren, gerilim tipi ve küme baş ağrılarıdır. Sekonder baş ağrıları ise yüzde 10 oranında görülen, nedeni belli bir hastalığa bağlı olarak, beyin damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, beyin tümörleri, göz hastalıkları, sinüzit, menenjit gibi hastalıkların seyri sırasında ortaya çıkan baş ağrılarıdır. 1,2 Genel Başağrıları sınıflaması IHS- 2004 Migren Aurasız migren Auralı migren nonmigren başağrılı ve başağrısız aura, ailesel ve sporadik hemiplejik migren ve baziler tip migren gibi alt grupları vardır Sıklıkla migren öncülü olan çocukluk çağı periyodik sendromları siklik kusmalar, abdominal migren, çocukluk çağının iyi huylu paroksizmal vertigosu gibi alt grupları vardır Retinal migren Migren komplikasyonları kronik migren, status migrenozus, ısrarlı aura, migrenöz infarkt, migrenin tetiklediği nöbet gibi alt grupları vardır Olası migren Gerilim tipi başağrısı perikranyal duyarlılığın eşlik ettiği ve etmediği tipler Seyrek epizodik gerilim tipi başağrısı Sık epizodik gerilim tipi başağrısı Kronik gerilim tipi başağrısı Olası gerilim tipi başağrısı Küme başağrısı ve kronik paroksizmal hemikranya Küme başağrısı Paroksizmal hemikranya Konjunktival kanlanma ve yaşarmalı kısa süreli tek yanlı nevraljiform başağrısı SUNCT Olası trigeminal otonomik başağrısı Diğer primer başağrıları Primer saplanıcı başağrısı Primer öksürük başağrısı Primer egzersiz başağrısı Cinsel etkinliğe eşlik eden primer başağrısı preorgazmik, orgazmik Hipnik başağrısı Primer gökgürültüsü başağrısı Süreğen yarım başağrısı Hemikranya kontinua Yeni günlük ısrarlı başağrısı GERİLİM TİPİ BAŞAĞRILARIGTBA Görülme sıklığı değişik toplumlarda değişmekle birlikte %30-40 civarındadır. Epizodik ve süregen olmak üzere iki ana gruba ayrılır. IHS 2004 sınıflamasında bu iki ana gruba yeni tanımlamalar eklemiştir, ancak pratik olarak baştaki iki ana klinik form ve bunlara, baş ve boyun kaslarında hassasiyet veya kasılmanın eşlik edip etmemesine göre alt gruplara ayrılır. Cinsiyet K/E=3/1 oranındadır. Ayırıcı tanıda en çok yanlışlık yapılan ve toplumsal maliyeti en yüksek olan başağrısıdır. Diğer primer baş ağrılarında olduğu gibi ortaya çıkma yaşı 20 yaş her yaşta görülebileceğini unutmamak gerekir. 1,2,3,4 Bazen Migrenle birlikte de görülebilir, Migrenlilerin % 62’si aynı zamanda GBA’dan, GBA’lı hastaların % 25’i ise migrenden yakınmaktadır. GTBA’nın en sık görülen formu epizodik olanıdır. Seyrek epizodlu gerilim tipi başağrısı yaklaşık olarak ayda 1 günden daha seyrek yılda 12 günden az görülür. 30 dakikalık olabildiği gibi günlerce de sürebilen seyrek başağrısı epizodlarıdır. Ağrı, tipik olarak bilateral, baskılı veya sıkıştırıcı karakterde ve hafif - orta şiddettedir ve rutin fiziksel aktivite ile kötüleşmez. Mide bulantısına rastlanmaz; fotofobi ya da fonofobi görülebilir. Sık epizodlu gerilim tipi başağrısı ise en az 3 ay boyunca ayda bir gün veya daha çok, fakat 15 günden daha az görülen ve yılda 12 gün veya daha fazla ve 180 günden az bir durumdur, diğer özellikleri aynıdır. Kronik gerilim tipi başağrısı ise günlük olarak veya çok sık görülen epizodik gerilim tipi başağrısından gelişen bir durumdur. Ortalama üç ay boyunca 15 gün veya daha fazla gün görülen başağrısı yılda 180 veya daha fazla gün diğer özellikler açısından enzerdir. Başka bir hastalıkla ilişkili olmadığının gösterilmesi önem taşır. Yurdumuzda oldukça sık rastlanan %5’in üstünde ve polikliniklere sık başvuran grubu oluşturmaktadır. Yaşam kalitesi üzerine olumsuz etkisi olan bir durumdur. İlaç aşırı kullanımına yol açabilir ve bazı olgularda kronik migrenden ayrımı zor olabilir.1,2,3,4 Gerilim tipi baş ağrısının karakteristik özellikleri şunlardır 2,3,4 Basınç, sıkışma,ağırlık şeklinde , künt ağrı, zonklayıcı değil Günlük aktiviteyi dudurmayacak şekilde orta şiddette ağrı İki taraflı yaygın Fiziksel aktivite sırasında kötüleşmemesi Ağrı sırasında bulantı kusma olmaması Ses veya ışıktan rahatsız olunmaması Baş ağrısı ataklarının 30 dakika ile 7 günarasında sürmesi. Ağrı şiddeti baş ağrısı sıklığının artması ile artar. Frontal, temporal, oksipital veya parietal bölgelerden birinde veya birkaçında birlikte yerleşebilir. Atak sırasında sık yer değiştirebilir. Oksipital yerleşim frontal ve temporal yerleşime oranla daha seyrek görülür. Tek taraflı baş ağrısı hastaların % 10-20’sinde görülebilir. Bazı hastalarda boyun ve çene ağrısı bulunabilir veya temporomandibuler eklemle ilgili ciddi sorunları olabilir. Emosyonel stres, gerilim, yorgunluk, uykusuzluk, öğün atlama ve menstrüasyon GBA’ yı migrende olduğu gibi tetikleyebilir veya şiddetlendirebilir. İleriye dönük yapılan toplum temelli bir çalışmada orta-ileri şiddette migren dışı baş ağrısının depresyon açısından risk olduğu gösterilmiştir. GTBA’nın klinik seyri ve prognozu değişkendir. Sık EGTBA geçiren hastalar yıllar sonra KGBA Kronik GTBA gelişmesi açısından risk altında olabilirler. Daha şiddetli GTBA geçiren hastaların migren geliştirme açısından daha fazla risk taşıyıp taşımadığı veya migrenlilerin daha şiddetli ve sık GTBA geçirip geçirmedikleri hala tartışılan bir konudur. Halk arasında bütün Baş ağrıları Migren olarak adlandırılmaktadır, oysa klinik özellikleri ve tedavileri de çok farklıdır. Hekim tarafından titizlikle ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Akut Migren Epizodik GTBA Sıklık Değişken Değişken Lokalizasyon Tek taraflı İki taraflı Süre 4-72 saat 30 gün Karakter Pulsatif Devamlı, baskılayıcı intensite Ağır – orta şiddette, Haraketle artan ağrı Hafif – orta şiddettte Hareketle değişmez Eşilik eden bulgular Sıklıkla bulantı, kusma, ışığa ve sese tahammülsüzlük ışığa ve sese tahammülsüzlük olabilir Kısıtlama Günlük yaşamdan geri çekilme Günlük yaşamı devam ettirebilir, ancak depresif mod yaygındır. Tablo 1 Akut Migren ve EGTBA kliniğinin farkları PATOFİZYOLOJİ GTBA patogenezi periferik ve santral mekanizmalar olarak iki başlık halinde ele alınmaktadır. Periferik mekanizmalar içinde kötü çalışma ve oturma pozisyonu, aşırı yorgunluk ve fiziksel efor sonucu zorlanan baş ve boyun kaslarından kaynaklanan ağrılı uyarıların kortikal ve subkortikal yapıları etkilemesi sonucu retikülospinal yol üzerinden aynı grup kaslarda ortaya çıkan kas tonusu artışının ağrıya neden olabileceği varsayılmaktadır. 2,4,5,9 Santral mekanizmalar içinde özellikle psikososyal stres faktörü başta olmak üzere çeşitli uyarıların etkisiyle beyin sapındaki ağrı algılanmasını sağlayan nöronlarda fasilitasyon, ağrının algılanmasını kontrol eden antinosiseptif sistemlerin fonksiyonunda azalma sözkonusudur. 4 Kronik GTBA’ da perikraniyal kaslarda myofasiyal nosiseptörün aşırı duyarlılığı ile giden bir bozukluk söz konusu olabilir. Bu perikraniyal kaslardan kaynaklanan nosiseptif uyarıların başa yansıyarak baş ağrısı olarak algılandığı düşünülmektedir. Emosyonel mekanizmalar endojen antinosiseptif sistemi baskılayabilir. Nosiseptif nöronların uzun vadeli potansiyasyonu ve antinosiseptif sistemin aktivitesinin azalması kronik GTBA’na yol açabilir. 4,8 Perikraniyal ve servikal bölge kaslarında perfüzyonun bozulmasıyla lokal hipoksi meydana gelir. Lenfatik dolaşımın bozulmasıyla metabolitlerin artışı ve doku asiditesi tabloya eşlik eder. Tetik nokta ve çevresideki dokuda hipoksi ve asidite hakimdir. Akut atak fiziksel veya psikolojik stresle, ya da fizyolojik olmayan çalışma koşulları sonucu ortaya çıkabilir. Zorlanan kaslardan gelen nosisepsiyon artışı ağrı modülasyonu bozulmuş bir kişide atağı tetikleyebilir. 4,810,11,13 Trigeminal kaudal nukleus nöronlarının duyarlılaşması normalde ağrıya yol açmayacak uyaranların ağrılı olması ve tetik noktaları oluşturarak migren ve GTBA belirtilerinin çakışmasına ve trigeminal vasküler sistemin de aktivasyonuna yol açabilir. 6,7,8,9,13 GTBA sıklıkla TME disfonksiyonu ile beraber bulunmaktadır. Toplumun yaklaşık %13’ünde TME disfonksiyonu vardır. Dirençli olgularda TME mutlaka muayene edilmelidir. 9,10,20 NÖRALTERAPİ YAKLAŞIMI Farklı hastalarda farklı mekanizmalar ön plana çıkmaktadır. Ancak epizodik gerilim baş ağrısında periferik, kronik gerilim baş ağrısında ise santral mekanizmaların öncelikli olarak rol oynadığı konusunda artan oranda kanıtlar vardır. Periferik mekanizmaların sebep olduğu Epizodik gerilim başağrılarında perikraniyal ve servikal yapıların muayenesi ve tedavisi ön plana geçmektedir. Bu bölgenin eklemleri atlanto oksipital eklem Sfenobaziler eklem, Temporomandibuler eklem gibi ve kaslarının fonksiyonel muayeneleri yapıldıktan sonra sorunlu bulunan kaslarda tetik noktalar muayene edilerek aktif olanlar varsa tedaviye alınmalıdır. Özellikle üst servikal bölgenin rotasyonunda bir engelin olup olmadığı araştırılmalı ve blokajın tespitinde manuel terapi yaklaşımıyla blokaj kaldırılmalıdır. Çene yapısı ve kapanış bozuklukları da baş ağrılarına yol açabilir. Oysa çene yapısını düzeltmek için birçok başarılı manuel terapi yöntemi geliştirilmiştir. 5,6,7,8,9 Santral mekanizmalar ise endojen ağrı kontrol sistemlerindeki bozukluktan kaynaklanmaktadır. Ağrı ve enflamasyonun olduğu her durumda sempatik sistem disfonksiyonu vardır. Bu durumda ağrı’nın önlenmesi için sempatik sistemin regülasyonu gerekmektedir. 6, 11,12,13,14,18 Bağırsak florası, bağ dokusunun durumu, vejetatif sinir sisteminin VSS regülasyon kapasitesi, lenfatik sistem, alerji, besin duyarlılığı, kişinin psikolojik durumu, hormonal disfonksiyon Ör Polikistik Over sendromu, kronik enflamasyonlar, eser element, vitamin ve mineral eksiklikleri, bedenin asit baz dengesi, hastanın günlük sıvı tüketimi… gibi pek çok faktör başağrılarında predispozan faktör olarak rol oynayabilir. Bütüncül tıp yaklaşımı ile yaklaşımında “hastalık yok hasta vardır”; Aynı klinik tablo görülse bile sebepler kişiden kişiye değişmektedir ve tedavide değişiklik göstermektedir. Perikraniyal ve servikal kasların aktif tetik noktalarının tedavisi için Nöralterapi en önemli seçenektir. Tetik noktanın lokal anestezik ile enjeksiyonundan sonra aynı kasın başlangıç ve bitiş alanlarının enjeksiyonu ve buna segmentel enjeksiyonların eklenmesi ile tespit edilen aktif tetik noktanın radikal tedavisi sağlanmış olur. Bu enjeksiyonlara ayrıca ilgili kasın boyuna ve enine germe egzersizlerinin eklenmesi ile tedavi tamamlanmış olur. Bu şekilde tedavi ile en şiddetli ve kronik GTBA dahi birkaç seansta tamamen iyileşebilmektedir. 5,9,10,11,12,19,20 Santral mekanizmaların tedavisi içinde yine Nöralterapi başarılı olmaktadır. Burada ağrı kısır döngüsünün kırılmasında sempatik sistemin regülasyonu/reset edilmesi yoluyla yararlı olmaktadır. Ganglion Servikale superior enjeksiyonları hem intrakraniyal yapıların regülasyonu hem de antidepresan etkileri ile öne çıkmaktadır. 5,6,9,14,20 GTBA da rolü olduğu düşünülen Miyofasiyal ağrının Lokal iskemiye bağlı olarak ortaya çıkabileceği varsayılmaktadır. Nöralterapide kullanılan Lokal anestezikler vasküler ve lenfatik yapının çevresinde bulunan sempatik sistem üzerinde düzenleyici etki ile lokal iskemiyi engelleyerek mikrosirkülasyonu düzenler ve lenfatik drenajı da arttırır. 6,9,11,12,14 Tedavi; Lokal - Segmental tedavi Hopfer tacı Sinir çıkış noktaları ü N. Trigeminus ve dallarının enjeksiyonu ü Nn. occipitalis major ve minor TME A. maxillaris, A. Facialis damar çevresine 2. Genişletilmiş Segment tedavisi Tetik noktalar; frontal kaslara, temporal kaslara, masseter kaslarına, sternokloidomastoid kaslara, semispinalis capitis kaslarına, splenius capitis kaslarına ve trapezius kaslarına tedavi Temporomandibuler Eklem-TME/ Sakroiliak Eklem –SIE ilişkisi Ganglionlar Kafa ganglionları Pterygopalatinum, Oticum ve Servikal anglionlar Stellatum ve Supremum Bozucu Alanların tedavisi Nöralterapide bozucu alan olarak adlandırılan yer veya odaklar, kronik bir şekilde sistemi zorlayan uyarılar oluşturarak bedenin kendini dengeleme öğelerinin ortadan kalkmasına ve hastalık tablosunun ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Buna örnek olarak ameliyat sonrası oluşan nedbe skar dokuları verilebilir. Aksi ispat edilmedikçe tüm nedbe dokuları, bozucu alan veya bozucu odak olarak kabul edilmelidir. Sadece nedbe dokuları değil, geçirilmiş bir hastalık, kullanılan ilaçlar, bağırsak florasındaki bozukluklar, yaşanılan ev, içilen su, kullanılan cep telefonları, geçirilen diş tedavileri, doğumlar, kürtajlar ve giyilen kıyafetlerin hepsi birer bozucu alan olabilir. Nöralterapinin ana ilkelerinden biri, bu bozucu alanların ortadan kaldırılmasıdır. 5,6,9,11,12,14,20 EK TEDAVİLER Özellikle periferik mekanizmaların sebep olduğu vakalarda tetik noktaların Nöralterapi ile tedavisi yanında Manuel terapi ile kas dengesizliği ve blokajların tespiti ve tedavisi başarıyı çok arttıracaktır. TARTIŞMA Primer başağrıları, myofasiyal ağrılar ve bir çok ağrılı durumlarda tetik noktaların önemi üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Klinik gözlemlerde tetik nokta tedavisi ile ağrı tedavisinde başarılı sonuçlar alındığı yönündedir. Bir çalışmada, GTBA’sı olan hastaların neredeyse tümünde tetik nokta, kraniovertebral postür bozukluğu ve boyun mobilitesinde kısıtlılık olduğu saptanmıştır. Bu bulgular GTBA patogenezinde veya semptomlarının alevlenmesinde miyofasial ağrı sendromunun önemli bir rol oynayabileceğini düşündürmüştür. 15 Tetik noktalar üzerine basınç uyguladığında hasasiyet elektiriksel bir ileti gibi yayılır, noktanın kendisinden uzak bir noktaya yansır. Muayene sırasında parmağın altında trigerin gerginliği ve titreşimi hissedilir. Romatolojide tanımlanan hassas nokta tender point ile asla karıştırılmamalıdır. Hassas noktaya dokunamazsınız aşırı ağrılıdır ve ağrı uzağa yansımaz. 6,7,8,9 Miyofasiyal ağrının mekanizması bilinmemektedir. Lokal iskemi, metabolizma veya mikro-sirkülasyonda bozukluk gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabileceği varsayılmaktadır. Ancak uzun süreli sabit veya tekrarlayıcı aktivite sonrası perikraniyal kaslarda hassas noktaların ve gerilim tipi baş ağrısının gelişebildiği bilinmektedir. Bu mekanizmaları açığa kavuşturmak amacıyla tasarlanan bir çalışmada gerilim baş ağrısı olan kişilerde sabit bir egzersiz sırasında hassas noktalarda laktat düzeyinde belirgin değişiklik olmaksızın kan akımında azalma saptanmıştır. Bu bulgu artmış santral duyarlılaşma ve ikincil olarak artmış sempatik girdiye bağlanmıştır. 16 Son yıllarda baş ağrısı ve diğer ağrılı hastalıklarda lokal anestezik kullanımı ile ilgili pek çok çalışma yayınlanmıştır. Lokal anesteziklerin çoğu inaktive durumdaki sodyum kanallarına bağlanarak kanalların aktive olmasını önler. Böylece depolarizasyona yol açan hücre içine geçici sodyum girişi önlenmiş olur ve depolarizasyon dalgasının yayılmasını önlerler. 17 Böylece repolarize olamayan depolarize hücrenin tekrar repolarize olması sağlanır. Tekrarlayan enkjeksiyonlar sonucunda hücrelerin membran potansiyelleri normal voltajda kalır. 5,6,9,14,20 Amerikan Başağrısı Derneğinin yaptığı çalışmada, baş ağrısı tedavisinde sinir blokları ve miyofasial tetik nokta enjeksiyonlarının çok yaygın kullanılmasına rağmen, bu uygulamalarda kullanılan yöntem, farmakolojik ajan ve dozajlarda büyük farklılıklar olduğu ve bu farklılıklara bağlı olarak elde edilen tedavi etkinliklerininde değişkenlik gösterdiği belirtilmiştir. 19 Ö. Karadaş ve yaptığı bir çalışmada perikraniyal hassasiyeti olan Epizodik GTBA’lı hastaların perikraniyal kaslarına lokal lidokain uygulamasının tedavi edici etkinliğinin 1. 2. ve 3. ay kontrollerinde bir ay içindeki ağrılı gün sayısı ve ağrı şiddeti bakımından perikraniyal hassasiyeti olmayan EGTBA’lı hastalara göre istatistiksel olarak daha iyi sonuçlar ortaya koyduğu sonucuna varılmıştır. 19 Bazı çalışmalarda ise lokal Anestezikler ile kuru iğne ve bazılarında Botulinum toksini ile karşılaştırmalı çalışılmış ve farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Bazılarında LA bazılarında diğer yöntemler daha iyi bulunmuştur. Ancak Nöralterapist olarak klinik gözlemlerimiz sadece Lokal Anesteziklerle tetik nokta enjeksiyonunun radikal tedavide yeterli olmadığını göstermektedir. Nöralterapi yaklaşımıyla uygulanan lokal anestezik enjeksiyonları GTBA da ve diğer myofasiyal ağrılarda çok yüksek başarı elde edilmesine olanak sağlar. Almanya’da farklı zamanlarda Migren tanısı konmuş hastalarda Nöralterapi ile düzenlenmiş 5 çalışmanın değerlendirildiği H. Nazlıkul’a ait bir makalede Nöralterapi ile tedavi edilen hastaların ortalama %60’ında, tedaviyi takip eden altı aylık dönemde hiç migren atağı olmamıştır ve bu tam iyileşme olarak değerlendirilmiştir. Hastaların yaklaşık %20-25’inde yakınmaların önemli ölçüde azaldığı saptanmıştır. %15-20 civarında hastada ise ya yetersiz yanıt alınmış veya iyileşme sağlanamamıştır. Bozucu alanların araştırılıp tedaviye dahil edildiği çalışmalarda sonuçların anlamlı bir biçimde daha başarılı çıktığı gözlemlenmiştir. 7,8 Özellikle ilaç tedavisine cevap vermeyen gerilim tipi baş ağrısında zaman kayıp etmeden nöralterapi ile manuel terapi kombinasyonu yanında hastanın durumuna göre eklem ve omurga blokajlarını çözmek için Manuel terapi ve kas germe egzersizlerinin tablonun tam iyileşmesine katkı sağlayacağı düşüncesindeyiz. Nöralterapinin etkinliğinin kanıtlanması için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. KAYNAKLAR Baykan B, İdrisoğlu .H. A., Başağrısı; Başağrısı Tanı ve Tedavi Rehberi 2011 Güncellenmiş Şekli Başağrısı Çalışma Grubu Türk Nöroloji Derneği Sabahattin S, Primer Baş ağrıları; Nörolog olmayanlar için Nöroloji, Doğrular-Yanlışlar; İÜCTF 2011 Erdoğan,D. Gerilim Tipi Başağrıları, BARNAT Derg, 2008; yıl2, Sayı4 6. Nazlıkul. H. Nöralterapi Ders Kitabı, Nobel Kitabevi, İstanbul, 2010 7. Nazlikul. H. Nöralterapi ile Migren tedavisi Barnat Dergisi 6/2008 Sayfa 30-49 Nazlıkul,H.; Nöralterapi Ve Regülasyon Tıbbına Göre MigrenTanımı ve Tedavisi, BARNAT 2012, yıl7, Sayı17 Nazlıkul,H.; Gerilim tipi basagrısında yeni yaklasimlar Herget Kopf- und Gesichtsschmerz, KVM 2000 Barop, H.; Lehrbuch und Atlas der Neuraltherapie nach Huneke, 1996, Hippokrates Fischer, L. , Neuraltherapie nach Huneke, 2001, Hippokrates Weinschenk,S.; Neural therapy—A review of the therapeutic use of local anesthetics, Acupuncture and related therapies,1,2012 5-9 14. Weinschenk, S Neuraltherapi – Urban Fischer München 2009 Çakıt,B., Erdem, Çetinkaya E, Nacır B., Saraçoğlu M; Kronik Gerilim Tipi Başağrısında Miyofasial Ağrı Sendromu, Türk Fiz Tıp Rehab Derg 2010; 56 21-2 Çağırıcı S, İstanbul ilinin maltepe ilçesindeki okul çocuklarında migren ve gerilim tipi baş ağrısı prevalansı ile klinik özellikleri- 2005Kartal EAH Kayaalp O. Lokal anestezikler. İçinde Kayaalp O, editör. Kayalalp rasyonel tedavi yönünden tıbbi farmakoloji. 10. basım. Ankara Hacettepe-TAŞ; 2002. s. 792-806 Cassuto,J, Sinclair,R; Anti-inflammatory properties of local anesthetics and their present and potential clinical implications, Acta Anaesthesiol Scand 2006; 50 265—282 Karadaş Ö, Epizodik gerilim tipi başağrısının başarılı tedavisinde perikraniyal kasların rolü; AĞRI 2012;244153-158 20. Fischer,L., Peuker, Lehrbuch Integrative Schmerztherapie, 2011, Haug Gerilim Tipi Baş Ağrısı Gerilim baş ağrısı, baş ağrıları içinde en sık görülen tiptir. Çevresel faktörlerin değişmesi, aşırı sorumluluk yüklenme, düş kırıklıkları, ailesel ve ekonomik sorunlar gibi insan yaşamındaki önemli değişiklikler sonucu yüz, baş ve boyun kaslarının sürekli gerilmesi ile ortaya çıkan şiddetli baş ağrısıdır. Baştaki veya boyundaki kasların kasılması stres veya huzursuzluk, uzun süre aynı pozisyonda oturma, trafik kazası gibi bir darbeye veya depresyona bağlı olabilir. Çoğu kez hasta kendi kendisine migren tanısı koyar. Oysa hem mekanizma hem de tedavi yönünden gerilim baş ağrısı migrenden çok farklı bir biçimde ele alınmaktadır. Migrenli hastalar kuytu sessiz bir yer ararken gerilim baş ağrısından yakınan hastalar tam tersi gezmek dolaşmak isterler. Gerilim baş ağrısı migrenin aksine tek bir bölgeyi tutmaz. Daha yaygın bir seyir gösterir. Gün ilerledikçe şiddetlenir. Saatler boyunca sürer gider. Migrende ağrı öncesinde görülebilen görme bozukluğu ve diğer belirtiler gerilim baş ağrısında yoktur. Gerilim baş ağrısında baş, boyun ve omuz bölgesi kaslarında basınç uygulamakla yansıyan ağrının ortaya çıkmasına neden olan tetikleyici noktaların trigger points ortaya çıkması önemli bir bulgudur. Gerilim baş ağrısının en önemli özelliği genellikle boyun bölgesinden başlayarak tepeye doğru yükselmesi ve sıkıştırıcı bir ağrı şeklinde seyretmesidir. Hastalar çoğu kez bu durumu başın cendereye alınmış gibi sıkıştırılması şeklinde nitelendirirler. Baş ağrısı; gereğinden az ya da fazla uyuma, gereğinden az ya da fazla yeme, fazla alkol tüketme, aşırı gürültüye maruz kalma, aşırı çalışma ve diğer sağlık sorunları ile tetiklenebilir. Baş ağrısının yanı sıra bir çok hastada başta yanma hissi, keçeleşme, dokunma ile hassasiyet gibi bulgular ortaya çıkar. Ayrıca konsantrasyon güçlüğü, uykusuzluk gibi yakınmalar ağrıya eşlik edebilir. Bulantı ya da kusma görülebilir. Ancak çoğu kez migrende olduğu kadar şiddetli değildir. Bir başka önemli nokta migrenin ve gerilim tipi baş ağrısının bazen birlikte görülebilmesidir. Hatta migren ağrılarından yakınan bir hastada zaman içerisinde gerilim tipi baş ağrısı da oluşabilir ve gerilim tipi baş ağrısının belirtileri daha ön plana geçebilir. Bu durumda hastalar baş ağrılarının şeklinin, süresinin ve sıklığının değiştiğini ifade ederler. Gerilim tipi baş ağrısının tedavisi Tedavide son yıllarda önemli adımlar atılmıştır. Ağrı kesiciler ve kas gevşetici ilaçların yanı sıra depresyona karşı kullanılan ilaçlar son derece etkili olmaktadır. İlaçların yanı sıra çeşitli ilaç dışı yöntemler de baş ağrılarının kontrolünde sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemlerin başında gevşeme eğitimi gibi psikolojik girişimler gelmektedir. Hastalara nasıl gevşeyecekleri öğretilmektedir. Bu yöntem özellikle kas kasılması baş ağrılarının tedavisinde son derece etkilidir. İlaç tedavisine ve gevşeme eğitimine dirençli ağrılarda baş, boyun ve omuz bölgesinde tespit edilen tetikleyici noktalara çeşitli enjeksiyonlar yapılarak kasların gevşetilmesi ve böylece ağrının kontrol altına alınması yoluna gidilir. Gerilim tipi baş ağrısından nasıl korunulur? Stresi artıran durumları belirlemek ve onlardan uzak durmak çok önemlidir. Bunun için gerekirse psikolojik danışmanlık hizmeti de alınarak gevşeme teknikleri öğrenilmelidir. Düzenli egzersiz yapmak ve yeterli ve düzenli uyumak şikayetlerin gerilemesini sağlayacaktır. Bir başka önemli nokta da öğünleri düzenli yemektir. Mizah duygusunu koruyan ve hayata pozitif bakan kişilerde gerilim tipi baş ağrısı daha az görülür.

gerilim tipi baş ağrısı için egzersizler